Kılıçdaroğlu: Muhalefet etmek zorundayım

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Türkiye hukuk devleti ise yargı her türlü eleştiriye açık olmalı. Ben ana muhalefet lideriyim, adımız belli. Ben muhalefet etmek zorundayım" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Habertürk Televizyonu'nda canlı yayınlanan "Türkiye'nin Nabzı" adlı programa katıldı. Programda gazetecilerin sorularına yanıt veren Kılıçdaroğlu, hakkındaki fezlekeye ilişkin, "Türkiye hukuk devleti ise yargı her türlü eleştiriye açık olmalı. Ben ana muhalefet lideriyim, adımız belli. Ben muhalefet etmek zorundayım. Neye; yanlışlara. Eğer yargı kendi yetkisini kullanıp siyaseti dizayn etmek istiyorsa ben onu eleştirmek zorundayım. Ben onu alkışlarsam kendi görevimi yapmamış olurum" diye konuştu.
Fezlekenin ifade özgürlüğünü kısıtladığını savunan Kılıçdaroğlu, "Böyle bir anlayışla fezleke düzenleyebilir misiniz? Eleştiri hakkımı elimden alıyor, yasama organını baskı altına alıyor. Kim yapıyor; adı üstünde özel yetkili mahkemeler" dedi.
ÖZEL YETKİLİ MAHKEMELERE ELEŞTİRİ
Özel yetkili mahkemeleri eleştiren Kemal Kılıçdaroğlu, "Hukukun üstünlüğü ve özgürlükler bağlamında herkes yargılanabilir. Birisi suçlu olabilir, hukukun kuralları içinde yargılanmıştır, kimse bir şey diyemez. Ama özel yetkili mahkemeler, normal demokrasilerde bizim bildiğimiz türden mahkemeler değildir" diye konuştu. "Özel yetkili mahkemelerin tipik özelliği, siyasi otoritenin beklentilere uygun karar veriyor olması" diye devam eden Kılıçdaroğlu, "Sıkı yönetim mahkemelerinin, DGM'lerin bağımsız mahkemeler olduğunu kim söyleyebilir. Bunlar da öyle. Ben darbelere karşıyım. Darbelerden en çok zarar gören parti biziz" ifadelerini kullandı.
Tutuklu Milletvekili Mehmet Haberal'ın, kendisiyle ilgili yargıçların tarafsız olmadığı iddiasıyla açtığı davayı kazandığını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Normalde o yargıcın o davaya bakmaması lazım. Ama siz onu kan davasına dönüştürürseniz orada hukuk biter. Hukukun bittiği yerdeyiz" diye konuştu.
BAŞBUĞ'UN TUTUKLANMASI
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklanması konusunda hükümeti eleştiren CHP lideri, "Onu Kara Kuvvetleri Komutanı yapan sizsiniz, genelkurmay başkanı yapan da sizsiniz. 'Terörist' diyorsunuz. Haberiniz yoksa ayıp, haberiniz varsa daha da ayıp" dedi.
Darbelere karşı olduklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Kim yaparsa yapsın darbelere karşıyız. Askeri darbelere de karşıyız. Andıç düzenlenebilir, ama hükümete karşı andıç düzenlenmez. Bu suçtur. Dikkatle iki şeyi birbirinden ayırmaya çalışıyoruz. Herkes yargılanabilir; bu bir genelkurmay başkanı da olabilir. Kimseye ayrıcalık tanınamaz. Toplama kampı dememizin nedeni şu: Oradaki yargılama sistemi hukukun üstünlüğüne inanılan bir toplumda yapılan yargılama olamaz. Örneğin; arandığını öğrenen biri yurtdışından gelip teslim oluyor. Siz onu kaçabilir diye tutukluyorsunuz" diye konuştu.
"BU YARGILAMA SİSTEMİ SAĞLIKLI DEĞİL"
Yargılama sistemi sağlıksız olduğunu savunan Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, "Gizli tanıklar; bunlar güven veren tanıklar değil. Geçmişte mahkum olmuşlar. Bu yargılama sistemi sağlıklı değil. (Yargılananların) Hepsinin ortak özelliği hükümete karşı olması. Birisinden intikam almanız gerekiyor. -Devrimci Karargah'tan yargılayacağız- diyorsunuz, adamın devrimcilikle alakası yok ki. Bunu birlikte yargılananlar da söylüyor" dedi.
"Silivri mahkemelerinin güven vermemesinin temelinde şu yatıyor: O yargılama düzeninin siyasi otoriteye bağlı olması" diyen Kılıçdaroğlu, "Bir yargıç açıklama yaptı. -Ben kurumsal baskı altındayım- dedi, görevinden ayrıldı. Hiçbir ses çıkmadı. Bizimle ilgili olmayan deliller de dosyaya kondu, denildi. Onun hakkında bir şey yapılmadı. Siz bu mahkemelere nasıl güveneceksiniz. Tek tip yargıçlar konuluyor. Hepsi hükümete bağlı yargıçlar" ifadelerini kaydetti.
"28 ŞUBAT SORGULANMALI"
İktidarın "28 Şubat" sürecini sorgulamak istemediğini savunan Kılıçdaroğlu, "Sorgulanması gerekir. Alınan kararlar, MGK kararları. Başbakan kim; Erbakan. MGK karar alır. Alınan kararlar, ilgili kamu kuruluşlarında direktif telakki edilir. Askerler o kararların nasıl yerine getirileceğini ilişkin çalışma yaparlar. 28 Şubat'ın sağlıklı bir sorgulama sürecine tabii tutulacağına inanmıyorum. O süreç bugünkü iktidarı doğurdu. Kendisini doğuran bir sürece dava açmazlar" dedi.
"27 NİSAN DANIŞIKLI DÖVÜŞ"
27 Nisan'daki "e-muhtıra" ile ilgili soru üzerine Kılıçdaroğlu, "Yaşar Büyükanıt muhtıra verdi. Sonra ne oldu? Emekli oldu, zırhlı araç getirdiler. Bu bir danışıklı dövüştür. 'Sen bize muhtıra ver, ben size üstün hizmet madalyası vereceğim'. Ben başbakanım, genelkurmay başkanım bana muhtıra veriyor. Ben de ona üstün hizmet madalyası veriyorum. Böyle bir şey olabilir mi" diye konuştu.
"YARGI, KORKU İMPARATORLUĞUNUN ARACI OLDU"
"Yargı, siyasi otoritenin emrinde olduğu için ve herhangi bir eleştiri yapanı bir gece aldıkları için, korku imparatorluğu ortaya çıkıyor. Yargı, korku imparatorluğunun aracı oldu. Bizim itiraz ettiğimiz nokta bu" diyen Kılıçdaroğlu, uzun tutukluluk sürelerinden herkesin şikayetçi olduğunu ama durumun değişmediğini kaydederek, "Samimi olmayan bir kanat var hükümette. Samimiysen yasal düzenleme yaparsın" ifadelerini kullandı.
"KÜRTÇE SEÇMELİ DERS OLABİLİR"
"Kürt sorununa" ilişkin en net çözüm teklifini kendilerinin ortaya koyduğunu savunan Kılıçdaroğlu, sorunun aşılması için ortak hareket edilmesi gerektiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, "Ben her partiden bu sorunun çözümü için akil insanlar olduğuna inan ıyorum. Sivil toplumdan da oluşan akil insanlar oluşturabilir. Bunlar eşgüdüm içinde çalışarak çözüm üretmeli. Her türlü çözüm önerilebilir. Bir toplumsal uzlaşma sağlanmalı. Bu sorun bir iktidarın çözebileceği bir sorun olmaktan çıkmıştır" diye konuştu. Ana dilde eğitime sıcak bakmadıklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Kürtçe seçmeli ders olabilir" dedi.
"ŞİMDİ SİVİL VESAYET DÖNEMİ VAR"
12 Eylül 1980 askeri darbesini yapanların yargılanacak olmasının sevindirici olduğunu söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, "Biz anayasa değişikliği sürecinde 'zaman aşımı ortadan kalksın' dedik. Buna yanaşmadılar. Yargılayamazlar kanaatimizce, bu bizim önergemizin reddedilmesine dayanıyor" diye konuştu.
Askeri vesayet döneminin bittiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Ama şimdi sivil vesayet dönemi var. Hatta askerlerin yapmaya cesaret edemediklerini şimdi yapıyorlar" dedi.