Başak Demirtaş’a saldırının Millet İttifakı ile ilişkisi ve FETÖ’nün B Plânı
16 Haziran 2020 02:00
Tam da bu konuyu yazmak için bekletiyordum ki emareleri dökülmeye başladı.
Geçen hafta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile üç yıl önceki laflarından dolayı takaza çıkaran FETÖ arasında “kayıkçı kavgası” mı ne olduğu belirsiz gerilimin sebepleri üzerine kafa yormuş ve kısaca bazı ihtimalleri gündeme getirmiştik. Bunlar sırasıyla şöyleydi:
1-FETÖ’nün “iyi insanları”nın CHP yönetiminde yer alması talebi.
2-Kemal Kılıçdaroğlu’nun “FETÖ beni kötülerse Kurultay’a güçlü girerim” beklentisinin karşılanması.
3-FETÖ nezdinde “Kılıçdaroğlu’nun kullanım ömrü bitti, artık Ekrem İmamoğlu başkan olmalı” seçeneğinin öne çekilmesi.
İhtimallerin hiçbirinin gerçekleşmemesi durumunda FETÖ’nün ve arkasındaki küresel çetenin bir B PLANI’nın olduğunu da yazmış ve bunu anlatacağımı ifade etmiştim.
Sözünü ettiğim B Planı’nın hedefinde Millet İttifakı ve Cumhur İttifakı dışında kurulacak YENİ BİR İTTİFAK var. Üstelik bileşenleri hazır bile.
Kim olduklarını biliyorsunuz. Üstelik Millet İttfakı’ndaki gibi BEŞ BENZEMEZ değil, daha uyumlu ve birbirine yakın, birleştiklerinde Cumhur İttifakı’ndan daha fazla oy tırtıklama potansiyeli olduğu düşünülen bir ittifak projesi bu.
Bileşenlerini hemen sıralayalım:
İYİ Parti+Saadet Partisi+Deva Partisi+Gelecek Partisi+Demokrat Parti
Hesap şu:
Bu beş partinin oluşturduğu ittifakın “gerçekçi” bir tahminle yüzde 19 oy olması bekleniyor.
Bu “tahmin”le elde edilecek sonuç tüm Meclis aritmetiğini altüst edecek, Yeni İttifak bir anahtar rolü üstlenerek hem Cumhur İttifakı’nı hem de CHP’yi koalisyona zorlayacak. Bu da artık iktidarda Küresel Çete ve FETÖ’nün sözünün daha çok geçiyor olmasını beraberinde getirecek.
Hayaller ve duygular şelale. Kısaca Yeni İttifak arayışları da bu yönde.
Bu arada İYİ Parti ile CHP arasındaki çatlak, özellikle PKK ve millî savunma meselesinde giderek derinleşirken CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu’na hiç beklemediği yerden bir tokat daha geldi; HDP ve Selahattin Demirtaş’tan.
Demirtaş cezaevinden gönderdiği açıklamasında önceki seçimlerde sadece üç büyük ilde Millet İttifakı’nı desteklediklerini ifade ederek ağzından baklayı çıkardı:
“HDP, Millet İttifakı'nın bir parçası değildir.”
Aslında Demirtaş kendisi için Edirne ve Hakkâri’den başlatılan yürüyüşü yanlış bulan CHP’ye de cevap vermiş oluyordu bir anlamda.
Ama Selahattin Demirtaş’ın açıklamasından iki gün bile geçmeden çok ilginç bir şey oldu ve şimdi gözaltında bulunan bir ahlaksız, sosyal medyadan Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş’a yönelik iğrenç ifadeler kullandı.
Kimsenin daha haberi yokken yapılan bu paylaşımı nedense CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu keşfetti ve daha Vedat Muti adlı yaratık hesabını korumaya alamadan ekran görüntüsünü yayınlayarak saldırıyı hükûmete mal etti. Sebebi ise AK Parti Tanıtım ve Medya Başkanı Mahir Ünal’ın “dâhiyane” buluşu yeşil noktayı kendi hesabında kullanmış olması.
Erdoğan’a yönelik ahlaksızca duvar yazılarını “Ben yazmadım miki yazdı” diye paylaşan, yine bir tweetinde “Erdoğan’ın d….ün kılı olmaya meraklı sadece bi kadın var zannediyorduk. Ne çok meraklısı varmış arkadaş!” diye yazan ve kepazeliğin dibini bulup, ahlak yoksunluğunda level atlayan Canan Kaftancıoğu, şimdi Başak Demirtaş üzerinden ahlak dersi vermekteydi.
Sebep belliydi. Selahattin Demirtaş’a “Yalnız kalırsın bak, biz yanında olmadığımızda bitersin” mesajı verilmekteydi. Nitekim daha önceki tweet’lerinde Selahattin Demirtaş’ı desteklediği ortaya çıkan Vedat Muti adlı pisliğin Canan Kaftancıoğlu’nun troll’ü olduğu yazıldı sosyal medyada.
Evet, CHP gelinen son noktada FETÖ ve Küresel Çete tarafından yalnız bırakıldığını, artık farklı seçeneklerin gündemde olduğunu anladıysa şayet, en azından HDP’yi yedek lastik olarak tutmak isteyecektir. Canan Kaftancıoğlu’nun debelenmesinin sebebi bu. Ama HDP ve PKK’nın, tıpkı kendileri gibi Küresel Çete’nin bir diğer aparatı olduğunu gözden kaçırıp böyle hamleler yapmaları çaresiz çabadan öteye geçmiyor.
Kadınlar yalnızca CHP ve HDP’de yok AK Parti yöneticileri!
Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş’a yönelik olarak, yukarıda da anlattığımız üzere arkasında başka hesapların olduğu yakında ortaya çıkacak olan ahlaksız ve iğrenç saldırının arkasından olanları gördük. AK Parti yöneticileri yekvücut olup bu saldırıyı telin ediyorlar. Çünkü Canan Kaftancıoğlu medya iletişimini öyle yaptı ki önce saldırıyı saldırganın uyanıkça hesabına koyduğu “yeşil nokta”yı göstererek AK Parti’ye mal etti, onlar da âdeta savunmaya geçtiler bir müptezelin saldırısıyla ilgili olmadıklarını ispat etmek üzere.
Oysa yapılacak açıklama çok netti ve daha sonra Fahrettin Altun’dan geldi zaten:
“Sosyal medya mecralarında her gün Sayın Cumhurbaşkanımıza, ailesine, çalışma arkadaşlarına hakaret edenler bugün adı sanı belli olmayan bir müptezelin terbiyesizliğini bir kesime mal etmeye çalışıyorlar. Oysaki hakikati ve ahlaklı davranmayı her alanda savunanlar bizleriz.”
Ama AK Parti yöneticilerinin ve artı muhafazakâr camiadan bazı kalemlerin bu canhıraş çabası, AK Parti’ye yakın gazetecileri ve sosyal medya fenomeni kadınları öyle rahatsız etti ki sitemlerini dile getirmekten kendilerini alamadılar. Özellikle de Başak Demirtaş için mesaj yayınlayan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül eleştirilerin odağındaydı. İşte onlardan bazıları:
Fadime Özkan/Gazeteci-Yazar
“Demirtaş'ın eşine kim olduğu belirsiz birinin ettiği hakaretle ilgili bir şey yapmayı düşünmüyorum. Kınama sırasına falan girmeyeceğim. Savcılar bulsun o müptezeli, yakasından tutup hesabını sorsun. Bitti. (son dönemlerde muhalefetin yürüttüğü eş siyasetini sorunlu buluyorum)”
Meryem Gayberi/Gazeteci-Yazar
“Yıllardır twitter'dan yediğimiz küfür hakaret tehdit yanımıza kâr kaldı. Başak Demirtaş'a yapılan edepsizliğin on katı yapıldı biz kadın gazetecilere. Sahip çıkan da kınayan da olmadı. Ne diyelim!”
Mehtap Yılmaz/Gazeteci-Yazar
“Sn. Abdulhamit Gül, HDP-PKK aleyhine yazdığım yazılardan sonra HDP-PKK'lıların bana yönelik 'ahlaksız ve tahkir edici', iffet ve haysiyetimi hedef alan paylaşımlarını da kınamaya davet ediyorum!”
Politic-TRT/Gazeteci
“Çok sayın ince fikirli, nezaket abidesi AK Partili vekillerim. Eşim terörist değil. Ben de kendi hâlinde yaşayan bir hanımım. Tek suçum Recep Tayyip Erdoğan'ın davasını savunmak. Başak Demirtaş'a sahip çıktığınız gibi neden bana sahip çıkmadınız?”
Meryem İlayda Atlas/Gazeteci-Yazar
Özürcülere hatırlatma: 1- Hesap sahte, kimseyi temsil etmez. 2- Yesil nokta karneyle mi dağıtılıyor? 3- Bu dili tasvip etmediğinizi göstermek için daha gerçekçi imkânlar var. 4- Siyasetçi, gazeteci kadınlara AK Parti'yi destekledikleri için söylenmedik kalmadı, gıkınız çıkmadı. 5- Özür dilemeden önce ilk 3 maddeyi gözden geçirmenizi tavsiye ederim.
Meryem İlayda Atlas/Gazeteci-Yazar
“Bazı 'İslamcı' abi ablaların insanlara sövülmesi ile ilgili ahlakî kaygılarını anlıyorum. Ama bu kaygılar ne hikmetse sadece karşı mahallenin kadınları, hassasiyetleri, hukuku söz konusu olduğunda devreye giriyor.”
Zeynep Ceyda Akduman/Gazeteci(Samsun Güncel Haber ve Merkez FM)
“Cumhurbaşkanımıza, eşine, kızlarına yapılan hakaretler ne olacak? Sırf Erdoğancıyız diye burada her gün yediğimiz küfürler? Önce bize sahip çıkın onların sahibi çok zaten!”
Derya/Sosyal Medya kullanıcısı
“Ben Başak Demirtaş olmadığım için DM kutumda böyle mesajlar olması normal galiba, değilse de artık bir kınama yayınlarsınız.”(tweet ekinde iğrenç mesajlar var)
Hilal Kaplan/Gazeteci-Yazar
“Ben burada her gün bana yazılan bazı pislikleri paylaşmaya hayâ ederim ama şu kadarını da söyleyeyim: Söz konusu eziklerin nazarımda sitem edecek kadar bile değeri yoktur. Ben Allah rızası gözetmesem bu işi yapmam, karşılığını da ancak O’ndan dilerim. Dileyen üstüne alınabilir!”
Ayşe Şeyma Kaplan/Selçuk Üniversitesi
“Aynı alçakça sapıklıklar her gün Hilal Kaplan, Merve Şebnem Oruç, Merve Kavakçı, Fatmanur Altun’a yüzlerce kez tweetlerle yapılırken neredeydiniz? Hadi karşı cenah el ovuşturup seyreder de siz niye sustunuz? Niye duyar kasmadınız?”
Merve Şebnem Oruç/Gazeteci-Yazar
“Öyle... Bize gelince mesele olmuyor, mesele edilmiyor, yer gök ayağa kalkmıyor...”
Soruyorum, haksızlar mı?