AK Parti’den Başbuğ için suç duyurusu

AK Partili altı isim, askerlerin sivil mahkemede yargılanmasının önünü açan kanun değişikliğine “FETÖ projesi” diyen eski Genelkurmay Başkanı için harekete geçti. Başbuğ hakkında ‘hakaret’ten suç duyurusunda bulunuldu.
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un asker kişilerin sivil mahkemelerde yargılanmasını öngören yasal düzenlemeyi gerekçe göstererek, FETÖ’nün siyasi ayağı konusunda AK Parti’yi suçlayıcı açıklamalarına karşı AK Partili milletvekilleri, avukatları aracılığıyla Ankara Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulundu. Dilekçede Başbuğ’a askerlere sivil yargının yolunu açan düzenlemeye ilişkin sözleri sebebiyle “hakaret” suçlamaları yöneltildi.
AK Parti Genel Merkezinde dün sabah saatlerinde İlker Başbuğ’a yapılacak suç duyurusuna yönelik bir toplantı yapıldı. Toplantıya AK Parti Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Ahmet Aydın, AK Parti Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş ve Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ katıldı. Toplantının ardından akşam saatlerinde AK Partili Mustafa Elitaş, Bekir Bozdağ, Ahmet Aydın, Yahya Doğan, Mehmet Ceylan ve Abdurrahman Müfit Yetkin’in avukatları Ankara Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusu dilekçesinde şüphelinin ifade özgürlüğünün sınırlarını aşarak şikâyetçilerin onur, şeref ve saygınlığını rencide ettiği belirtildi. Ayrıca, basın yayın ve medya aracılığı ile suça konu ifadelerin birçok kişiye ulaştığı belirtilerek, şüphelinin, kamu görevinden dolayı ‘hakaret’ suçundan cezalandırılması istendi. TCK’nın söz konusu suçu içeren 125’inci maddesinin 3. ve 4. fıkraları iki yıl dört aya kadar hapis cezası öngörüyor.
Altı vekil ayrıca AK Parti’ye yönelik suçlamalarda bulunan eski CHP Milletvekili Dursun Çiçek için de suç duyurusunda bulundu. Dilekçede Çiçek’in ‘iftira’ suçundan cezalandırılması talep edildi.
MİLLET İRADESİNE VESAYET
AK Parti Genel Merkezindeki toplantı sonrası Mustafa Elitaş, gazetecilere açıklamalarda bulundu. Elitaş, şunları söyledi: Sayın Cumhurbaşkanı’mızın altını çizdiği, aslında bu meselede en önemli dikkat edilmesi gereken konu, Parlamento’nun iradesine vesayet koyma heveslilerinin yeniden bu konuyu gündeme getirmeleri. Yapılan bir parlamenter faaliyettir. Buradan Cumhuriyet Halk Partisi ‘Ben destekledim, desteklemedim’ diye çeşitli meseleler ortaya koyuyor ama bir kanunla ilgili verilmiş bir önerge parlamentoda konuşulur, izahatlar yapılır, itirazlar yapılır, komisyona sorulur, hükûmete sorulur, en sonunda TBMM Genel Kuruluna sorulur. Genel Kurul’daki milletvekilleri buna ‘Evet’ oyu verdikten sonra zaten o iş, o düzenleme, o önerge TBMM’nin olmuştur. Önerge sahibiyle anılmaz. Tasarının numarasıyla, maddesiyle anılır. ‘TBMM kabul etti’ denilir. Yani şunun önergesi, bunun önergesi diye değil.
PARLAMENTOYA TEHDİT
Mustafa Elitaş, Parlamento’da yapılan icraatlara karşı bir tehdit unsuru bulunduğunu ifade ederek “Türkiye parlamentoların kapatıldığı, askıya alındığı, feshedildiği ve bombalandığı dönemi yaşayan nadir ülkelerden birisidir. Bu tecrübeyi daha 15 Temmuz 2016’da yeni yaşadık. Parlemento’yu bombalayan bir terör örgütünün Türk Silahlı Kuvvetlerini kullanarak parlementoyu yok etme faaliyetini yeni gördük. Şimdi parlamentoyu susturmak için, parlamentoyu itibarsızlaştırmak için, etkisizleştirmek için yapılan bir icraat olduğunu değerli milletvekili arkadaşlarımızın, siyasetçilerin bunu görmesi gerekir” diye konuştu.