Can Paker, 'Beyaz Türkler tarihe karışıyor'

Sunuş
Can Paker sırasıyla Robert Koleji, Berlin Teknik Üniversitesi, Yıldız Teknik ve Columbia üniversitelerinde eğitim gördü. Henüz okul hayatında yıldızı parladı. Columbia Üniversitesi'nden MBA sahibi oldu. Henkel firması geleceği parlak bu genci 1969 yılında kadrosuna dahil etmeyi ihmal etmedi. Henkel'de genel müdürlüğe kadar yükseldi. 1997'de TESEV Başkanı oldu. Ünü giderek yayıldı. Dünyanın en ünlü spekülatörlerinden George Soros'la tanıştı. Açık Toplum Vakfı bu dostluğun ardından, Türkiye'de de kuruldu. Sabancı Holding ve Sabancı Üniversitesi'nin kuruluşunda rol aldı. Halen mütevelli heyeti üyesi. Paker, Türkiye'nin en önde gelen sivil toplum kuruluşlarından TESEV'in de (Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı) halen Yönetim Kurulu Başkanı.

Sivil toplum ve ekonomi dünyasının önde gelen ismi Can Paker'in hayatını 'Geriye Bakmak Yok' diyerek kitaplaştıran gazetemiz muhabirlerinden Fatih Vural'ın bu eseri çok konuşulacak. Can Paker bu kitapla, Türkiye'de birçok tartışmaya da noktayı koyacak. Bazı konularda ise yeni tartışmalara sebep olacak gibi görünüyor. 1942 doğumlu Can Paker, sadece bir makine mühendisi, yönetici ve sivil toplumcu olarak değil, sosyolog tarafıyla bizleri dinledi ve hayatıyla ilgili ilginç detayları konuştuk...

- 'Geriye Bakmak Yok' adlı kitap nasıl oluştu?.. Sizin mi fikrinizdi?
Fatih'le birçok kez söyleşilerde, röportajlarda ve toplantılarda sık sık bir araya gelme fırsatı bulduk. İkimizin de sosyolog olması empatiyi arttırdı galiba. Fatih; 'Can Bey sizin hayatınızı yazacağım.' dediğinde, 'Hayatımda hiç öyle ilginç şey yok. Ne yazacaksın?' dedim. Kitap için 2 günde bir buluşurduk. Fatih birçok bilgiyi de arşivlerden çıkardı. Çünkü kitabın adından anlaşıldığı gibi, birçok şeyi ben de hatırlamıyorum. Bu kitaba büyük emek verdi.

- Açık Toplum'la göreviniz bitti, nbsp;TESEV'deki göreviniz halen sürüyor mu?
TESEV'i bırakmadım, bıraktığımı söyleyen yalan söylüyor.

- Soros'la aranızın açılması çok konuşuldu. nbsp;Ve aranızı açan Hakan Altınay'a kızdınız mı? nbsp;
Saray entrikası gibi... Kitapta bu konudan geniş geniş bahsettik. Özet geçersek, New York'ta Soros'un doğum gününün kutlandığı bir yemekte Hakan bana diyor ki, "Silivri mahkemelerinde haksızlık oluyor. Çetin Doğan'ın damadı Dani Rodrik de bu konuda çok şikâyetçi. Bu konuda tavrımızı ve safımızı belirleyelim. Açık Toplum Vakfı ve TESEV olarak yörüngemiz belli olsun." Ben de "Silivri konusunda herhangi bir tavır belirlemem ve olayları kişisel olarak yorumlayamam. Adalet sisteminde bir haksızlık varsa araştırırız. Kişi avukatlığı yapar gibi bu işi yapmam" dedim. Bu konu gerginliğe sebep oldu. New York'ta bu iş koptu. Çok şaşırdılar. TESEV'in her yıl düzenlediği gezi duraklarından biri olan ABD'de düşünce kuruluşlarıyla toplandığımız bir ortamda, "Seni Açık Toplum'un Genel Direktörü Aryeh Neier, yemeğe davet ediyor" haberi nbsp;geldi. Burada Aryeh Neier, Açık Toplum Vakfı Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı bırakmamı söyledi. Yemekten sonra Soros'un evine gittik. Soros bırakmamın bir sorun olmadığını söyledi.

- Aynı tavır İshak Alaton'dan TESEV için geldi değil mi?
Aynı tavır değil... İshak Bey dedi ki, "Ben çok yaşlandım. TESEV Yönetim Kurulu'ndan ayrılıyorum. Ama Can Paker'e de tavsiyem, uzun yıllar hizmet etti, o da yönetim kurulu başkanlığını bıraksın. Onursal Başkan olsun" Ben de kalkıp cevap verdim. "Ben, İshak Bey'le aynı görüşte değilim. Kurumun geleceği bir ölçüde garantide olduğu zaman kendi görevimi bitmiş sayarım" dedim. Bütün salon beni alkışladı. İshak Bey'in buna canı çok sıkıldı.

- Soros deyince akla, para, silah, yardımseverlik mi gelir? Spekülatörlük veya hayırseverlik mi?
Her ikisi de. Onun hareketini ve finans gücünü etkileyenler var. İnsanımız kelebek koleksiyonu yapanı anlıyor da, toplumları yönlendireni anlamıyor.

- Gezi Parkı Soros'un mimarisi mi?
Ben bir sivil toplum kuruluşunun başındayım, bir. İkincisi bir kişiliğim var. Gezi Parkı, Soros'un yol haritası mı, bekleyip görmek lazım. Bunu ancak istihbaratçılar bilir.

- TESEV'in araştırmasında muhafazakâr orta kesim Türk ekonomisinin yeni sahibi olacak yorumunu yapmıştınız...
Sadece ben değil, bunu kafası çalışan herkes söylüyor. Türkiye'nin kuruluşu bir köylü devleti zihniyetine dayanıyor. Bunun içinde askerler, sivil bürokratlar, yargıçlar ülkeyi yönetiyorlar. Şimdi bunlar yönetirken o dönemde, temelde doğal iki muhalefet var. Biri Müslümanlar, biri de Kürtler. Devlet ayırıcı ideolojisinde 'ayrımcılık' ve 'irtica' diye bir şey üretildi. Devlet, irtica ve ayrımcılık diye ikiye ayırdığı halkla ilgili alacağı tepkilerin bu kadar büyüyeceğini tahmin etmedi. Geçmişte Müslümanları mürteci diye yaftalayanlar, Kürtleri de ayrımcılıkla suçladı. Hatta ayrımcılık o kadar çok ki, 'Yok' diyorlar yani 'Böyle bir millet yok'! Devlet muhafazakârlara da yani Müslümanlara da "Evin içinde otur, dışarıya çıkma" diyor. Yani 'Toplumsal hayatta din yoktur, dışarı çıkma" diyor. İşte bu toplumsal tabanı olan bu iki muhalefet, şimdi memleketi yönetiyor. Artık sermaye de el değiştiriyor. Orta kesim yavaş yavaş Türkiye'nin bütününe doğru hâkimiyet sağlıyor. Kimsenin siyasi tercihiyle ilgilenmiyorlar.

- Soros, muhaliflere Gezi Parkı'nda destek vermiş olabilir mi?
Açık Toplum Vakfı ne şekilde organize eder ya da yapar mı, yapmaz mı bilmem. Türkiye'de halk ne istediğini iyi biliyor. Türkiye toplumu artık istikrarını ve iktidarını kaybetmemeye kararlı. AK Parti, tabanının ve diğer toplumsal kesimlerin özlemlerini yerine getirilecek şekilde ilerliyorsa, iktidarda kalır.

Can Paker: nbsp;Beyaz Türkler, Kürtleri yok saydı

- Beyaz Türkler değişen dünyayı ve Türkiye konjonktürünü iyi değerlendiremiyor gibi.. Mesela Kürtleri yok saydılar. nbsp;

Beyaz Türkler çiftlik balığı gibi oldu! Gelişen Anadolu ise deniz balığı... Yıllarca dünyaya doğudaki gerçek durum bildirilmedi. Orada yapılan işkenceler, asit kuyularına atılan insanlar… Bir parkta yürüyen 3 kişiden 2'si size Hollywood filmi anlatır. Toplu mezarlar, cinayetler, katliamlar anlatılıyor. Bunlar film değil, hepsi yaşanmış birer olay ve gerçek. Bir kere şunu söyleyeyim. Beyaz Türklerden oluşan bir grup ile Doğu'da yaşayan insanlarımızdan bir grubu bir kafeye koysak, siyaset konuşsalar, Doğu insanının siyaseti ve bölgedeki gelişmeleri ne kadar iyi bildiğini görürüz. Beyaz Türkler ise hep ezberden konuşur.


600 YIL UNUTULDU
Kemalizm kültürümüzün dibini kazıyor

- Refah seviyesi artınca, beyaz olmayan Türklerde de Avrupalı kafası mı oluşmaya başladı?
Artık Türk insanı farklı bir noktada. Rasyonel bir kafanın kültürle sentez oluşturması… Kemalizm'in bize yaptığı en büyük düşmanlık, kültürün dibini kazıması. 600 yıllık edebiyat, musiki, mimari gidiyor. Gidiyor, Ankara'yı Alman mimarlarına yaptırıyor.

- Sizce son dönemde bölgemizdeki gelişmeler ne durumda? nbsp;
Biz sosyologlar; bürokratik ve siyasi gelişmelerden ziyade iç dinamiklere bakıyoruz. Türkiye, bölgesinde ve çevresinde ekonomik olarak çok hareketli bir ülke. İç pazarda ise çok dinamik. Halk, çevresindeki siyasi gelişmelerden ve iç savaşa sürüklenen ülkelerden dolayı elbette rahatsız. Ancak halk kesinlikle Türkiye'nin bir kaosa ve savaşa sürüklenmesini arzu etmiyor. Çünkü AK Parti hükümetinin getirdiği refah düzeyi insanların hayat kalitesini yükseltti. Kimse bu refahı ve huzur ortamını riske etmek istemiyor.

KÜRTLER KÜRDİSTAN DEĞİL, REFAH İSTİYOR!

- Kürtler bir eyalet, özerklik ya da özgür Kürdistan istiyor mu?
İstemiyorlar. Kürt halkının tek istediği, ekonomik düzeyin ve refahın yükselmesi.

- Muhalefet neden yeni projeler üretmiyor? nbsp;
CHP halen dünyadaki ve Türkiye'deki değişimi ve gelişimi anlayamamış durumda. MHP'yi anlarım, tabanını korumak zorunda. CHP ne istediğini bilmediği için aynı noktada tıkanıp kalıyor.

- Medya organlarında size sabetayist denmesinden rahatsız oluyor musunuz? nbsp;
Biz onlardan hiç etkilenmedik, babamın Selanik'ten gelmiş olmasının hiçbir izini taşımadık. Babam, mübadele döneminde fakir kalmış bir ailenin çocuğu. Annem ise Kafkasya kökenli. Babam hukuk okuyor, annem ise ülkenin ilk kadın kimyageri...