Sporda çağ atladık
Sporda çag atladik
Hayatın diğer alanlarında olduğu gibi sporda da dünyanın en önemli ülkeleri arasında yer alan Türkiye, son 50 yılda önemli başarılara imza attı. 1972 Münih Olimpiyatları’ndan bu yana düzenlenen 12 olimpiyat oyunlarında 16 altın madalya elde eden Türk sporu özellikle son 20 yılda yakaladığı başarılarla atağa kalktı. Son yıllarda takım sporlarında güçlü maddi imkânlarla Avrupa şampiyonlukları yaşayan Türk takımlarının bu başarıları millî takımlara da yansırken, ülkemizin sporda yakaldığı ivme ve uluslararası başarılar, birçok dev organizasyonun ev sahipliğini de ülkemize getirdi. Basketbolda dünya kupası finali oynayan, futbolda dünya üçüncüsü olan Türk sporu, voleyboldaki son Avrupa Şampiyonası’nda final oynarken, bu süreçteki bireysel performanslar ve altın madalyalar da spordaki gelişimimizi ortaya koydu...
FUTBOL
Dünya üçüncülüğü geldi
1996’da ilk defa Avrupa Şampiyonası’na katılan ay yıldızlı takımımız turnuvadan puan alamadan elense de iskeletini koruyan kadro 2002 Dünya Kupası’nda üçüncülük yaşadı. Turnuvayı, her ikisi de kupayı kazanacak olan Brezilya’ya olmak üzere iki yenilgiyle tamamlayan Şenol Güneş’in ekibi Türk futbol tarihinin en büyük başarısına imza attı. Euro 2004’e ve 2006 Dünya Kupası’na katılamayan ay yıldızlı takım 2008’de Avrupa sahnesine geri dönerken, Hırvatistan galibiyetinin ardından gelen yarı final milyonlarca vatandaşımızı sokaklara döktü. Bu şampiyona sonrası duraklama devrine giren Türk futbolu son olarak Şenol Güneş yönetiminde yeniden ayağa kalktı ve Euro 2020’ye katılmaya hak kazandı. Avrupa’nın önde gelen kulüplerinde oynayan yıldızlarıyla oldukça güçlü bir takım izlenimi veren millîlerin, koronavirüs nedeniyle gelecek yıla ertelenen bu şampiyonada iz bırakması bekleniyor. Öte yandan Türk futbolu kulüpler bazında ise büyük ekonomik harcamalara rağmen devamlılığı olan başarı konusunda oldukça sıkıntı yaşadı. Türk futbolu Galatasaray’ın 2000 yılında Arsenal’i mağlup ederek kazandığı UEFA Kupası dışında kulüpler bazında herhangi bir uluslararası kupa kazanamadı.
BASKETBOL
Finali gördük
Türkiye’nin basketboldaki en büyük başarısı ev sahibi olduğumuz 2010 Dünya Kupası’nda geldi. Sırbistan’a karşı attığımız son saniye basketinin ardından finale yükselen ay yıldızlı takımımız ABD ile final oynadı. Türkiye’nin bu yükselişi aslında kulüpler bazında yakaladığımız istikrarlı başarıların ardından gelmişti. Efes’in 1996’da finalde Milano’yu geçerek kazandığı Koraç Kupası ile yükselişe geçen ve ülkemizde de ilgi odağı hâline gelen Türk basketbolu, 2001’de ülkemizde düzenlenen Eurobasket’te final oynamamız ile zirveye çıktı. Millîler finalde Yugoslavya’ya yenilse de bu turnuvayla doğan “12 Dev Adam” efsanesi sonraki yıllarda büyük başarılara imza attı. Kulüpler bazında da bütün büyük turnuvalarda şampiyonluk yaşayan Türk basketbolu, 2017’de Fenerbahçe ile Euroleague şampiyonluğu da yaşayarak Avrupa’da zirveyi gördü.
VOLEYBOL
Sultanlar tarih yazdı
Voleybolda son yıllarda çok önemli başarılara imza atan Türkiye, 2003’ten bu yana ülkemizde düzenlenen iki Avrupa Şampiyonası’nda final oynadı. “Filenin Sultanları” efsanesinin başladığı 2003’te finalde Polonya’ya kaybeden ay yıldızlılar son olarak geçtiğimiz yıl oynanan finalde ise Sırbistan’a 3-2 mağlup olmasına rağmen gönülleri fethetti. Son beş Avrupa Şampiyonasının dördünde en az yarı final oynayan Türkiye kulüpler bazında da kupalara ambargo koydu. Vakıfbank, Eczacıbaşı ve Fenerbahçe CEV Şampiyonlar Ligi’nde şampiyonluklar yaşadı. CEV Şampiyonlar Ligi’nde son dokuz sezonda altı şampiyonluk elde eden Türk voleybolu kupaya âdeta damga vurdu.
HALTER
Dünyaları kaldırdık
Birçok otoriteye göre tarihin en önemli sporcuları arasında yer alan Naim Süleymanoğlu’nun ülkemize kazandırdığı altın madalyalar, Türk insanının spora bakış açısını da değiştirdi. Türkiye’nin millî takımımıza kazandırabilmek için Bulgaristan’a 1 milyon dolar ödeme yapmasının ardından ay yıldızlı formayı giyebilen Süleymanoğlu 1988’de Seul Olimpiyatlarında 6 dünya, 9 olimpiyat rekoru kırarak muhteşem bir zafer elde ederken, Türkiye’ye olimpiyatlar tarihinde güreş dışında ilk altın madalyasını kazandıran isim oldu. Öte yandan Seul’deki performansıyla silkmede kaldırdığı kendi ağırlığının 3 katı artı 10 kilogram olan 190 kilogram bunu başaran dünyadaki tek kişi olan Süleymanoğlu, Barselona ve Atlanta Olimpiyatlarında da altın madalya kazandı.
GÜREŞ
İstikrarlı başarı
Olimpiyatlardaki en başarlı branşımız olan güreşte son 50 yılda altı olimpiyat altını elde eden millîler, çok sayıda da dünya şampiyonluğu sevinci yaşadı. 1992’de Barselona’da Mehmet Akif Pirim ile altın madalya kazanan Türk güreşi, 1996’da Atlanta’da ise bu defa Hamza Yerlikaya ve Mahmut Demir ile dünyanın zirvesine çıktı. 2000’de Sidney’de bir altın daha kazanan Hamza Yerlikaya ülkemize iki olimpiyat altınının yanı sıra üç de Dünya Şampiyonası şampiyonluğu yaşatırken, kariyerini noktaladığında sekiz kez de Avrupa şampiyonluğu yaşamıştı. 2016 Rio Olimpiyatlarında Taha Akgül ile bir kez daha altın madalya gururu yaşayan Türkiye, son yıllarda bu spor dalında Taha Akgül ve Rıza Kayaalp’in başarılarıyla gururlandı. Kariyerindeki tek eksik olan olimpiyat altınını gelecek yıl Tokyo’da kazanmayı hedefleyen Rıza Kayaalp ise dört dünya şampiyonluğunun yanı sıra dokuz Avrupa şampiyonluğu ile güreşte son 10 yıla âdeta damga vurdu.
Sporda çağ atladık
ATLETİZM
Gözler Tokyo’da
Türk atletizmi son 50 yılda en büyük başarılarını Dünya ve Avrupa şampiyonalarında yaşadı. Büyük uğraşların ardından Türk vatandaşlığına kazandırılan Ramil Guliyev 2017 Dünya Şampiyonası’nda 200 metre final yarışında 20,09’luk derecesiyle altın madalyayı kazanarak Türkiye’ye bu alanda ilk altın madalyayı getiren isim olarak tarihe geçti. 2018’de Berlin’de düzenlenen Avrupa Şampiyonası’nda da 200 metrede altın madalyanın sahibi olan Guliyev, geçtiğimiz yıl Tokyo Olimpiyatlarına katılım hakkını da elde etti.
Yayın Tarihi
|
Bizi Takip Edin
YORUMLAR
