İlhan Mansız: 3 puan

İlhan Mansız var, futbol var. Bu futbolcu yok, Beşiktaş da yok... Zaten İlhan da golleri attığı anlarda vardı. İlk attığı golde savunma bloğunun önünde kendisine olan güveni ile, göğsünde - başında sektirdiği topu filelere gönderirken, güvenini bize de bir kere daha yansıtmış oldu. İkinci attığı golde inanılmaz güzellikteki vuruşu futbol yokluğundaki karşılaşmada zihinlerimizi açtı. Bu çocuk tek başına Beşiktaş'ta duruyor. Yardımsız ve desteksiz. Eğer toplar, bir şekilde kendisine gelirse, o ne yapacağını çok iyi biliyor. Gelelim Daum'a. Bu maçta herkes, Asper'i kalede beklerken; Myhre'yi gördük. Allah'tan Kocaelisporlu futbolcular, Beşiktaş kalesine sık sık gelemedi de Myhre'nin neler yapamayacağını biz de göremedik. Daum'un bu konudaki ısrarını anlamak mümkün değil. Eğer Asper kiralık, Myhre kontratlı futbolculuğundan bu tercih yapılıyorsa, bize mantıksız geldi. Beşiktaş, Daum'un son haftalardaki 3-5-2 düzeninde oynadı. Bu düzeninde çeşitli uygulamalarını ortaya koymaya çalıştı Beşiktaşlılar. İleride Ahmet Dursun yoktu, onun yerine Bayram'ı gördük. Ve aklımıza şu soru geldi: Ahmet Dursun - İlhan Mansız ikilisi mi, yoksa Bayram - İlhan ikilisi mi? Futbolun yakışanı var tabii. Bayram'ı bir santrfor gibi görmek, Beşiktaş'a uygun düşmüyor. Onun yeri başka. Ayrıca, sol kanatta İbrahim'in önünde de yer alması, bu kanatta Beşiktaş'ın bir hayli sıkışmasına yolaçıyor. Beşiktaş, oynadığı futbolla, şampiyonluğa gidebilecek performansı ortaya koyamadı. İlhan'ın attığı goller, Beşiktaş hanesine puanlar getirecek getirmesine ama, Beşiktaş'ın futbolunda bir tek İlhan'ı gördük dün gece. Bir bütünlük yoktu, bu görüntü Beşiktaş'ın geleceği bakımından özellikle şampiyonluk mücadelesi açısından karamsarlık veriyor. Evsahibi Kocaelispor anlaşılmaz bir şekilde kendi kendini zora soktu. Tümer'i ve Baya'yı durdurmak hevesleri bir başka deyişle, Beşiktaş'ın oyun kurgusunu bozma düşüncesi kendi hücum gücünü de yok etti. Hakem Erol Ersoy ilk yarıda anlaşılmaz kararlar verirken, ilerleyen dakikalarda uyguladığı kararlarla maçı kurtardı. Özellikle ilk yarıda Serdar'a, Ahmet Yıldırım tarafından yapılan darbe Erol Ersoy'un görüşlerinden kaçtı. Bu tür olaylar maçın, sonucunu direk etkiliyor. Penaltı verilmedi. Oyunun yönü de bir ölçüde değişti.