Erdoğan'dan Gazze mesajı: İsrail'in kötü sicili dolayısıyla tedbiri elden bırakmıyoruz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 5'inci Türkiye-Afrika İş ve Ekonomi Forumu'nda konuştu. Gazze'de varılan ateşkes mutabakatıyla ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Mutabakatın kalıcı olması için yoğun çaba içindeyiz. Ancak İsrail'in kötü sicili dolayısıyla tedbiri elden bırakmıyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde 5'inci Türkiye-Afrika İş ve Ekonomi Forumu'nda açıklamalarda bulundu.
Türkiye'nin kapısının dünyanın farklı bölgelerindeki her yatırımcıya ardına kadar açık olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 23 yılda kalkınma ve refah yolunda büyük mesafeler aldıklarını vurguladı.
G20 ülkesi olarak cari fiyatlarla dünyanın en büyük 17'nci ekonomisi olduğumuzu söyleyen Erdoğan, "2024 yılı satın alma gücü paritesine göre 12'nci sıradayız. Bu sene 11'inci sıraya yükseleceğiz." dedi.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Türkiye'nin kapısı dünyanın farklı bölgelerindeki her yatırımcıya ardına kadar açıktır. Devletimizin ilgili tüm kurumları, Cumhurbaşkanlığına bağlı yatırım ajansımız, yatırım yapmak isteyen herkese gereken desteği vermeye hazırdır. Hiçbir ayrım yapmadan, özellikle kimseye bir dayatmada bulunmadan tecrübemizi siyasi ve kültürel birikimimizi sizlerle paylaşmanın gayreti içindeyiz.
Bu sene ülkemizin Afrika Birliği'ndeki gözlemci statüsünün 20'nci yılını idrak ediyoruz. Gelecek yıl Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi'nin 4'üncüsünü tertip edeceğiz. Bu önemli zirvenin kıtanın kalkınmasına yönelik gayretlerimizin yeni bir nişanesi olacağına inanıyorum. Afrika kıtasıyla köklü bir muhabbete ve dostluğa sahibiz.
"GÖZYAŞLARIMIZIN RENGİ AYNI"
Afrika'nın dört bir yanındaki kardeşlerimin misafiri oldum. Bu ziyaretler vesilesiyle Afrika'nın zengin kültürünü yakından tanıma fırsatı buldum. Yüzlerimizin ve gözlerimizin rengi farklı olsa da, gözyaşlarımızın renginin aynı olduğunu birçok yerde bizzat gördüm. Her ziyaretimde hayatın tüm zorluklarına rağmen yüzlerinden tebessüm eksik olmayan Afrikalı kardeşlerimin yaşama sevincine hayran kaldım. Gittiğim her ülkede kendimi yabancı bir yerde değil, kendi evimde gibi hissettim.
"DÜNYANIN EN BÜYÜK 17'NCİ EKONOMİSİYİZ"
63 sene öncesinin o sancılı günleri artık ülkemizde geride kaldı. Hamdolsun Türkiye aradan geçen sürede çok değişti, çok gelişti. Son 23 yılda kalkınma ve refah yolunda büyük mesafeler aldık. Burada nereden nereye geldiğimizi göstermesi açısından birkaç rakamı paylaşmak isterim. G20 ülkesi olarak cari fiyatlarla dünyanın en büyük 17'nci ekonomisiyiz. 2024 yılı satın alma gücü paritesine göre 12'nci sıradayız. Bu sene 11'inci sıraya yükseleceğiz. 23 yılda yıllık ortalama yüzde 5,4 oranında büyüme kaydettik. 2002'de 238 milyar dolar olan milli gelirimizi 2024'te 1.5 trilyon dolar sınırına getirdik. 2025 yılı 2'nci çeyreğinde kişi başı milli gelir 17 bin dolara yaklaştı. Merkez Bankası rezervimiz 27 milyar dolardı, bugün 189,7 milyar dolar. 36 milyar dolar ihracatımız bugün 270 milyar doları zorluyor. Turist sayımızı 15 milyondan 62 milyon 270 bine, turizm gelirimizi ise 61 milyar doların üzerine çıkardık.
Savunma sanayiindeki başarı hikayemizi zaten biliyorsunuz. 2002 yılında ülkemizdeki motorlu kara taşıtı sayısı 8.5 milyonken, bugün itibarıyla 33 milyonu buldu. 2000'lerin başında 13 milyon civarında binamız vardı. Son 23 yılda 26 milyona ulaştırdık. 26 olan havalimanı sayımız 58'e yükseldi. Eğitimde derslik sayımız 343 bindi, bugün 615 bini geçti. 76 olan üniversite sayımız aynı şekilde 308'e ulaştı. Sağlıkta yatak sayımızı 164 binden 271 bine çıkardık.
"DEPREM BÖLGEMİZ İÇİN 90 MİLYAR DOLAR HARCAMA YAPTIK"
6 Şubat 2023 tarihinde 53 binden fazla canımızı yitirdiğimiz asrın en büyük deprem felaketlerinden birini yaşadık. Deprem bölgemiz için 90 milyar dolar harcama yaptık. Yıl sonuna kadar hedefimiz 453 bin konutun anahtarlarını depremzedelere teslim etmek. Sadece 23 yılda başardıklarımız gelecekte başaracaklarımızın teminatıdır.
"BİZ TARİHİNİN HİÇBİR SAYFASINDA SÖMÜRGECİLİK LEKESİNİ TAŞIMAMIŞ BİR ÜLKEYİZ"
Türkiye milli gelire göre dünyada en fazla yardım yapan ülkelerden biridir. Kimsenin inancına, kimliğine bakmıyor, nerede olursa olsun ihtiyaç sahiplerinin yaralarını sarmak için koşturuyoruz. Bunları yaparken başkaları gibi hiçbir maddi karşılık da beklemiyoruz. Afrika ile ilişkilerimizi uzun vadeli inşa ettik. Biz tarihinin hiçbir sayfasında sömürgecilik lekesini taşımamış bir ülkeyiz. Asırlarca gittiğimiz her yere barışı götürdük. Aynı zamanda refah ve istikrarı götürdük. Kıta ile münasebetlerimizi bu tertemiz sicilimiz sayesinde günden güne geliştirdik. Kıtadaki büyükelçilik sayımızı 44'e çıkardık. Kısa vadede hedefimiz 50. Bugün Ankara'da 38 Afrika ülkesinin büyükelçiliği faaliyet gösteriyor.
"SAVAŞ BARONLARI KAZANIRKEN, KAYBEDEN MASUM SİVİLLER OLUYOR"
Türkiye olarak biz her çatışma bölgesine olduğu üzere, kardeş Sudan'a da yardımlarımızı ulaştırıyoruz. Bir gerçeğin altını çizmek durumundayım. Kolonyalizm kağıt üzerinde yıllar önce son bulmuş, fakat postmodern yöntemlerle varlığını devam ettirmiştir. Afrika'ya geçmişte beyaz adamın yükü olarak bakanlar, bugün de benzer bir yaklaşım içinde. Batı dünyası, Afrika'daki çatışmaları kıtanın kaderi olarak görüyor. Kimi aktörlerin bu çatışmaları körüklediğini hepimiz biliyoruz. Savaş baronları kazanırken, kaybeden masum siviller oluyor.
"TÜM İNSANLIĞIN GÖZÜ ÖNÜNDE 2 YIL BOYUNCA BİR SOYKIRIM YAŞANDI"
İsrail'in 2 yıl boyunca sürdürdüğü saldırılarında 68 bin Filistinli şehit oldu. 170 bini aşkın kardeşimiz yaralandı. Bazıları açlıktan olmak üzere 20 binden fazla çocuk öldü. Enkazların altında ne kadar masumun naaşının olduğunu kimse bilmiyor. Tüm insanlığın gözü önünde 2 yıl boyunca bir soykırım yaşandı. Sözde medeni dünya buna engel olamadı. Doğru düzgün tepki göstermedi. Daha vahimi soykırım sürerken bize ve Afrikalı kardeşlerimize demokrasi dersi veren batılı devletler, İsrail'e silah yardımı yapmaya devam etti. Gazze soykırımında Türkiye gibi Afrikalı kardeşlerimiz de vicdani bir duruş sergiledi. Buradan Gazzeli mazlumları yalnız bırakmayan Afrika halklarına bir defa daha teşekkür ediyorum.
"TEDBİRİ ELDEN BIRAKMIYORUZ"
Bizim de gayretlerimizle Gazze'de ateşkes sağlandı. Hamas ile İsrail arasında varılan mutabakatın kalıcı olması için yoğun çaba içindeyiz. Ancak İsrail'in kötü sicili dolayısıyla tedbiri elden bırakmıyoruz. Gazze'nin yaralarını sarmaya ve yeniden ayağa kalkmaya ihtiyacı var. Bunun için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz.