Kariyerinde altmış seneyi geride bırakan Hayati Misman: Öyle üç beş resimle sanatçı olunmuyor!

Sanatçı Hayati Misman “Resim bir ömrü alıp götürüyor. Öyle üç beş resimle sanatçı olunmuyor. Sanat da disiplin işi” diye konuşuyor.
MURAT ÖZTEKİN - Hayati Misman, sanat hayatında altmış seneyi geride bırakan ve yaptığı sıra dışı gravürlerle dikkat çeken bir isim. Şimdi Misman’ın uzun sanat kariyeri, bir sergiyle gözler önüne seriliyor. İş Sanat Kibele Sanat Galerisi’nde açılan “Hayati Misman: Retrospektif” adlı sergide, sanatçının resim, gravür, heykel ve metal dekupe gibi farklı tekniklerle yaptığı 170’ten fazla eseri bir araya getiriliyor. Misman’ın eserlerinde aykırı figürler geleneksel dokularla birlikte yer alıyor.
KAŞIK BOYAYARAK BAŞLADIM
Türkiye gazetesinin sorularını cevaplayan Misman, Konya’da doğduğunu kaydederek sanat yolculuğunu şu sözlerle anlatıyor: Aslında Mevlâna Müzesi’nin etrafında satılan turistik kaşıkları boyayarak sanata yol buldum. Daha 13 yaşındayken günde yüz kaşık hazırlıyor, 100 lira kazanıyordum. Yani daha çocukluk dönemimde sanatla bağ kurdum. Öğretmen okulunda da sanat merakım devam etti. Daha sonra Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş bölümünde okudum.
YAĞLI BOYA RESİMLERİMİ KİMSEYE GÖSTERMEZDİM
Misman gravür tekniğine yönelmesinde üniversitedeki hocası Mürşide İçmeli’nin tesirinin olduğunu kaydederek “Onun kurduğu atölyede gravürler yapmaya başladım. Daha sonra eğitimini almak için Almanya’ya gittim. Her geçen gün daha yoğun gravürler yapmaya başladım. Yağlıboya resimler de yapıyordum ama onları kimseye göstermiyordum. Gravür kolay bir teknik değil ama büyük ebatlı işler yaptım, dünyada ödüller kazandım” ifadelerini kullanıyor.
Gravür tekniğinin disiplin istediğini vurgulayan sanatçı “Gravür ince çizgilerle yapılan ama yağlı boyadan farklı olarak değişik efektler sunan bir teknik. Resimde biraz rahatsınız ama gravürde tesadüflere yer yok; her şey hesaplı kitaplı olmalı. Bu durum bana elverişli geldi” diyor. Bu teknikle kendine has bir üslup meydana getiren Hayati Misman, “Çok gravür yaptığım için zamanla elimde metal plakalar birikmişti. Onları değerlendirmek için dünyada ilk defa metal kolajlarla eserler oluşturdum” diye konuşuyor.
Ancak yıllarca gravür yapan Misman, bu yüzden sağlığına zarar verdiğini de anlatıyor. Misman “Yoğun çalışıp gravür yaparken soluduğum asitlerden ötürü sıhhatimi de kaybettim. Ciğerlerim rahatsızlanınca hastanede bile yattım. Daha sonra gravürü yavaş yavaş bıraktım” şeklinde konuşuyor.
SANAT DA DİSİPLİN İŞİ
Hayati Misman, altmış senelik sanat kariyerini ise şu sözlerle değerlendiriyor: “Çalışmanın heyecanını her zaman duydum, duymaya da devam ediyorum. Bir muhasebe yaparsam; altmış seneden beri değişik disiplinlerde işler yaptım. Verimli bir ömür sürdüm. Genç sanatçılara da çok çalışmayı tavsiye ediyorum. Öyle üç beş resimle sanatçı olunmuyor. Resim bir ömrü alıp götürüyor. Eğer uzun yıllar çalışmazsanız sanatçı olamıyorsunuz. Disiplin hayatın her noktasında var. Sanat da disiplin işi.”
“Hayati Misman: Retrospektif” adlı sergi, 19 Ocak 2026 tarihine kadar Levent’teki İş Sanat Kibele Sanat Galerisi’nde ziyaret edilebiliyor.





