Bülent Arınç: 'Çözüm süreci başarısız olursa..."

Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası açıklama yapan Arınç, "Çözüm Süreci'ne mecbur ve mahkum değiliz.Süreç başarısız olursa herkes bunun altında kalır" dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet sözcüsü Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısından sonra açıklama yaptı. Arınç 'Çözüm Süreci' ile ilgili olarak "Çözüm Süreci'ne biz mecbur ve mahkum değiliz. Çözüm Süreci başarısız olursa herkes bunun altında kalır. Adadaki şahıs da dahil siyasi uzantıları da... Bizim gösterdiğimiz itina kadar ben de bu işte söz sahibiyim diyenlerin de dikkatli olması lazım. Çözüm Süreci'nde ısrarlı olmaya devam edeceğiz, bitiren taraf biz olmayacağız" diye konuştu.
İşte Arınç'ın konuşmasından önemli satırbaşları;
PKK'NIN GASP ETTİĞİ PATLAYICI
"Son haftalarda şiddet olaylarının artış istidadı gösterdiğini biliyoruz. Bütün bu olaylarla ilgili anlık müdahaleler yapılmıştır. Fail ve failler yakalanmıştır ya da yakalanmak üzeredir. Bundan sonra alınması gereken ek tedbirler ilgili bakanlarımız tarafından bir kez daha gözden geçirilmiştir. Dış olaylarla ilgili de hepimizin günlerdir takip ettiği konularla ilgili arkadaşlarımızın sorularına cevaplar verildi. Silopi İlçesi Aksu Köyü mevkiinde PKK tarafından gasp edilen patlayıcı madde olayı var. 3 araçtan bir tanesine terör örgütü mensupları tarafından el konulmuş ve Cudi Dağı istikametine götürülmüştür. Olayın öğrenilmesinin ardından bölgeye insansız hava aracı davet edilmiş ve taarruz helikopterleri sevk edilmiştir. Bu madenin güvenliğinin yetersiz olduğu ortaya çıkmıştır. Bu kadar kapsamlı bir arama tarama ile Cudi Dağı'na varmadan yakalanacaklarını tahmin ediyoruz. Patlayıcı madde miktarı 400 kg civarında. Esasen nakledilen patlayıcı madde miktarı bunun 3 katıdır. Eğer bölgede güvenlik güçlerimiz bulunsaydı, böyle bir sevkiyatın özel güvenlikle olmayacağı biliniyor olsaydı bu durumla karşılaşılmayacaktı."
ÇÖZÜM SÜRECİ ÇOK ÖNEMLİDİR AMA
"Sayın Başbakanımızın bugün itibariyle neredeyse iki ayı doldu. İki aydan bu yana Sayın Başbakanımız çözüm süreci ile kamu güvenliğinin birbirinin alternatifi olmadığını izah ediyor. Kamu düzeninin mutlak anlamda sağlanması ayrı bir konu. 6-7 Ekim olaylarında rastladığımız gibi cana ve mala kast eden olaylar terör olaylarıdır ve bunun azına da çoğuna da tahammülümüz yoktur. Başbakanımız bunu iki aydan bu yana her defasında söylüyor.
"Terör ve şiddetin azına da çoğuna da tahammülümüz yok. Her şeyin önünde gelen, insanlarımızın huzur içinde yaşaması ve asayişi bozacak hiçbir olaya izin ve imkan verilmemesidir. Çözüm süreci var diye bunları haklı göstermeye çalışan kimseyi dinlemeyiz. Türkiye'de can ve mal emniyeti olmayacaksa, ister çözüm süreci olsun ister başka bir şey olsun, hiçbir şeyi tartışmayız.
"TEK ŞARTIMIZ VAR"
Bu ülkede kimse şiddet olayları karşısında mağdur olmayacaktır. Çözüm süreci çok önemlidir ama bu hiçbir zaman insanımızın sokağa çıkarken korku duyması için sebep değildir. Hükümetimiz 2 yıldır yol haritası içinde çalışmaktadır. O iş başka iş, kamu düzeni içinde insanların huzurlu yaşaması ayrı bir iş. Çözüm süreci siyasi bir konudur. Onu mümkün olduğu kadar hükümet, kanunlara yasal çerçeveye oturtarak götürmeye çalışıyor. Ama bunun karşılığı olarak şiddet olaylarını hiçbir zaman anlayışla karşılamayız. Tek maddemiz budur; kamu düzeni tesis edilecek. Daha sonra çözüm sürecinde adımlar daha süratle atılacaktır.
KOBANİ'DE YAŞANAN OLAYLAR
"Şüphesiz Kobani'de yaşanan olaylara kayıtsız kalamayız. Türkiye buradan kaçan 200 bin insana kucak açmıştır. Bizim Kobani'ye müdahale konusunda söylediğimiz bir şey var. Suriye'deki muhalif unsurlar bu konuda bu çalışma yapabilir ama PYD'nin başındakiler buna da mesafeli yaklaşıyorlar."
ÇÖZÜM SÜRECİ
"Çözüm Süreci devam ediyor ama birileri Çözüm Süreci devam ediyor diye bizden yumuşak davranmamızı beklemesin. Birileri milletin acısını duymazdan geliyorlar. Hala bir başsağlığı, geçmiş olsun dileğinde bulunduklarını duymadık. Bu olaylar yaşanmamış gibi sekretarya kurulacak, içinde ben de olacağım... Bu olayların yaşandığı bir dönemde, polisimizin, askerimizin kanı yerdeyken biri bize bunları derse onun yüzüne bile bakmayız. Siz yerdeki kana bakmayın, yol kesmeye bakmayın, patlayıcı çalmaya bakmayın... Biz nerenin hükümetiyiz? Biz aldığımız kararlar ve Meclis'in bize verdiği yetkiyle Temmuz ayında çıkardığımız kanuna harfiyen uyacağız. Bunun yapılmasının karşılığının olduğunu da herkesin bilmesi lazım. Kim ne adım atacaksa onun atılması gerekir. Biz hükümetiz, öyle aba altından sopa göstermeyi sevmeyiz. Kimse süreç gitti mi endişesine kapılmasın. Bu işin biteceği zaman da milletimize söyleriz."
"Çözüm Süreci'ni bu aralar ağzımıza hiç almamak gibi bir ihtiyatımız olabilir. Çözüm Süreci'ne biz mecbur ve mahkum değiliz. Çözüm Süreci bizim için çok önemlidir ama bu sadece bizim için böyle değil ki. Çözüm Süreci'ni sanki sadece biz istiyormuşuz gibi herkes her istediğini yapar ve istediğini söylerse... Çözüm Süreci başarısız olursa herkes bunun altında kalır. Adadaki şahıs da dahil siyasi uzantıları da... Bizim gösterdiğimiz itina kadar ben de bu işte söz sahibiyim diyenlerin de dikkatli olması lazım. Onlar her istediğini söyleyecek biz de Çözüm Süreci'ne sahip çıkacağız; bu iş komediye dönüşür. Evet, Çözüm Süreci'nde ısrarlı olmaya devam edeceğiz, bitiren taraf biz olmayacağız."
TÜRKİYE KENDİLİĞİNDEN BU İŞE GİREMEZ
"Başta ABD olmak üzere IŞİD'e karşı koalisyona katılan ülkelerin kapsamlı bir görüşmeye ihtiyacı olduğunu belirtmiştik. Türkiye kendiğilinden her şeyini feda ederek bu işin içine giremez. Koalisyonun çıkarları ile Türkiye'nin çıkarları ne kadar örtüşürse bu işe öyle gireriz. Öyle aslansınız kaplansınız diye olmaz. Türkiye'nin istekleri ve talepleri var. Türkiye bir macera heveslisi değildir."