ABD basını duyurdu! "Türkiye’nin KAAN’ı, F-35’in tahtına göz dikti"
Türkiye'nin yerli üretim beşinci nesil savaş uçağı KAAN, bu kez ABD merkezli Modern Diplomacy dergisinin radarına takıldı. Yayınlanan kapsamlı analizde, KAAN’ın teknik kapasitesi, yapay zekâ entegrasyonu ve uzun menzilli taarruz yetenekleriyle ABD’nin göz bebeği F-35’e ciddi bir rakip olarak öne çıktığı belirtildi. Raporda, “KAAN yalnızca bir savaş uçağı değil, Türkiye’nin savunma bağımsızlığının sembolü” ifadeleri yer aldı.
Türkiye’nin 5. nesil savaş uçağı KAAN, ABD merkezli Modern Diplomacy dergisinde yayımlanan analizde, yalnızca teknik özellikleriyle değil, küresel savunma denklemine etkisiyle de dikkat çekti.
Haberde KAAN’ın düşük radar izi, uzun menzil, yapay zeka entegrasyonu ve yüksek hassasiyetli taarruz kapasitesiyle ABD’nin F-35 savaş uçağına doğrudan rakip olduğu ileri sürüldü.
TÜRKİYE'NİN BAĞIMSIZ SAVUNMA VİZYONU
Modern Diplomacy analizinde, KAAN’ın yalnızca bir savaş uçağı değil, Türkiye’nin askerî egemenliğini tahkim etme hamlesi olarak öne çıktığı vurgulandı. 2016 yılında başlatılan Milli Muharip Uçak (TF-X) projesi, Türkiye’nin savunma alanında dışa bağımlılığını azaltma hedefinin bir parçası. Analizde yer alan bilgiye göre, Türkiye 2000’li yılların başında savunma ihtiyaçlarının %80’ini ithalatla karşılarken, bu oran günümüzde %20’lere kadar geriledi.
F-16'DAN KAAN'A GEÇİŞ: YENİ NESİL GÜÇ
Türkiye’nin KAAN’ı, mevcut F-16 filosunun yerini almak üzere geliştirildi. Ancak Modern Diplomacy, KAAN’ın kabiliyetlerinin sadece bu değişimle sınırlı olmadığını, sahip olduğu Mach 1.8 hız, yapay zeka destekli uçuş sistemleri ve gizlilik teknolojisi sayesinde ABD’nin F-35’ine alternatif olarak gösterildiğini aktardı.
ORTA DOĞU VE ASYA'DAN STRATEJİK İLGİ
KAAN projesine yönelik uluslararası ilgiden de söz edilen analizde, özellikle Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Pakistan ve Endonezya gibi ülkelerin projeye ortak olma ya da uçakları tedarik etme yönünde girişimlerde bulunduğu belirtildi.
Suudi Arabistan'ın KAAN'a ilgisinin arkasında, ABD’nin F-35 konusundaki kısıtlamaları yer alırken, Pakistan ile Türkiye’nin KAAN üretimi için ortak fabrika kurma kararı dikkat çekti. Endonezya Devlet Başkanı Prabowo Subianto ise Nisan 2025’te yaptığı açıklamada, Türkiye ile bu alanda iş birliği yapmak istediklerini kamuoyuna duyurmuştu.
NATO İÇİNDE YENİ BİR SAVUNMA AKTÖRÜ
Raporda, Türkiye’nin NATO üyesi olmasına rağmen kendi yolunu çizen bir savunma stratejisi geliştirdiği ifade ediliyor. KAAN üzerinden Türkiye'nin, ABD'nin askeri ambargo uyguladığı ya da ihracat lisansı vermediği ülkelere alternatif sağlayabileceği, bu yönüyle küresel dengeleri etkileyebileceği yorumuna yer verildi. KAAN’ın, sadece bir platform değil, küresel düzeyde bir jeopolitik güç çarpanı olduğunun altı çizildi.
"İSLAM DÜNYASINDA SAVUNMA İŞ BİRLİĞİ"
Analizin dikkat çeken bölümlerinden biri de KAAN’ın, İslam dünyasında ortak teknoloji ve üretim iş birliklerini tetikleyebilecek potansiyeline odaklanıyor.
Ortadoğu ve Güney Asya'daki Müslüman çoğunluklu ülkelerin Türkiye’nin liderliğinde KAAN çevresinde buluşma ihtimali, daha önce başarısız kalan kolektif savunma çabaları için yeni bir fırsat penceresi olarak değerlendirilmekte.
Yazıda, "KAAN, sadece teknik kapasitesiyle değil, Türkiye’nin savunma sanayiisindeki ilerlemesinin de bir yansıması" denildi.