Akın Göksu

F.Bahçe-Göztepe maçını pek çok faktör etkiledi. Birincisi G.Saray'dan 3 puan geride olmak... İkincisi yağış... Üçüncüsü de Göztepe savunmasının bol bol yaptığı hataları değerlendiremeyen F.Bahçe'nin hücum bölgesi...

Hücum bölgesinde Beşiktaş, Ahmet Dursun ve İlhan Mansız'la her zamanki gibi gol aradı. İkisi de golü her an bulmaya hazır izlenimi bıraktılar, her zaman olduğu gibi. İşte asıl sorun, bu iki golcünün nasıl işletileceği.

Serdar Kulbilge... Bursaspor kalecisi.. Bu delikanlının asla moralini bozmak gibi bir niyetimiz yok. Futbol kariyeri ile oynamaksa hiç aklımıza gelmez. Dün akşam İstanbul'da hava yağışlıydı, Ali Sami Yen Stadı'nın zemin kaygandı. Belki bu koşullar, Serdar Kulbilge'yi çok zor durumlarda bıraktı..

Risk dolu bir futbol... Böyle olunca, doğrusunu isterseniz insan daha çok heyecan duyuyor. Şimdi Werner Lorant'a kızıyorlar ama, hakikatan F.Bahçe Teknik Direktörü takımını 5 forvetli oynattığı zaman başka oluyor.

Agresif futbol mu, stres içinde futbol mu?...90 dakika boyunca G.Saray'ın bu ikilem içinde gitti geldi. Kim ne derse desin çeyrek finale yükselme adına karşılaşmada ne yapmak gerekiyorsa, G.Saray bunu yaptı. Önce Lucescu'nun sahaya sürdüğü onbir de, taktik anlayışı çok yerindeydi. 3 forvetle oynadı Lucescu: Berkant, Ümit Karan ve Arif...

"Beşiktaş tek forvetle olmuyor!.." Yukarıdaki görüşleri, yaza yaza kalemimizin mürekkebi kururudu... Anlata anlata dilimizde tüy bitti...

Futbol sonuç oyunu. Maçta gol oldu mu, gerisi fasa fiso... Dikkat ederseniz, bu maçta 2 gol Ahmet Dursun'dan, 2 gol İlhan Mansız'dan, 2 gol de Sumiala'dan...

İlhan Mansız var, futbol var. Bu futbolcu yok, Beşiktaş da yok... Zaten İlhan da golleri attığı anlarda vardı. İlk attığı golde savunma bloğunun önünde kendisine olan güveni ile, göğsünde - başında sektirdiği topu filelere gönderirken, güvenini bize de bir kere daha yansıtmış oldu. İkinci attığı golde inanılmaz güzellikteki vuruşu futbol yokluğundaki karşılaşmada zihinlerimizi açtı.

Augustine'in 30 metreden attığı şut ve Myhre'nin yediği gol uzun süre unutulmayacak türden bir gol. Arkadaş 30 metreden vuruyor, sen topu takip edemiyorsun, bu bir. İkincisi, maçın bitimine 7 dakika kalmış, bütün hatlarınla yükleniyorsun, bir kontratak kalende, bir gol daha...

İlhan Mansız'ın iki muhteşem golü, patates tarlasında tanımlaması güç görünüştü. Buna Cenk'in İstanbulspor adına attığı golü de ekleyebiliriz.

Futbolun kötü talihleri olur. Bu maç da bunlardan birisi. Samsunspor Teknik Direktörü Yücel Uyar'a sitem edeceğiz. İlhan Mansız'la Ahmet Dursun'u, Hakkı ve Baidoo'yla durdurunca oyun kilitlendi.

Sessizlik maçı bozdu. Taraftar olmayınca, futbol olmuyor. Önce şunu bir kere daha söyleyelim; sebep ne olursa olsun, öyle taşkınlık falan yapıldığı zaman gelen cezalar, futbolun tadını tuzunu kaçırıyor. Beşiktaş-Bursa maçında da öyle oldu.

G.Saray'da kaynayan kazan, F.Bahçe'de üç maçlık hüsran ve Beşiktaş'ın yükselişi... Futbolda bazı oluşumları şansa bağlayanlar olabilir ama Y.Yozgat karşısında siyah-beyazlıların yükselişi asla bir tesadüf olamaz. İlerleyen sezonun bugünlerinde takımların özellikle F.Bahçe ve G.Saray'ın düşüşü de tesadüf olamaz.

Beşiktaş'ta hiç kimsenin beklemediği bu maçta oldu. Geldiği günden beri, sürekli eleştirdiğimiz, "Bunu nerden aldınız?" dediğimiz Baya, gecenin yıldızı oldu. 89 dakika hem savunmada gördük kendisini, hem de hücumda gördük.