Mustafa Şentop: Yemek yapma konusunda iddialıyım

Düzenleyen:
Mustafa Şentop: Yemek yapma konusunda iddialıyım

GÜNDEM Haberleri

Mustafa Şentop diyor ki: Yemek dergilerine bakarım. İlginç tarifler varsa bunları kaydederim. Hatta yemek tarifi arşivim de var.

Yücel Kayaoğlu ANKARA - TBMM Başkanı Mustafa Şentop’la buluştuk; gündemdeki konuları ve siyaset dışındaki hayatını konuştuk. Çocukluğunun bayramlarından, yemek yapmadaki ustalığına, tuttuğu takımdan, siyasetteki idolüne kadar her konuda samimi değerlendirmelerde bulunan Şentop’un sorularımıza verdiği cevaplar şöyle:

O BAYRAMLARI İSTERDİM
- Bayramlar sizin için ne ifade ediyor? Çocukluğunuzun bayramlarını özlüyor musunuz? ‘Ah nerede o eski bayramlar’ diyor musunuz?
Çocukluğumuzun bayramlarıyla şimdiki bayramlar arasında farklar var. Ama ben hepsinin kendine mahsus güzellikleri olduğunu düşünüyorum. Çocuk olsaydım, o zamanın bayramlarını isterdim. Ama şimdi bu yaşımda ‘o zamanın bayramları daha iyidir’ demiyorum. Biz kalabalık bir aileydik. 7 yaşıma kadar dedem, babaannem, dedemin annesi hepimiz aynı çatı altında, büyük bir evde yaşıyorduk. Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde bahçeli, ahşap bir evimiz vardı. Büyük babaannemiz, halalarımız vardı. Babamın amcasının ailesi de vardı aynı bahçe içinde, farklı bir evde. Bayramlarda bir arada olurduk, kalabalık sofralarımız olurdu. Bayram sabahları hepimiz sofrada toplanırdık. Diyet kahvaltıları olmazdı şimdiki gibi. Eskiyi düşündüğümde bir özlem de var. Ama şimdi de aynı şeyi yapmaya çalışıyoruz. Annemde toplanırız bütün aile.

 - Annelerin yaptığı her yemek kıymetlidir ama tadı damağınızda kalan, sevdiğiniz bir yemek var mı?
 Bizim, annemin yaptığı bir bayramlara has bir yemek vardı: Ciğer sarma. Bayram sabahları annem yapardı. Halen de yapar. Çok severim. Kuzu ciğerinin zarından ve iç pilavla yapılan bir yemek.  Bayram sabahları kahvaltıda ciğer sarma yerdik.

YEMEK YAPMADA İDDİALIYIM
- Siz yemek yapar mısınız?
Üniversite hayatımda, arkadaşlarımla kaldığımız bir evimiz vardı. Nöbetleşe yemek yapardık.  O dönemde farklı yemek kitapları almıştım. Önce yemekler üzerinde ön çalışma yaptım. Sonra da mantığını kavrayınca yapmaya başladım. Patlıcan yemeklerini ağırlıklı olarak yapardım. İyi yaptığımı düşünüyorum. Şimdi de yapıyorum zaman zaman. Yemek yapma konusunda iddialıyımdır. Yemek tariflerini takip ederim. Yemek dergilerine bakarım. İlginç tarifler varsa bunları kaydediyorum. Hatta yemek tarifi arşivim de var.

 ROL MODELİM ERBAKAN
- Çocukluğunuz hayalleri ile geldiğiniz nokta örtüşüyor mu?
Çok farklı bir noktada değilim. Elbette Meclis Başkanı olmayı hayal ediyor değildim. Ama ilkokul yıllarından beri siyasetin içindeydim aslında. Babam RP’nin kurucularından, il başkan yardımcısıydı. Rahmetli Erbakan Hoca, Tekirdağ’a geldiğinde misafir edilirdi. 1980 öncesi evimize gelirdi. Siyasetle ilgili bir tasavvurum vardı. Akademik olarak da iyi bir öğrenciydim. O bakımından siyaset yapmak, ama içerikli, bir birikimle siyaset yapmak gibi bir idealim vardı. Erbakan Hoca’nın tecrübesi ve kariyeri de çok etkileyiciydi benim için. Bana siyasette rol model olmuştur. Lise yıllarımda da Fransa’da Roger Graudy’nin hayatı çok ilgimi çekmişti. Yeni kabul etmişti İslamiyet’i o zamanlar. Fransız Komünist Partisinin üst yönetiminde görevler yapmıştı. Bir yazar onun için, ‘Komünizme dair bütün yazılı kaynaklar yok olsa Garaudy onları yeniden yazabilir’, diyordu. Aynı zamanda pratik siyasette de başarılıydı. Akademik birikimle, özellikle de hukuk alanında bir birikimle siyaset yapmaya daha lise yıllarımda karar vermiştim. Akademisyenlik tecrübemi hep bu bağlam içinde düşündüm. Benim kafamdaki tasavvura, Erbakan ve Garaudy örnekleri çok uyuyordu gençlik yıllarımda.

ÇOCUK ‘BIRAK GEL’ DİYOR  
- Siyaset dışında ne yaparsınız?
 Yine siyaset yapıyoruz. Siyaset bitmeyen, ara verilmeyen bir şey aslında. Çocuklarımla vakit geçirmeyi seviyorum. Fazla zaman bulamıyorum bu nedenle telefonlarla görüntülü görüşüyoruz her akşam. Onlara sorsanız, küçük olan özellikle ‘Bırak gel’ diyor zaman zaman. Ayrıca ne yapıp edip kitap okumaya vakit ayırırım.  Her boşlukta, 5-10 dakika bile olsa kitaplara ayırırım. Kitaba dokunmanın, kitap taşımanın faziletine inanırım. Klasik Türk sanat müziği dinlerim. Ama günümüz şarkılarını da takip ederim. Latin, özellikle İspanyol ve Portekizli sanatçıları dinliyorum bu aralar. Ağıtlar... Harikulade. Zaman zaman şarkıları sesli olarak takip ederim.

Maaşlar üzerinden saldırıyorlar
- Milletvekillerinin maaşı ve emeklilikleri konusunda yapılan tartışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Meclis seçimle oluşur. Milletin temsili esastır. Mümkün olduğu kadar birtakım filtreler olmakla beraber genel olarak milletimizin tablosu, renkleri neyse buraya yansıyor. Başta milletvekillerinin, sahip oldukları bu sıfatı ve Meclis’in mehabetini korumaları lazım. Bu mesele bir parti meselesi değildir. ‘TBMM, olmasa da olur’ diyebileceğimiz, bir kurum değil. TBMM’nin itibarı demokrasinin, milli iradenin, anayasal düzenin ve milletin itibarı anlamına gelir. Şüphesiz eleştiri olabilir ancak gözden düşürmeye çalışan yaklaşımların iyi niyetli olmadığını düşünüyorum. 

MECLİS, DEVLETİN CÜZÜ DEĞİL, ASLIDIR
Maaş konusunda değerlendirmeler yaparken herkesin bu kurumun görev ve yetkilerini, pozisyonunu, statüsünü dikkate alarak hareket etmesi gerektiğini düşünüyorum. Popülizme, gerçekleri çarpıtmaya fırsat verilmemesi lazım. TBMM’yi ve milletvekillerinin durumunu neyle mukayese edecekseniz? Bu mukayeseyi ancak başka ülkelerdeki parlamentoların ve milletvekillerinin durumu, özlük hakları ile yaparsanız doğru sonuçlara varırsınız. Alman anayasası ‘milletvekillerine belirlenecek özlük hakları, siyasi çalışmalarını bağımsız bir şekilde yapabilmelerini sağlayacak mahiyette olmalıdır’ diyor. TBMM savaşa karar verebiliyor, kanun koyup kanun kaldırıyor, anayasayı değiştirip yeni baştan anayasa yapabiliyor. Bunu milletvekilleri yapıyor. Böyle ağır sorumluluklar, çok büyük hukuki, ekonomik, siyasi sonuçlar doğuracak kararları alma yetkisi verilen insanların itibarı, kişisel bağımsızlıkları önemlidir; bütün devletler bu bağımsızlığı ve itibarı sağlayacak tedbirleri almışlardır. Özlük hakları dahil. Bütün ülkelerde, mukayese ettiğiniz zaman birbirine yakın belli bir standartlar vardır. Benim burada söylemek istediğim ‘milletvekili maaşı yetmiyor, geçinemiyoruz’ değil. Özlük haklarıyla alakalı bir artış talebi de asla söz konusu olmamıştır. Sadece milletvekili maaşı üzerinden TBMM’yi ve milletvekillerini değerlendiren seviye, muhatap alınacak bir seviye değildir. Meclis’e saldırmak, millet iradesine karşı öfkelerini kusmak isteyen çevreler milletvekilleriyle alakalı bazı hususlar üzerinden bunu yapmaya çalışıyorlar. Bu bakımdan, 15 Temmuz’da intikam hisleriyle Meclis’i bombalayanların mensup olduğu örgütün üyeleri sosyal medyada Meclis’e saldırıları organize etmeye çalışıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti TBMM tarafından ve Meclis’te kurulmuştur. Meclis devletimizin cüzü değil, aslıdır. 

2 yılda emeklilik yok
Milletvekillerinin 2 yılda emekli olduğuna dair bir yalan dolaştırılıyor. Bir milletvekilinin emekliliği için aranan şartlar diğer vatandaşların emeklilik şartlarından farklı değil. Sadece 2 yıl ve daha fazla milletvekilliği yapan, yaş ve prim şartlarını yerine getirirse, milletvekili emeklisi oluyor. Yoksa 2 yıl milletvekilliği yaptıktan sonra hemen emekliliği hak etmesi gibi bir durum yok. Yani 25 yaşında seçilen bir milletvekili 27 yaşında emekli olamaz. 65 yaşını bekleyecek. Ayrıca, sosyal medyada milletvekillerinin bayram ikramiyesi aldığına dair yine yalan bilgiler dolaştırılıyor. Böyle bir şey kesinlikle söz konusu değil. Yalanlarla milletvekilleri üzerinden Meclis’e saldıranlar, millet iradesine karşı hazımsızlık içerisinde olanlar, kalplerindeki ihaneti saklayamayanlardır.


Beşiktaş taraftarıyım
- Spor yapıyor musunuz?
- Takım tutuyor musunuz?
Beşiktaş’ı tutuyorum. Sık olmasa da futbol oynuyoruz. En son Tekirdağ’da gazetecilerle maç yaptık. Siyasetçiler olarak biz yendik.  Genellikle de akşamları yürüyüş yaparım.

 

 

Düzenleyen:  - GÜNDEM
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...