Türkiye’nin yerli hazinelerini satın almak için sıraya girdiler! Seri üretim başlıyor

Düzenleyen: / Kaynak: Yeni Şafak, AA, TRT Haber
Türkiye’nin yerli hazinelerini satın almak için sıraya girdiler! Seri üretim başlıyor

TEKNOLOJİ Haberleri  / Yeni Şafak, AA, TRT Haber

Türk savunma sanayisi son 20 yılda devrim niteliğinde tasarım ve üretim yaparken, dünyanın gözü de yerli şirketlere çevrildi. Baykar, ASELSAN, ROKETSAN, HAVELSAN, MKE, TUSAŞ, TÜBİTAK başta olmak üzere birçok şirket milli ve yerli imkanlarla kara, hava ve deniz araçları geliştiriyor. Savaşların seyrini değiştiren bu savunma sanayi araçlarına dünyadan da yoğun bir talep var. Peki, yerli savunma sanayi silahları hangileri? İşte Türk savunma sanayisinin hazinesi…

Yeni Şafak’ta yer alan bir habere göre, milli hava-hava füzesi Gökdoğan'ın radar arayıcı başlıklı test atışı yapıldı. Bu yıl Türk Silahlı Kuvvetleri’ne teslimatı planlanırken kritik bir aşama daha atlatılmış oldu. 

ATMACA FÜZESİ

Milli Savunma Bakanlığı ise milli güdümlü mermi Atmaca'nın ilk defa mobil güdümlü mermi sistemiyle karadan denizdeki bir hedefe yönelik yapılan test atışının başarıyla tamamlandığını duyurdu. 

YERLİ FÜZE MOTORU (TEI-TJ300)

Ülkemizin önde gelen savunma sanayi şirketlerinden TEI, Eskişehir’deki üretim merkezinde genel maksat helikopteri ve insansız hava araçları (İHA) da dahil olmaz üzere Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu savunuma sanayi araçlarının motor üretimini sürdürüyor. İlk yerli ve milli gemisavar füze motoru TEI-TJ300 Turbojet 3 yıllık çalışmanın ardından tamamlandı ve testleri de başarıyla geçti. Hava motoru üretiminde ilk sıralarda yer alan Fransa, Almanya, Çekya ve Hollanda'nın ürettiği motorları da geride bırakıp, 1342 Newton (N) itme gücüne ulaşarak dünya rekoru kırdı.

TÜBİTAK desteğiyle üretilen TEI-TJ300, orta menzilli gemi savar füzede kullanılmak üzere tasarlandı. Ayrıca farklı birçok platformda da kullanılabilecek. TEI-TJ300 motoru, fiziksel boyutuna rağmen 1300 Newton itki veren ve yaklaşık 400 beygire yakın güce sahip. Türkiye'de özellikle hava araçlarının güç sistemlerinde en önemli altyapısı olarak kabul edilen motorun, yurt dışı bağımlılığını da ortadan kaldırması hedefleniyor. Ayrıca motorun testleri de yerli ve milli imkanlarla kurulan yeni test odalarında yapılıyor.

‘DÜNYA REKORU KIRDIK'

Türkiye'nin yerli insansız hava araçlarının gaz tribün ihtiyacına yönelik geliştirdiği TJ90 Turbojet motorun ardından eksenel kompresör teknolojisi ile de bir deneme motoru yapmak için yola çıktıklarını söyleyen TEI Genel Müdürü Prof. Dr. Mahmut Faruk Akşit, "Hedeflerimiz aslında hem motor kabiliyetini geliştirmek hem de know-how (yapabilme bilgisi) kazanmaktı. Ekibimiz bu işi öğrensin diye düşündük. Vizyon olarak bu fikri belirledikten sonra, yapacağımız bu öğrenme motoru 'devletimizin bir işine yarasın' dedik. Roketsan Genel Müdürü ile yaptığımız konuşmada, 'Sizin bu güç sınıfında bir motora ihtiyacınız olur mu?' diye sordum. Donanmamızın kullandığı orta menzilli gemisavar füzelerinin raf ömürleri 5-6 yıla kadar dolacak ve devletimiz bunları yenileyecek. Siz o zamana kadar bu motoru geliştirirseniz biz de roketleri yaparız' fikrinden ortaya çıktı. Yaklaşık 2,5 yıl içinde prototipimiz bitmişti ve ön denemeler başlamıştı. Geçen sene haziran ayında da Sayın Bakanımız Mustafa Varank geldiğinde çalıştırma testini de yaptık" dedi.

‘2 YIL İÇİNDE ÜRETİM BAŞLAYACAK’

TEI-TJ300 Turbojet'in 2 yılda seri üretime geçeceğini anlatan Prof. Dr. Akşit, hazır raf ürünleri olan kabloları dışında motorun tamamen Eskişehir tesislerinde tamamlandığını söyledi. Motorun sınırlarını daha da zorlamayı planladıklarını ifade eden Akşit, "Nerelere kadar yükseltebiliriz, bu güç seviyesinde kaç saate kadar dayanabilir? Bunu zorlayacağız. Ne kadar yerli ne kadar milli bir motoruz? Bir kere tasarımı tamamen bize ait. Bütün tasarımı, geliştirmesi, mühendisinden teknisyenine kadar TEI'deki bütün ekibimize ait. Hepsinin ellerine sağlık. Tamamen milli olarak geliştirdiğimiz bir motor. Üretiminde ise hazır raf ürünleri olan kabloları dışında motorun her şeyini burada ürettik. Burada derken sadece TEI'nin içini kastetmiyorum. Şu anda TEI olarak biz 100 saat kendi atölyemizde iş yapıyorsak 50 saatte dışarıya iş veriyoruz. Bunu sistematik olarak yapıyoruz ki hem dışarıdaki küçük sanayicilerimiz gelişsinler, onlar da para kazansın, hem bizim maliyetlerimiz düşüyor" şeklinde konuştu.

TEI-TJ300 Turbojet'in yurt dışından alımları durduracağını ve Türkiye'ye 40 milyon dolarlık bir katkı sağlayacağını belirten Akşit, "Bu motor ne kadarlık bir füzenin ithalatına mani olacak? Eğer biz bu motoru yapmazsak, ihaleye çıkacaklar ve bir başka ülkenin bir başka ürününü alacaklar. Biz Roketsan ile beraber aynı sınıfta bu ürünü geliştirdik. Bizim tahminimiz, ekonomimize ilk etapta 30-40 milyon dolarlık bir katkısının olacağını düşünüyoruz. Tabi ki ileriki zamanlarda füzenin başarısına göre yurt dışı satışları ile bu artacaktır. Ama geliştirmek için harcanan paraya göre kıyas kabul etmez. Katma değeri çok yüksek teknolojik ürünler" dedi. 

ALTUĞ GÖREVE HAZIRLANIYOR

Türk savunma sanayisinin zırhlı kara aracı üreticilerinden BMC ise 8x8 sınıfındaki yeni zırhlı muharebe aracı ve personel taşıyıcı Altuğ'u göreve hazırlıyor.

AA’nın derlediği bilgilere göre, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin son yıllardaki saha tecrübelerine uygun olarak ileri teknolojiyle geliştirilen Altuğ 8x8 Zırhlı Muharebe Aracı'nın asimetrik savaş ortamlarında büyük avantaj sağlaması hedefleniyor. Altuğ 8x8 Zırhlı Muharebe Aracı (35 milimetre silah kuleli) ve Zırhlı Personel Taşıyıcı (12,7 milimetre silah kuleli) kendi sınıfında konvansiyonel ve asimetrik muharebe sahasının tüm ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde tasarlandı.

Araçlar en güncel kullanıcı gereksinimleri, görev konseptleri, tehditler, teknoloji ve trendler ile bu pazarda mevcut yerli ve yabancı araçların kabiliyetleri değerlendirilerek belirlenen her yönüyle üstün özellikleriyle ön plana çıkıyor.

Altuğ 8x8 serisi araçlarda yüzde 80'lere varan yüksek yerlilik oranı hedefleniyor. Araçların tüm versiyonlarda bulunan yerli ve milli aks donanımlarına ilave olarak 12,7 milimetre silah kuleli 8x8 ve 6x6 versiyonlarında yerli motor da kullanılacak şekilde çalışmalar sürdürülüyor.

ŞAHİN 40 MİLİMETRE FİZİKSEL İMHA SİSTEMİ

Geliştirme sürecinde etkisiz hale getirdiği ikisi döner kanat, biri sabit kanatlı üç tipteki mini ve mikro İHA'nın sembolleri silah kulesinin üzerine işlendi. Benzer uygulamanın örnekleri düşman uçağını düşüren avcı uçaklarına, o ülkenin bayrağının işlenmesi şeklinde gerçekleştiriliyor.

40 milimetre bomba atardan gönderilen yüksek hızlı akıllı mühimmatla hedeflerini etkisiz hale getiren Şahin, bir römork üzerine entegre edildi.

Minimikro insansız hava aracı (İHA) sınıfında yer alan oldukça küçük ve zorlu hedefleri beklenenin çok üzerinde menzillerde imha etmeyi başaran sistem, aynı zamanda kara hedeflerine karşı da oldukça uzun menzillere kadar etkin olduğunu kanıtladı. Yapılan testler sistemin göreve hazır olduğunu ortaya koydu.

Göker Sistemi, sabit tesis ve sınır bölgelerinde konuşlanmak üzere, güncel çok alçak irtifa hava ve kara savunma ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde tasarlandı.

ATOM 35 MM PARÇACIKLI MÜHİMMAT

Sistem, ‘ATOM 35 milimetre Parçacıklı Mühimmat’ın güç çarpanı olarak kullanımıyla minimikro İHA, maket uçak, helikopter gibi hava hedeflerine karşı 4 kilometrenin üzerinde menzilde etkinlik sağlayacak. Kara hedeflerine karşı ise 5 kilometrenin üzerinde menzilde caydırıcılık sağlayacak sistem, geniş yükseliş ekseni kapsamasıyla özellikle dağlık alanlarda düşük alçalış açılarına atış imkanı verecek. Sistem, bu sayede hem kara hem de hava hedeflerine karşı yüksek başarımla sahada kullanım alanı sunacak.

İKA’LAR TSK’DE KULLANILIYOR

Milli Savunma Bakanlığı, uzaktan kumandalı İnsansız Kara Araçları'nın (İKA) kullanılmaya başlandığını duyurdu. İKA'lar sayesinde riskli operasyonlarda girilemeyen, gözetlenemeyen yerlere güvenli bir şekilde müdahale edilebilecek. Yüksek hareket kabiliyetine sahip ve uzaktan kumandalı İnsansız Kara Araçları'nın (İKA), Kara Kuvvetleri Komutanlığı birliklerinde kullanılmaya başlandığı duyuruldu.

Milli Savunma Bakanlığının Twitter hesabından yapılan paylaşıma göre, muharebede, her türlü harekatta girilemeyen, gözetlenemeyen ve müdahale edilemeyen bölgelere emniyetli şekilde girilebilmesi, gözetlenebilmesi ve müdahale edilebilmesini sağlayan İKA'lar birliklere sevk edildi.

Sistemle personel kaybının azaltılması, tehlikeli bölgelerde keşif ve gözetleme yapılması, düşman ateşi altındaki riskli görevlerin daha kolay yürütülmesi hedefleniyor.
Sulardan geçebilen, yüksek hareket kabiliyetine sahip, uzaktan kumandalı İKA'lar, keşif ve gözetleme yapabilmenin yanı sıra yüksek engel aşma ve merdiven tırmanma özelliklerini taşıyor.

Tam Otomatik Uçuş Kontrol ve 3 Yedekli Otopilot Sistemi'yle yer sistemlerine bağımlı olmaksızın otomatik iniş kalkış yapabilen Bayraktar AKINCI TİHA, Çift Yedekli SATCOM ile haberleşme menzili bulunmaksızın uydu vasıtasıyla komuta edilebilecek.

MİLLİ MUHARİP UÇAK 

TRT Haber’de yer alan bir habere göre, Türkiye'nin son 10 yılda ortaya koyduğu kimi projeler sadece talep ihtiyacının giderilmesinden çok daha büyük anlamlar taşıyor. Aslında bunlara ‘marka işler’ denilebilir. Mili Muharip Uçak (MMU) projesi de bunlardan biri. Bugün MMU'nun geldiği son noktanın izini sürecek, kısa ve orta vadede bizi nelerin beklediği sorusuna yanıt arayacağız.

TÜRKİYE'NİN 'AMİRAL GEMİSİ'NDE SON DURUM GÖRÜNTÜLENDİ

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, çok maksatlı amfibi hücum gemisi 'TCG Anadolu' ile Türkiye'nin küresel güç olma yolunda önemli kabiliyetler kazanacağını bildirdi.

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre Varank, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin deniz aşırı askeri harekat ve insani yardım operasyonu kabiliyetlerini artıracak TCG Anadolu'nun inşasının sürdüğü Tuzla Sedef Tersanesi'nde incelemelerde bulundu. Varank, Türkiye'de ilk defa üretilen çok maksatlı amfibi hücum gemisinin, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı envanterine girecek en büyük tonajlı gemi olacağını söyledi. Varank, geminin milli tank ve zırhlı araçlar olmak üzere 100'e yakın amfibi görev grubunu ve göreve bağlı olarak 30'dan fazla hava aracını taşıyabileceğini bildirdi. Varank, taktik sınıfı insansız hava araçlarının (İHA) bile dikey iniş-kalkış olmadan bu gemiden kalkmasının mümkün olabileceğine işaret ederek, "Bu gemi küresel güç olma yolunda Türkiye'ye önemli kabiliyetler kazandıracak" diye konuştu.

DİKEY KALKIŞ İMKANI

TCG Anadolu, 232 metre uzunluğa ve 32 metre genişliğe sahip bulunuyor. 58 metre yüksekliği olan gemide 1410 metrekarelik ağır araç güvertesi yer alıyor. Gemide ayrıca, 1165 metrekare gemi havuzu, 1880 metrekare hafif araç güvertesi, 6 iniş alanı ve uçuş rampasına sahip 5 bin 440 metrekare uçuş güvertesi ve 900 metrekare hangar bulunuyor. Gemi, görev grup gereksinimlerine bağlı olarak, dikey iniş-kalkış yapabilen 6 savaş uçağı, 4 Atak helikopteri, 8 orta yük nakliye helikopteri, 2 Seahawk genel maksat helikopteri ve 2 İHA dahil 30 hava aracını taşıyabilme kapasitesi barındırıyor. Bununla birlikte, bu araçlar için gerekli altyapı ve orta seviyede bakım ihtiyaçları da gemide karşılanabiliyor.

HASTANESİ DE VAR

TCG Anadolu, 1 amfibi tabur ile gerekli muharebe ve destek araçlarını ana üs desteği olmadan kriz bölgelerine taşıyabilecek ve tüm denizlerde kullanılabilecek. Gemi üzerinde 1 adedi NATO için tahsis edilebilecek 3 savaş harekat merkezi bulunacak ve yüzen kışlada en az 1223 personel görev yapabilecek. Proje sayesinde, anavatandan uzak coğrafyalarda insani yardım harekatı gerçekleştirilebilmesi, gerektiğinde tam teşekküllü 2 ameliyathane, 14 yoğun bakım ünitesi ve yanık ünitesiyle 1000'e yakın kişiye tıbbi destek verilebilmesi, başka ülkelerin üslerine bağımlı olmadan hava harekatı yapılabilmesi gibi geniş bir yelpazede kritik yetenekler kazanılacak.

Anadolu gemisi ilk olarak Mayıs 2019'da yüzdürülmüş, akabinde sevk sistemi montajlarının yapılması için havuza alınmıştı. Liman ve deniz testlerinin tamamlanmasının ardından, Anadolu'nun gelecek yıl Deniz Kuvvetleri Komutanlığına teslim edilmesi planlanıyor. Test ve tecrübeleri tamamlanan tüm sistemlerin entegrasyon ve montajları başladı.

REKORU BAKAN VARANK AÇIKLAMIŞTI

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, TEI Eskişehir tesislerinde tamamen yerli ve milli imkanlarla üretilen orta menzilli gemisavar füze motoru TEI-TJ300 Turbojet'in yapılan testlerde 240 milimetre çapla 1342 Newton itme gücüne ulaştığını açıklamıştı. Sosyal medyadan motor test görüntülerini paylaşan Bakan Varank, bunun dünya rekoru olduğunu ifade ederek, "TÜBİTAK desteğiyle geliştirilen Türkiye'nin ilk Orta Menzilli Füze Motoru TEI-TJ300, 240mm çap ile 1342N itki kuvvetine ulaşarak sınıfında dünya rekoru kırdı. TEI-TJ300, hava, deniz ve kara savunma sistemlerine uygulanabilecek" ifadelerini kullandı.

ALTAY İÇİN TARİH VERİLDİ

"Finansal Metamorfoz ve Geleceğe Dönüş" temasıyla düzenlenen 10. İstanbul Finans Zirvesi'nin ikinci gününde konuşan BMC Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak, yatırımcıların savunma sanayisine yatırım yaparlarsa kârlı çıkacaklarını söyledi.
Sancak, "Umut ediyorum ki 24 ay sonra TSK kendi eseri olan Altay'ı harp sahasında kullanacak. En geç 48 ay sonra da Altay tankı ve beraberindeki diğer ürünler Türk malı ve yerli olacak." bilgisini verdi.

İşte Altay tankının özellikleri...

Türkiye'nin ilk Milli Ana Muharebe Tankı Altay'ın tasarımında, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin gerçekleştirebileceği her türlü harekat şartları ve katılım sağlayacağı BMNATO harekatlarının ihtiyaçları göz önünde bulunduruldu.

Altay, Türkiye'nin geliştirdiği 3+ nesil ana muharebe tankıdır. Bu amaçla Altay, modern tanklarda kullanılan en yeni teknolojilerle donatıldı. Altay, sahip olacağı üstün ateş gücü ve isabet oranı, yüksek hareket kabiliyeti ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nin en temel ve caydırıcı güçlerinden biri olacak.

CİRİT FÜZESİ

Cirit Türkiye'nin roket ve füze sistemleri üreticisi ROKETSAN tarafından geliştirildi.

"YÜKSEK GÜÇLÜ LAZER" HEDEFLERİ ON İKİDEN VURDU

Erdoğan, savunma sanayi ve yerli teknoloji çalışmalarından bir başka özgün ürününün de TÜBİTAK BİLGEM tarafından yürütülen "Yüksek Güçlü Lazer Sistemi Geliştirilmesi", kısa adıyla "Işın Projesi" olduğunu aktararak, canlı yayında sistemin test edilmesi emrini verdi.

20 kilovatlık milli lazer silah ile 1.5 kilometre mesafedeki 3mm kalınlığında çelik hedefi tahrip edildi.

Hafif zırhlızırhsız sabit ve hareketli hedeflere karşı yüksek hassasiyete sahip, sınıfının en uzun menzilli füzesi Cirit, ATAK helikopterlerince de kullanılmaya başlandı.

YERLİ ÜRETİM PMT 12.7 MM MAKİNELİ TÜFEK SERİ ÜRETİME GEÇTİ

Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) tarafından başlatılan "Platformlar İçin 12.7 mm Makineli Tüfek (PMT 12.7) Projesi" çerçevesinde kara, hava ve deniz platformlarında kullanılan ve yurt dışından tedarik edilen 12.7x99 mm makineli tüfek artık yerli ve milli imkanlarla üretiliyor.

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından başlatılan ve Samsun Yurt Savunma (SYS) tarafından yürütülen Platformlar İçin 12.7 mm Makineli Tüfek Projesi'nde kalifikasyon süreci tamamlanarak, seri üretime geçildi. Kalifikasyon testleri bir aydan uzun süren yoğun çalışmalar neticesinde tamamlandı. CANİK M2 QCB tüfeği, yaklaşık 1 milyon adet atış yapılan kalifikasyon sürecinde yüksek basınç, hızlandırılmış yağmur, tuz sisi, düşük ve yüksek sıcaklık, buzlanma, kimyasal etkileşim gibi birçok testten başarıyla geçti.

Düzenleyen:  - TEKNOLOJİ
Kaynak: Yeni Şafak, AA, TRT Haber
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...