Erdoğan muhalefete yüklendi: Şehirleri insaflarına terk etmeyeceğiz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şehircilik Zirvesi ve Kentkırım Sergisi Açılış Töreni'nde konuştu. "Bugün şehirlerimizi geleceğe hazırlayan reformlarımız sayesinde çok farklı bir noktadayız." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefete tepki göstererek "Eski Türkiye güzellemesi yapa yapa yönettikleri şehirleri 90'ların karanlık dönemindeki zamana çevirdiler. Şehirlerimizi bu iş bilmezlerin insafına terk etmeyeceğiz." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Medeniyetimizde Şehir ve Mekan' temalı Şehircilik Zirvesi ve Kentkırım Sergisi Açılış Töreni'nde açıklamalarda bulundu.
"Eser ve hizmet siyasetinde, vatandaşlarımızın hayat kalitesini yükselttik." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün şehirlerimizi geleceğe hazırlayan reformlarımız sayesinde çok farklı bir noktadayız." ifadelerini kullandı.
Yaptıkları eserlerle 23 yıl öncesiyle kıyaslanamayacak bir yere vardıklarını vurgulayan Erdoğan, muhalefete de tepki gösterdi. Rüşvet, irtikap, usulsüzlük iddialarının ardı arkasının kesilmediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eski Türkiye güzellemesi yapa yapa yönettikleri şehirleri 90'ların karanlık dönemindeki zamana çevirdiler. Şehirlerimizi bu iş bilmezlerin insafına terk etmeyeceğiz." diye konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Şehirlerimizin imarına katkı yapan, ihyasına destek olan bilim insanlarımızı, sanatçılarımızı, mühendislerimizi tebrik ediyorum. Türkçede en güçlü anlamı yerleşmek olan konmak fiili ve ondan türeyen konak, konuk, konut kelimeleri hatta aynı aileden olan konuşmak fiili milletimizin mekan tasavvuru konusunda nasıl bir zihniyete sahip olduğunu göstermektedir.
İnancımız, medeniyet birikimimiz ve dilimiz yapmak, mamur kılmak, inşa ve iddia etmek merkezlidir. Bunun içindir ki, milletimiz tarih boyunca şehir yıkan bir millet olmamış, tam aksine şehir kuran, fethettiği şehirlere zarar vermek şöyle dursun, onları eskisinden daha iyi hale getiren bir millet olmuştur.
İnsan şehre bir kimlik verdiği kadar, şehir de insan bir kimlik bağışlar. Geleneksel şehir mimarimizde insanın kalbi şehrin kalbiyle, şehrin kalbi insanın kalbiyle atar. Kentimiz, kendimizdir. Kentimizi nasıl gördüğümüz, kendimizi nasıl gördüğümüzün aynasıdır. Türk İslam şehir mimarisinde insanın hakkı gözetilirken, beraber yaşadığımız diğer canlıların hakkı da gözetilmiş, bunlara her zaman riayet edilmiştir.
"İSTANBUL'DA YAKTIĞIMIZ MEŞALEYİ SON 23 YILDA TÜM TÜRKİYE'YE TAŞIDIK"
Dünya kültür tarihinde şiir, musiki ve mutfakla birlikte ilk sıralarda yer aldığımız sanatlardan biri de mimari ve şehircilik iken maalesef bugün bu mirastan yeterince istifade edemiyoruz. Şehirlerimizi sadece inşa değil, ihya etmek için çalıştık. Çöp dağlarının cephanelik gibi patladığı bir şehri, tüm Türkiye'de örnek gösterilen bir konuma getirdik. 4,5 yıl gibi kısa sürede musluklardan temiz su akmaya başladı. İstanbul Boğazı'nın incisi Haliç temizlendi. İstanbul yeniden rahat bir nefes aldı. Hizmet ve eser odaklı yerel yönetim vizyonuyla İstanbul'da yaktığımız meşaleyi son 23 yılda tüm Türkiye'ye taşıdık.
"ÇOK FARKI BİR NOKTADAYIZ"
Kentsel dönüşüm ve konut seferberliğiyle dirençli kentleşme konusunda tarihi adımlar attık. 2 milyonun üzerinde bağımsız birimi dönüştürmeyi başardık. TOKİ vasıtasıyla 1 milyon 750 bin konut ürettik. Eser ve hizmet siyasetinde, vatandaşlarımızın hayat kalitesini yükselttik. Biz bu adımları atarken, kentsel tasarım, kentsel estetik gibi kavramlar kimsenin gündeminde değildi. O yıllarda başta İstanbul ve Ankara olmak üzere Türkiye'nin şehirleri henüz en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamıyordu. Bugün şehirlerimizi geleceğe hazırlayan reformlarımız sayesinde çok farklı bir noktadayız.

"23 YIL ÖNCESİYLE KIYAS BİLE EDİLEMEYECEK BİR YERE VARDIK"
Bölünmüş yollarla, birbirine bağlanan şehirlerimizle, tünellerimizle, köprülerimizle, havaalanlarımızla, spor tesislerimizle, hastanelerimizle, millet bahçelerimiz ve daha nice eserimizle 23 yıl öncesiyle kıyas bile edilemeyecek bir yere vardık. Bir taraftan 6 Şubat depremlerinde yıkılan şehirlerimizi ayağa kaldırırken, diğer taraftan vatandaşlarımızın acil ihtiyaçlarını giderecek projeleri devreye alıyoruz. 81 ilde inşa edeceğimiz 500 bin sosyal konuta başvurular başladı. Milletimizin ev hayalini gerçeğe dönüştürüyoruz.
Hayatın akışı içinde biz de kendimizi ve şehircilik anlayışımızı yeniliyoruz. Önümüzdeki dönemde şehirlerimizin daha da kalabalıklaşacağını tahmin etmek hiç de zor değil. Ne yapacaksak bu projeksiyonlar ışığında yapmak ve planlamak mecburiyetindeyiz. Sağlık şehirleşme vizyon ister, emek ister, güçlü bir irade ister. Sadece bina dikmekle bir kenti dönüştüremeyiz. O binaya nefes olacak yolu, parkı, meydanı yapmak, sosyal donatıları inşa etmek, o şehri yaşatacak hayat damarlarını açmak gerekir.
"ŞEHİRLERİ İŞ BİLMEZLERİN KADERİNE TERK ETMEYECEĞİZ"
Yöneticisi olduğu belediyeyi arpalık olarak gören zihniyet, şehirlerimizin çökmesine seyirci kalıyor. Rüşvet, irtikap, usulsüzlük iddialarının ardı arkası kesilmiyor. Biz imar mantığından, tasarım disiplinine geçmekten bahsederken, muhalefet partisi mevcut kazanımları bile koruyamıyor. Toplanmayan çöpler, bozuk yollar, akmayan sular, bidonla su bekleyen insanlar muhalefet belediyelerinin tekrar rutini hale geldi. Eski Türkiye güzellemesi yapa yapa yönettikleri şehirleri 90'ların karanlık dönemindeki zamana çevirdiler. Şehirlerimizi bu iş bilmezlerin insafına terk etmeyeceğiz. Sorun çıkaran değil, çözüm üreten, yara açan değil, yara saran bir şehircilik anlayışıyla çalışmayı sürdüreceğiz.
DÜŞEN ASKERİ UÇAKLA İLGİLİ AÇIKLAMA
Bugün Azerbaycan'dan ülkemize gelmekte olan askeri uçağımızın Gürcistan-Azerbaycan sınırında düştüğü bilgisini derin bir üzüntüyle öğrendik. Enkaza ulaşma çalışmalarıyla ilgili ülke makamları ile koordineli biçimde çalışmalarımız devam ediyor. İnşallah bu kazadan en az badireyle çıkarız. Rabbim şehitlerimize rahmet eylesin.







