Bakan Şahin'in dedesi de Sarıkamış gazisiymiş

Sarıkamış Şehitlerini Anma Programı'na katılan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, birlik çağrısı yaptı; dedesinin de Doğu cephesinde gazi olduğunu söyledi.
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, "Vatan ortak ve tek, millet birlik ve tek, bayrak al bayrak kırmızı beyaz ve tektir" dedi. "Türkiye Şehitleriyle Yürüyor" etkinlikleri kapsamında Sarıkamış'a gelen Bakan Şahin, Sarıkamış Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu bahçesinde oluşturulan, üzeri Türk bayraklarıyla örtülü kardan şehit heykellerinin açılışını yaptı. Şahin, şehitleri rahmet ve saygıyla andıklarını belirterek, kar heykeller üzerine karanfil bıraktı ve ardından dua okudu.
Bakan Şahin, daha sonra Sarıkamış Harekatını anlatan resim sergisi ile harekatta kullanılan askeri materyallerin sergilendiği standı gezdi.
Buradan Sarıkamış Şehitlerini Anma Programı'na geçen Şahin, yaptığı konuşmada, "Aziz kahramanları, yiğit insanları, şehitlerimizi saygıyla, hasretle analım" dedi.
Hatıraları anmak, sadakati ifade etmek için burada olduklarını dile getiren Şahin, 97 yıl önce bu ay subayları, askerleri ile cephe gerisinde kadınıyla, erkeğiyle, mektepte okuyan talebesiyle bu milletin mücadele ettiğini söyledi.
Vatan sevgisinin en anlamlı, en heybetli, en azametli, en haşmetli savaş hikayesinin Allahuekber Dağları'nda, 1915 yılında, zemheri ayında gerçekleştiğine vurgu yapan Bakan Şahin, şöyle devam etti:
"Bu topraklar bir kez daha 1064 yılından sonra şehit kanlarıyla sulanıyor. Belki de sulanamıyor. Çünkü mevsim kış, ısı derecesi eksi kırklar ya da daha düşük...Ve insanlar, yiğitler donuyor. Kan donuyor... Ölüm sıcak değil, soğuk oluyor. Kan akamıyor. Donarak sessiz bir ölüm ve sessiz bir duruşla sergileniyor."
Konuşmasında, şair Orhan Şaik Gökay'ın dizelerini okuyan Bakan Şahin, şöyle konuştu:
"Vatan aşkıyla dolu şairlerimizden biridir. Bu vatan kimin sorusunu sorarak, cevabını da veriyor.
'Bu vatan, toprağın kara bağrında
Sıradağlar gibi duranlarındır;
Bir tarih boyunca, onun uğrunda
Kendini tarihe verenlerindir...'
Sonunda diyor ki;
'İleri atılıp sellercesine,
Göğsünden vurulup tam ercesine,
Bir gül bahçesine girercesine,
Şu kara toprağa girenlerindir...'
Tarihin dilinden düşmez bu destan;
Nehirler gazidir, dağlar kahraman,
Her taşı bir yakut olan bu vatan,
Can verme sırrına erenlerindir...'
...Sarıkamış ormanlarında, Allahuekber Dağları'nda donanlarındır."
-"Dedem de bu cephede askerlik yaptı. Gazi olarak döndü-
Bakan Şahin, dedesinin de 97 yıl önce bu cephede askerlik yaptığını ancak şehadet şerbetini içmeden gazi olarak döndüğünü belirtti.
"Az önce telgraflarıyla bizlerle olan Sayın Başbakanımızın dedesi de bu savaşta donarak, bu dağlarda donarak şehadet şerbetini yakalayanlardan birisi" diyen Şahin, şunları söyledi: "Burada şehit olanlar her cephede, her savaşta olduğu gibi ne Kars'ın ne Ardahan'ın yiğitleridir. Sadece bu cephede şehit olanların arasında Edirne'den Hakkari'ye kadar 81 ilimizin yiğitleri var burada.
Kars, Sarıkamış için kimse (nemelazım, bana ne?) demedi, bugün de demiyoruz. Bu vatan Sarıkamış'ı, Kars'ı, Erzurum'u, İzmir'i, Edirne'si, Mardin'i, Hakkari'si her yöresiyle, 81 iliyle topyekün sevilen, topyekun sahiplenilen, ortak vatan kabul edilen bu topraklar üzerinde yaşamış, binlerce yıldır yaşayan bir milletin ortak mücadelesiyle, savaşıyla bugünlere taşınan bir vatandır."
Konuşmasında önemli bir mecburiyetten söz eden Bakan Şahin, "Şehitliği, şehitlerimizi, ve gazilerimizin yaptıkları mücadeleyi bilmek mecburiyetimiz vardır" dedi.
Bunun olmazsa olmazlardan olduğunun altını çizen Bakan Şahin, şöyle konuştu: "Eğer bu olmazsa olmaz. 97 yıl önceki onbinlerce, kimine göre 60 bin, kimine göre 90 bin, her neyse o savaşın, o şehadetin Allhuekber Dağları'ndaki donmanın, düşmana ve iklime karşı, her şeye karşı Allah inancıyla, vatan sevgisiyle verilen mücadelenin önemini bilmek mecburiyeti vardır.
Şahin, 97 yıl önceki inanç ve iradenin bugün 74 milyonda var olduğunu dile getirerek, şöyle dedi: "Bugün bu milletimiz, bu topraklar için gerektiğinde kış demeden, yaz demeden iklime, coğrafyaya aldırmadan, düşmana saldırmaya, savaşmaya hazırdır. Atalarımız ne güzel demişlerdir. 'Hazır ol her zaman, istiyorsan sulh, istiyorsan huzur'. Vatan, millet, devlet, bayrak hepsi yüce kavramlardır ve olmazsa olmazlar. İnsanlarımız, sizler burada bulunanlar, 74 milyon herkes, yurtiçinde, yurtdışında, dünyanın her yerinden bu millete kendini akraba bilen, dost bilen herkes buradaki duygunun, paylaşımın, buradaki anlayışın sahibidir. Buradaki heyecanın bir parçasıdır."
-'Ecdadımızı asla yadırgamayız'-
Bakan Şahin, savaşın harp sanatı ve taktik yönden tartışılabilir olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Ama biz ecdadımızın her halini ve her halinden daha önce samimiyetini, niyetini asla yargılamayız. Sadece ve sadece onlara selam gönderir ve onları rahmetle ve minnetle anarız. Onlar şehadetleriyle düşmanı durdurmayı, zarar vermeyi başarmışlar. Düşman korkmuştur ve korkutulmuştur. Onların ölüleri bile birer yiğitlik abidesidir bu dağlarda, bu topraklarda. İnandığımız yüce kitabımızda bildiğimiz gibi (Allah yolunda ölenlere ölü demeyiniz. Öldürülenlere ölü demeyiniz. Belki de onlar diridirler fakat siz farkında değilsiniz.) Bu milletin şehitleri arasında adı Allahuekber olan dağlarda Allah adına, vatan uğruna şehit olanların ayrı bir farkı vardır diye düşünüyorum. Çünkü Allah adına, vatan adına şehit oldular. Ne güzel tesadüf; şehit oldukları dağlar da Allahuekber Dağları'dır. Mekanları cennet olsun."
-"74 milyonun tapusu"-
Bakan Şahin, 27 yıl önce görev yaptığı Şırnak'tan bir birliğin Balkan Harbi'ne giderek, buradan başarıyla döndüğününün tarihi alıntılarından da söz ederek, o birliğin Sarıkamış cephesine gelmek için tekrar yola çıkarıldığını ancak onların da cepheye varmadan şehadet şerbetini içtiklerini vurguladı.
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunun gibi niceleri var. Bu vatan Ahmet'in, Mehmet'in, Fatma'nın, Ayşe'nin tek başına sahip olduğu bir vatan değil. Bu vatan herkesin, dedelerimizin 90 yıl önce 1922 yılının sonlarına kadar düşmanla 7 cephede dövüşen, bugün de 7 coğrafi bölgeden oluşan bu toprakların, bu topraklarda yaşayan o günkü neslin ve bugünkü neslin insanların hepsinin ortak malıdır. Hepimizin payı vardır. Sarıkamış'ta Hakkarilinin payı vardır, Trabzonlunun payı vardır, Rizelinin payı vardır. Edirne'de Çankırılı'nın hakkı vardır. Çanakkale'de Erzurumlunun hakkı vardır. Hataylının hakkı vardır. Bu vatan hepimizin iştiraken ortak mülkiyetidir. Bu vatanın tapusu hepimizin hisseli tapusudur. 74 milyon paydası olan bir tapu. 'Bir bölü 74 milyon' yazan bir tapu vardır. Bugün bu hatırayı yaşamak için buradayız. 74 milyon da burada. Bulundukları yerden burdalar. Duygularıyla, düşünceleriyle buradalar. Vatana ve bayrağa olan saygılarıyla, şehitlerimize olan hürmetleriyle, tarihe olan saygılarıyla buradalar, buradayız. Biraz önce bahsettiğim gibi bir bölü 74 milyon tapusu ile buradayız. Bir de bizim hepimizin münferit tapularımız vardır. Arsa tapusu, tarla, daire tapusu... Eğer birinci tapu, ortak tapu bir sıkıntıya girerse ikinci tapu, o münferit sahip olduğumuz tapuların hiçbir kıymeti olmaz. Bu vatan varsa, münferit mülkiyetlerimizin bir değeri vardır. Bunu kanla yazmışlardır bize emanet etmişlerdir.
-"Dedelerinin kanlarına ihanet edenler"-
"Dedelerinin kanlarına ihanet edenlerin var olduğunu" dile getiren Şahin, "Bugün gerçekten bu Türkiye'ye, bu millete, bu vatana karşı, bu birlikteliği, bu beraberliği binlerce yıllık ortak kültürün inkarına gidiyorlar. Acıyoruz bedbahtsızlıkları için. Bu yanlış yollarında yol alamayacaklarını kendilerine milletçe devletçe bildirmek durumundayız ve bildiriyoruz." dedi.
Bakan Şahin, şunları kaydetti: "Diyoruz ki ecdadın kanı pahasına canı pahasına gözünü kırpmadan şehadet şerbetini içtiği bu vatanın birliğini, bütünlüğünü hiçbir güç bozamaz, bölemez, böldürmeyiz, böldürtmeyiz. Bu topraklar isyan eder. Dicle isyan eder, Fırat isyan eder, Cilo dağları isyan eder. Onlara kulak verelim. Onlarla içiçe koyun koyuna... Irmaklar, dereler, Dicleler, Fıratlar, Muratlar, Kızılırmaklar, Yeşilırmaklar, Çoruhlar, Sakaryalar, Menderesler, Gedizler isyan eder. 'Siz cahillik ediyorsunuz' derler. Kim diyor? Ovalar, dağlar, nehirler, topraklar diyor. Onların altındaki şehitler diyor. Kulak verelim, duyalım, duyuralım, hissedelim. Sarıkamış bugün bize 'bunları duyalım, duyuralım' diyor. Onun için buradayız. Duyuyoruz ve hissediyoruz.
Ve diyoruz ki hatıranıza saygılıyız, hürmetliyiz sizin inancınız, sizin isteğiniz, sizin iradeniz aynen bizde de var. Biliyoruz ki bizler ve sonraki nesillerde de bu hep olacak. Bunun aksini düşünmek mümkün değil. Gökkubbe durdukça bu duygu, bu inanç ve irade hep olacak. Bu topraklar ilelebet bu milletin vatanı olarak devam edecek. Şehitlerimize rahmet diliyor, hatıraları önünde hürmetle eğiliyoruz."
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın telgraflarının okunduğu anma programında sanatçı Recep Ergül, Sarıkamış şehitleri anısına ağıtlar söyledi.