Kıdem tazminatı fonu ile mağduriyetler biter

Düzenleyen: / Kaynak: HABER MERKEZİ
- Güncelleme:
Kıdem tazminatı fonu ile mağduriyetler biter

Ekonomi Haberleri  / HABER MERKEZİ

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Uzmanı Mustafa Baştaş, Türkiye’de kıdem tazminatı alamayan yüzde 35’lik bir kesimin olduğunu belirterek “Oluşturulacak sistem, mağduriyetlerin önüne geçer. Tamamlayıcı emeklilik sistemine entegre şekilde çalışır” dedi

FERHAT EKİNCİ'NİN HABERİ - Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın, kıdem tazminatının emeklilik sistemine dâhil edilmesine yönelik çalışmayla ilgili yaptığı açıklama sonrası kıdem tazminatı tartışması yeniden gündeme geldi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Uzmanı Mustafa Baştaş, yaşanan tartışmaları ve sorunun nasıl çözüme kavuşturulması gerektiğini gazetemize değerlendirdi.

“23 YILDIR TARTIŞILAN BİR KONU”

Baştaş, konunun 20 yılı aşkın bir süredir tartışıldığını hatırlatarak “2000’li yıllarda eski bakan Yaşar Okuyan da kıdem tazminatı fonunun kurulmasıyla ilgili bir tasarı hazırladı. Bu olay 22-23 yıldır tartışılan ve devam eden bir konu” dedi. Baştaş, işverenlerin üzerindeki yüzde 8,33’lük işsizlik fonunun çözüme yönelik sorun oluşturduğunu belirterek “Kıdem Tazminatı Fonu kurulduğunda primler nasıl ödenecek, işverenler bunu nasıl ödeyecekler, prim oranı azaltılır mı? Çünkü işçiler bazen istifa edip gidiyor ve işveren ‘Ben bu fonu ödersem herkes için ödeyeceğim. Yüzde 8,33’lük primi her işçi için alırsanız bana ekstra bir külfet getirirsiniz’ diyor ve ödemek istemiyor” dedi.

“KIDEM TAZMİNATI ALAMAYAN YÜZDE 35’LİK KESİM VAR”

Birçok işçinin, işinden ayrıldıktan sonra kıdem tazminatı alamadığını, tazminat alanların oranının ancak yüzde 65’lerde kaldığını dile getiren Baştaş “Kıdem tazminatı alabilenlerin oranı daha önceleri biraz daha yüksekti. Ancak son dönemlerde yaşanan ekonomik sıkıntılar nedeniyle bu oran da giderek düştü. Dolayısıyla bir mağduriyet olduğu gerçeği ortada. İşverenin iflas etmesi gibi durumlarda işveren tazminat ödeyemiyor. Kıdem tazminatı alamayan yüzde 30-35’lik bir kesim var” diye konuştu.

“ÖDENMEYEN TAZMİNATLARI DEVLET ÖDER”

Baştaş, sistemin devlet garantisinde devreye girmesi hâlinde, ödenemeyen kıdem tazminatlarının devlet tarafından ödeneceğini belirterek “İşverenlere yüzde 8,33’lük bir işsizlik fonu kurulduğunda onlara olmayan bir külfetini yüklemiş olacaksınız. Devlete milyarlarca lira prim borcu olan işverenler var. İşveren iflas edip sigorta primlerini ödeyemediği zaman aynı zamanda işsizlik sigortası fonu da ödeyemeyecek. Bunu ödeyemeyince de devlet garantisinde olduğu için devlet ödemek zorunda kalacak. Bu nedenle aktüel dengeler çok iyi hesaplanmalı ve ona göre orta yol bulunmalı. Son yapılan görüşmelerde primin yüzde 3’ünü işçi ödesin, 5,33’ünü işveren ödesin düşüncesi oluştu” değerlendirmesinde bulundu.

“TAMAMLAYICI EMEKLİLİK SİSTEMİNE ENTEGRE ŞEKİLDE ÇIKAR”

Sistemle birlikte, tamamlayıcı emeklilik sigortasına da katkı sağlanması, emeklilik maaşlarına destek olmasının amaçlandığını anlatan Baştaş “Sadece kıdem tazminatına getirilecek bir düzenleme değil, kompleks bir yasa olacak. Emeklilik gelirlerinin de revize ettirilmesi ve artırılmasıyla ilgili çaba ve gayret var. Tamamlayıcı emeklilik sistemi gibi bir sistemle entegre şekilde çıkacak. Nisan ayını öngörmek lazım bu değişikliklerle ilgili” ifadelerini kullandı.

DEVLET TASARRUF SAĞLAR

Mustafa Baştaş, kıdem tazminatıyla ilgili sıkıntıların çözümü için mutlaka sistemin ortaya sunulması gerektiğini savunarak şöyle devam etti: Devletin aldığı prim uygulaması kıdem tazminatı için de getirilebilir. Böylelikle yüzde 30-35’lik mağduriyet giderilir. İlerleyen günlerde ya sosyal güvenliğin finansmanıyla ilgili ek ödenekler, fonlar getirilmesi ya da sistemin tümden revize edilerek sosyal güvenlik vergisine çevrilmesi lazım. Vergiye çevrildiğinde birçok avantajı olur. Hem Gelir İdaresi Başkanlığının vergi toplama, inceleme ve denetleme kapasitesini otomatik kullanmış olacaksınız hem SGK’nın üzerindeki yükü hafifletmiş olacaksınız. Bu yükleri üzerinden aldığınızda SGK, mevcut kapasitesiyle daha hızlı ve kaliteli çalışma potansiyeline ulaşacak. Vergilerin toplanması ve icra takibi de tek elden yürütüleceği için devlete de inanılmaz bir tasarruf sağlar. Çünkü SGK icra ve pirim tahsilatı ayrı bir birim tarafından yaparken aynı zamanda maliye de icra takibini ayrı bir birimden yapıyor. Bunların her ikisi de ayrı ayrı masraf demek. Bunların hepsi tek elde toplanır ve yürütülürse devletin yetkinliği artar ve tahsilattaki masrafları düşer.

 

Düzenleyen:  - Ekonomi
Kaynak: HABER MERKEZİ
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...