'İndirim'i gören alışverişe koşuyor! Tüketici etiketin değil, kampanyanın peşinde

Türkiye’de kampanya yöntemi her sektörü sardı. Uzmanlar ‘sürekli kampanya’ stratejisinin kısır döngüye sebep olduğunu belirterek "İndirim yapmayan satış yapamaz hâle geldi" diyor. Tüketiciler ise eski fiyat-yeni fiyat karşılaştırması yapmadan ‘indirim’ sözünü görünce alışverişe koşuyor. Bu durum, geçim sıkıntısının da bir göstergesi...
KAAN ZENGİNLİ - Hazır giyimden elektroniğe, kozmetikten turizme kadar hemen her sektörde satışın ilk yolu kampanya hâline geldi. Caddelerde, alışveriş merkezlerinde ve e-Ticaret sitelerinde ‘Büyük İndirim’, ‘Şok Fırsat’, ‘Son 3 Gün’ gibi kampanya başlıkları günlük hayatın parçası hâlinde.
İndirim furyasının başında hazır giyim gelirken, zincir marketlerin kampanyaları, gıda marketlerinin haftalık katalog indirimleri derken, bu durum Türkiye’nin alışveriş kültüründe indirim ve kampanya bağımlılığı hâlini de aldı. Ancak bu durum, tüketici açısından risk de oluşturuyor. Bazı mağazalar son fiyattan indirim yapmak yerine, fiyatı önce artırıp sonra yüzde 70 indirim açıklama yoluna gidiyor.
HAZIR GİYİM İLK SIRADA
Türkiye’de kampanya yarışının en yoğun yaşandığı alanların başında hazır giyim sektörü geliyor. Geçmişte yaz sonu ve kış sonunda yapılan sezon indirimleri yapılırken, son yıllarda Anneler Günü, Babalar Günü, Sevgililer Günü gibi özel günlerin yanı sıra şahanesinden muhteşemine kadar cuma indirimleri, en uzun gün, en kısa gün, ekinoks ve daha birçok isim altında indirim yapılırken, sosyal medya ve mesajlar aracılığıyla ‘son 2 saat’ veya ‘saat 24.00’e kadar’ gibi panik duygusu yansıtan duyurularla da alışveriş isteği artırılıyor.
Elektronikte dönemsel indirimlerle taksit kampanyaları yapılırken, turizmde erken rezervasyon ve kredi kartına taksit, bankacılıkta da harcama puanı gibi kampanyalar bulunuyor.
SATIŞ KAMPANYA İLE GELİYOR
BMD Başkanı Sinan Öncel, indirimlerin satışı artıran önemli bir faktör olduğunu belirtirken, özellikle giyim ve ayakkabıda yüksek oranlı satışların indirimle başladığını, üyelerinin cirosunun önemli kısmını indirimde sağladığını ifade etti. TESK Başkanı Bendevi Palandöken de her dönem indirimin esnafı zor durumda bıraktığını, tüketicinin de eski ürünlere maruz kaldığını belirterek bunun bir sisteme bağlanması gerektiğini ifade etti.
SAHTE İNDİRİMLERE GÖZ AÇTIRILMIYOR
Piyasada binlerce marka ve mağaza indirim yaparken, Ticaret Bakanlığı da bu konuda denetimlerini artırdı. Bir ürünün kampanya öncesi fiyatı ile indirimli fiyatı karşılaştırılarak, gerçeği yansıtmayan indirimler için ceza kesiliyor. Tüketici dernekleri ise yaptığı açıklamalarda “Bazı mağazalar kampanya başlamadan kısa süre önce ürünün fiyatını yükseltiyor, ardından da yüksek indirim oranı yansıtarak aslında var olmayan bir avantaj algısı oluşturuyor. Fiyat araştırılmalı, karşılaştırma siteleri kullanılmalı. Mağazalar en düşük fiyattan indirim yapmalı. Aksi hâlde Tüketici Kanunu’nda cezası var” diyor.
İNDİRİMLER, UCUZ KREDİ YÖNTEMİ HALİNİ ALDI
Birleşik Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel gazetemize yaptığı açıklamada, dernek olarak her ay düzenli anket yayınladıklarını belirterek, ağustos ayındaki ankete göre, geçen ay her 3 mağazadan 2’sinin indirimde satışlarının arttığını ifade etti. Öncel “Artış kampanyalardan kaynaklandı. Giyim ve ayakkabı markalarımızın yüzde 65’i ağustos ayı cirolarının en az yüzde 40’ını, yüzde 44’ü ise cironun en az yüzde 60 ve üzerini indirimli satışlardan elde etti. Cironun yüzde 81 ve üzerini indirimlerden sağlayan üyelerimizin oranı ise yüzde 23’ü buluyor. İndirimler sayesinde giyim ve ayakkabıda enflasyon ağustosta tek haneye geriledi” dedi.
Nakit akışını sürdürmek isteyen, yüksek faizle kredi kullanmayı tercih etmeyen markaların kârlılığı ikinci plana iterek indirime sarıldığını da anlatan Öncel, üyelerinin yüzde 72’sinin, yani her 4 markadan 3’ünün ağustosta yıllık ciro artışının TÜFE’nin altında kaldığını ifade etti. Öncel “Bu da perakendecinin maliyet-fiyat kıskacında sıkıştığını gösteriyor” dedi.

SATILMAYAN ÜRÜNLER İNDİRİMLİ DİYE RAFLARDA
Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken de gazetemize yaptığı açıklamada indirimlere standart getirilmesini istedi. İndirimlerin her zaman piyasaya belirli oranda hareket getirse bu şartlarda esnaf için kalıcı bir rahatlama sağlamadığını söyleyen Palandöken “Vatandaşın alım gücü düştü. Çok sayıda tüketici indirim bekleyerek alışveriş yapıyor ama ihtiyaçlarını da en aza indiriyor. Hazır giyim ve ayakkabı gibi sektörlerde sezon sonu indirimleriyle bir canlılık yaşansa da esnafımız beklediği kazancı elde edemiyor. Kumaş, deri, enerji, kira giderleri sürekli artarken satış fiyatlarını makul seviyede tutmak zorlaşıyor. Birçok işletme stok eritmek için düşük kâr veya neredeyse maliyetine satış yapmak zorunda kalıyor” dedi.
Palandöken ayrıca bazı büyük mağazaların indirim kampanyası altında çoğunlukla satılmayan ürünlerini pazarladıklarını, sahte bir indirim algısı yaydıklarını belirtirken “İndirimler kurala bağlanmalı. Asıl kalıcı tedbir ise enflasyonun düşüp alım gücünün artması” ifadesini kullandı.