Dünya basını yazdı: S-300’e izin vermeyen Türkiye’nin Rum–İsrail oyununa planı hazır!

Doğu Akdeniz’de sular yeniden ısınıyor! İsrail’in Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne Barak MX hava savunma sistemlerini teslim etmesi yeni bir krizi tetiklerken, dünya basını Türkiye’nin hamlesine dikkat çekti. 1997’de S-300 krizinde Rum–Yunan oyununu boşa çıkaran Ankara’nın, bu kez de Rum–İsrail ortaklığına karşı planını hazırladığı vurgulandı.
İsrail’in, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne (GKRY) gelişmiş hava savunma sistemi Barak MX’i teslim ettiği ortaya çıktı.
Middle East Eye'ın ulaştığı kaynaklara göre üçüncü sevkiyat gerçekleşti.
Limassol Limanı'ndan geçen bir kamyon, 150 kilometre menzile sahip Barak MX hava savunma sistemi bileşenlerini taşıdığı sırada görüntülendi.
Rum basını sevkiyatın tamamlandığını ve sistemin bu yıl içinde aktif hale geleceğini doğruladı.
İSRAİLLİ YETKİLİ TEHDİT ETTİ
Skandal boyutundaki sevkiyat, Barak MX’i üreten İsrail devlet şirketi IAI’nin üst düzey yöneticisi Shay Gal’ın, temmuz ayında yaptığı kışkırtıcı açıklamaların hemen ardından geldi. Gal, İsrail, Yunanistan ve GKRY’ye seslenerek, "KKTC’nin Türk askerinden temizlenmesi için askeri operasyon hazırlığı" yapılmasını istemişti.
“Türkiye'nin takviye kuvvetlerini engelleyin, Türk komuta merkezlerini yok edin, KKTC'deki hava savunmasını susturun ve egemenliği geri alın” ifadeleri, açık bir savaş tehdidi olarak değerlendirilmişti.
S-300 KRİZİ BENZERİ BİR PROVOKASYON
Midldle East Eye, "1997’deki S-300 kriziyle neredeyse savaşa sürüklenen bölge, şimdi Barak MX ile yeniden ateş hattında. Ancak bu kez sistem, Türkiye’nin güney hava sahasını 460 km’ye kadar tarayabilen, ileri düzey gözetleme ve istihbarat sistemlerine sahip." şeklinde değerlendirme paylaştı.
TÜRKİYE'NİN STRATEJİK TAKTİĞİ: 1997'DE NASIL CEVAP VERİLDİYSE...
Ankara, şimdilik resmi açıklama yapmasa da, diplomatik ve askeri kanallar üzerinden gelişmeleri anbean takip ediyor. Middle East Eye’ın hatırlattığı üzere, 1997 yılında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Rus yapımı S-300 hava savunma sistemlerini adaya konuşlandırma girişimi, Türkiye’nin net ve sert askeri uyarısıyla geri püskürtülmüş, söz konusu sistemler Yunanistan’a aktarılmak zorunda kalmıştı.
Emekli Tuğamiral Yankı Bağcıoğlu, sistemin konuşlandırılmasını uluslararası hukukun açık ihlali olarak değerlendirdi. Bağcıoğlu, “Bu adım, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’taki kırılgan dengeyi bozacak ve Türkiye'nin ulusal güvenliğini doğrudan tehdit edecek” dedi.
Türk güvenlik kaynakları, sistemin şu anda Pafos hava üssünde test edildiğini, ancak henüz aktif olarak devreye alınmadığını belirtti. İsrail'in sonraki sevkiyatlarının da anbean izlendiği ifade edildi.
GKRY Savunma Bakanı Vasilis Palmas ise Türkiye'nin adadaki meşru varlığını eleştirerek, hava savunma hamlesini “kendimizi koruma hakkımız” sözleriyle savundu.
"ANKARA, 50 YILDIR DOĞU AKDENİZ'DE DENGE UNSURU"
Türkiye, 1974 yılında Yunanistan destekli darbenin ardından adaya çıkarma yaparak Türk toplumunu katliamdan kurtarmış ve adada barışı tesis etmiştir. KKTC ise bu müdahalenin meşru sonucu olarak 1983’te kurulmuş, Türk askeri varlığı adadaki barışın teminatı haline gelmiştir.
Bugün GKRY’nin, İsrail gibi bölgesel silah aktörleriyle kurduğu askeri ortaklıklar, sadece Türkiye’yi değil, Kıbrıs Türk halkının güvenliğini de tehdit etmektedir.
TÜRKİYE'NİN HAMLESİ NE OLACAK?
Middle East Eye'a göre, Ankara, şu ana dek Barak MX sevkiyatına dair resmi bir açıklama yapmadı. Ancak 1997'deki S-300 krizinde olduğu gibi, benzer bir durumun yaşanması halinde Türkiye’nin her türlü tedbiri almaktan çekinmeyeceği değerlendiriliyor.