Bakan Fatih Kacır: Dünyanın batarya üssü olacağız

Yüksek teknoloji ihracatında muazzam bir ivme yakaladıklarını belirten Bakan Kacır “Bugün, insansız hava aracı, beyaz eşya, ticari araç, güneş paneli, çimento gibi alanlarda Avrupa’da ilk sıradayız. Tıpkı otomotiv sektöründe olduğu gibi, batarya üretimi konusunda da Türkiye’yi bir üretim üssü hâline getirebilirsek yeni fırsatlar elde edeceğiz” dedi.

AKİF BÜLBÜL'ÜN HABERİ - Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, batarya yatırımları hızlandırıldığı taktirde Türkiye’nin bir üretim üssü hâline geleceğini ve yeni fırsatların elde edilebileceğini söyledi. Medya temsilcileriyle, bakanlık binasında sohbet toplantısında bir araya gelen Bakan Kacır, Türkiye’nin insansız hava aracı konusunda dünya birincisi olduğuna dikkat çekti. Savunma sektörü başta olmak üzere sanayi alanındaki projeler ve yatırım destekleriyle ilgili bilgi veren Bakan Kacır’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

İHA’DA DÜNYA BİRİNCİSİYİZ

Türk sanayii dünyanın bütün coğrafyalarına, bütün ülkelerine rekabetçi şekilde ihracat yapabilecek güçte. Yüksek teknoloji ihracatında muazzam bir artış yakalamayı hedefliyoruz. Bugün Türkiye insansız hava aracında dünya birincisi, ama bunun yanında beyaz eşya, ticari araç, güneş paneli, çimento gibi alanlarda Avrupa’da ilk sıradayız. Demir-çelik üretiminde ve seramik, sağlık gereçlerinde Avrupa’nın en iddialı ülkelerinden biriyiz. Pek çok alanda Türkiye hem Avrupa’nın, hem dünyanın üretim üssü.

BATARYADA FIRSATLAR VAR

Önümüzdeki dönemde batarya yatırımlarını hızlandırmak zorundayız. Ancak batarya yatırımlarını gerçekleştirebilirsek Türkiye’yi elektrikli araç alanında bir üretim üssü hâline getirebileceğimizin farkındayız. Biliyoruz ki sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada batarya teknolojilerine olan ilgi ve talep yükselmeye devam edecek ve biz tıpkı otomotiv sektöründe olduğu gibi, batarya üretimi konusunda da Türkiye’yi bir üretim üssü hâline getirebilirsek, yeni fırsatlar elde edeceğiz.

EN FAZLA İHRACAT YAPAN ÜLKEYİZ

Savuma sanayiinde büyük bir başarıya imza attık ve bu başarı hikâyesinin en görünür sonuçları bütün dünyada da dikkat çeken insansız hava araçları alanında oldu. Türkiye, yatırımların önünün açılması sayesinde dünyada bugün en fazla ülkeye insansız hava aracı ihracatı yapan, harp paradigmasını değiştirecek sonuçları alabilecek insansız hava araçlarını geliştiren ülke olmayı başardı. Her biri birbirinden farklı fonksiyonel özelliklere sahip insansız hava araçlarını peşi sıra gökyüzüyle buluşturabilen dünyada ikinci bir ülke olmadığını da ifade etmeliyiz.

BAŞARIYI SİNDİREMİYORLAR

Bazı çevrelerin savunma sanayiinde ortaya koyduğumuz destek ve teşvikleri bir eleştiri, hatta karalama konusu hâline getirdiğine şahit oluyoruz. Ana muhalefet partisinin genel başkan yardımcısı, BAYKAR’ı kayırdığımızı söylemiş. Geçtiğimiz yıl 15 binden fazla yatırıma teşvik belgesi düzenlemişiz. Herhangi bir ayrım yapmamız, taraflı davranmamız söz konusu değil. Yabancı firmalara sunduğumuz destekler karalama konusu olmuyor. Bir millî markaya sunduğumuz destek karalama konusu yapıyor. Millî projeleri, millî yatırımları karalamak bugüne dek kimseye hiçbir şey kazandırmadı, bundan sonra da kazandırmayacak.

BAYKAR’A PARA VERMEDİK

BAYKAR proje bazlı devlet desteklerindeki hiçbir nakdî destekten yararlanmayı talep etmedi. Biz de Baykar’a hiçbir nakdi destek sunmadık. Sunduğumuz destekler vergi indirimlerinden gümrük vergisi, KDV ve kurumlar vergisi kolaylıklarından ve sigorta primi desteklerinden ibaret. Sigorta primi desteklerinden de, şimdiye kadar yararlanmamış. Yatırım yeri tahsisi sunmuşuz, ama BAYKAR yatırım yerlerini kendi öz kaynaklarıyla satın almayı tercih etmiş. Faiz desteği, nitelikli eleman desteği, enerji desteği gibi pek çok büyük ölçekli yatırıma sunduğumuz nakdî desteklerin hiçbirinden yararlanmamış.

Ankara Temsilcimiz Akif Bülbül, Sanayi ve Teknoloji Bakanı M. Fatih Kacır ile görüştü.

KAAN’IN UÇUŞU YAKIN

KAAN’ın uçuşu için aylarca beklemeyeceğiz, belki birkaç haftadan bahsediyoruz. KAAN, bir insanlı uçak. Bir savaş uçağı olarak, bir millî projeyi ortaya koymamız göreceksiniz ki hemen bir iki sene içerisinde Türkiye’ye savunma sanayiine ilişkin değerlendirmeleri ters düz edecek.

AY'A KENDİ ARACIMIZLA İNECEĞİZ

Alçak yörüngedeki takım uydularında Türkiye’nin millî sistemlere sahip olması gerekliğini düşünüyoruz. Aynı zamanda Millî Uzay Programı’mız kapsamında kritik uydu altyapılarını da yerli ve millî olarak geliştirmeyi, 600 milyar dolarlık küresel uzay ekonomisinden pay almak istiyoruz. Ay misyonunu, millî imkânlarla gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz. Dünya yörüngesinden Ay yörüngesine geçiş ve nihayetinde Ay’a inişinde kendi geliştirdiğimiz uzay aracını kullanacağız. Bunun tasarım aşamaları tamamlandı, üretim aşamasına geçmiş durumdayız. Hibrit roket motorunu ürettik, diğer bileşenlerin üretimini de önümüzdeki dönemde tamamlayacağız.

STARLİNK İLE GÖRÜŞMELER SÜRÜYOR

Space X ile uzaya erişimde fırlatma anlaşmaları yapıyoruz. Uydu fırlatma anlaşmaları yaptık daha önce, şimdi de Space X ve Actiom’un iş birliğinde yürüttüğü insanlı uzay misyonlarında ortak bir çalışma gerçekleştiriyoruz. Starlink ile de görüşmekte olduğumuz hususlar var. Starlink bir uydu internet hizmeti. Türkiye’de de Starlink hizmetlerinin sunulmasını amaçlıyorlar. Bazı teknik tedbirler alınması gerektiğini düşünüyoruz. Bu anlamda yürüyen bir çalışma var. Eğer bu çalışma olumlu sonuçlanırsa, o alanda da bir adım atılma noktasına gelinir ama henüz bu çalışma teknik düzeyde devam ediyor.

KÖPRÜDEN ÖNCE SON ÇIKIŞI YAKALADIK

Türkiye, TOGG Projesi’yle âdeta köprüden önce son çıkışı yakaladı. Eğer TOGG yollara çıkmamış olsaydı, bu sektörde önemli bir adımı henüz atmamanın telaşı içinde olurduk. TOGG sadece bir otomobil markası değil, hâlihazırda bu sektörün dönüşümüne öncülük yapacak bir oyuncu. Ayrıca başta kargo taşımacılığı olmak üzere, uçan akıllı mobilite alanında regülasyonları tamamlayarak, Türkiye’yi yine bu alanın öncü ülkelerinden biri hâline getirmeyi hedefliyoruz. Önümüzdeki beş yılda insansız taşımacılığın çok hızlı yaygınlaşmayacağını öngörüyoruz.