AB yüzünü Türkiye’ye döndü! Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Varşova’ya gidiyor

ABD Başkanı Donald Trump’ın yük olarak tabir ettiği Avrupa, güvenlik endişesini gidermeye çalışıyor. Yıllardır ABD’nin güvenlik şemsiyesi altında yaşayan Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, Trump’ın veto kararı sonrasında yüzünü Türkiye’ye döndü.
YEŞİM ERASLAN ANKARA - Türkiye’nin, AB Dışişleri Bakanlarının Gayriresmî Toplantısı Gymnich davetini kabul etmesinin ardından Dışişleri Bakanı Hakan Fidan yarın Polonya’ya gidiyor. Fidan, toplantı kapsamında Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı-Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ve AB üyesi ülkeler ile aday ve potansiyel aday ülkelerin Dışişleri Bakanları ile bir araya gelecek. Diplomatik kaynaklar, Varşova’da düzenlenecek olan toplantının, Türkiye ile AB arasındaki diyalog kanallarının güçlendirilmesi ve Türkiye’nin AB’ye katılım süreci dâhil ikili ilişkilerde somut adımların atılması açısından önem taşıdığına dikkat çekiyor. Edinilen bilgiye göre toplantıda, hibrit tehditlere karşı dayanıklılığın artırılması başta olmak üzere Avrupa’nın dış ve güvenlik politikasına yönelik mevcut sınamalara ilişkin fikir teatisinde bulunulması öngörülüyor.
Ankara’da Hakan Fidan’ın, çalışma yemeğine diğer aday ülkelerle birlikte davet edilmesi, Türkiye’nin AB ile ilişkilerinde izlediği kararlı politikanın bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Mevcut küresel sınamaların gerektirdiği yakın işbirliği ihtiyacının AB’nin bir süredir göz ardı ettiği Türkiye’nin adaylık statüsünü yeniden hatırlamasına vesile olduğuna dikkat çekilirken, jeopolitik belirsizliklerin arttığı, güvenlik tehditlerinin sınır tanımadığı ve ekonomik kırılganlıkların geniş coğrafyaları etkilediği bu dönemde, Türkiye-AB ilişkilerinin geliştirilmesinin, hem bölgesel dayanışmanın hem ortak çözüm arayışlarının güçlendirilmesi açısından kritik bir adım olduğu belirtiliyor.
Bu davetin aynı zamanda, Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerde yeni bir ivmenin mümkün olabileceğinin işareti olduğu vurgulanıyor. Ankara, Türkiye’nin AB üyelik perspektifi göz ardı edilmeden, özellikle dış politika ve güvenlik konuları başta olmak üzere, ilişkilerin bütün alanlarında diyaloğun geliştirilmesinin ve somut adımlar atılmasının, her iki tarafın da yararına olduğuna inanırken, toplantının Türkiye ile AB arasındaki stratejik vizyonun yeniden tanımlanmasına zemin hazırlamasının beklendiği ifade ediliyor.