Hulusi Akar’dan çarpıcı açıklamalar: 3. Dünya Savaşına hazır olmamız lazım
TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve eski Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Anadolu Yayıncılar Federasyonu’nun Anadolu Sohbetleri toplantısında medya temsilcilerine, Türkiye ve dünya gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Akif Bülbül ANKARA - TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve eski Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Anadolu Yayıncılar Federasyonu’nun Anadolu Sohbetleri toplantısında medya temsilcilerine, Türkiye ve dünya gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Hulusi Akar - Akif Bülbül
Akar'ın açıklamalarında dikkat çeken konular şöyle:
İSRAİL’İN GAZZE KATLİAMI
7 Ekim'den itibaren 43 bin 985 kişi hayatını kaybetti. Tam bir zulüm. Tam bir temizlik. Tam bir soykırım. Hiç kimsenin dikkatini çekmiyor. Rutin hale geldi. Buna alışmamak, alıştırmamak lazım. Duygularımızı diri tutmalıyız.
"TERÖRLE MÜCADELE DEVAM EDECEK"
Mehmetçiğin nefesi teröristlerin ensesinde. Artık yeri, zamanı her ne ise şartlara bağlı olmak üzere gereken yapılıyor, yapılacak. Temennimiz vatandaşımızı bu terör belasından kurtarmak. Bilen konuşuyor, bilmeyen konuşuyor. Bizim herhangi bir şekilde Irak'ın, Suriye'nin toprak bütünlüğüne karşı bir tavrımız asla söz konusu değil. En son terörist etkisiz hale getirince kadar mücadele devam edecek. Bugün de yarın da. Ne zaman biterse. Arkalarında kim olursa olsun, onlar iş yapamaz hale gelinceye kadar da mücadele devam edecek. Başka bir çare göremiyoruz. Güvenliğimizi ve savunmamızı kimsenin insafına, merhametine ve kararına terk etmemiz asla söz konusu değil.
3. DÜNYA SAVAŞI VE İSRAİL TEHDİDİ...
ABD ile Çin savaşsın. Hadi savaşsın. Peki otomobil sanayi, bilgisayar sanayi, elektronik sanayi, kimya sanayi ne yapacak? Ticaret ne yapacak? Bankalar ne yapacak? Finans ne olacak? Çok parametre var. İsrail bize tehdit mi değil mi? Tehdit. Kocaman bir tehdit. Türk devletinin 85 milyon insanının hayatını böyle şansa bırakır mısın? Silahı var mı? Var. Mühimmatı var mı? Var. Mesafe var mı? Var. Zamanlama meselesi. Hazır olmamız lazım. ‘Suriye'de işimiz var’ diyorlar. Adam 10 bin kilometreden gelmiş, bunun ne işi var? Avrupa'dan 3 bin kilometre öteden gelmişler. Onların ne işi var? ‘Niye geldiniz?’ diyorsun; ‘Bunlar bizim için, geleceğimiz için tehdit’ diyorlar. Onlar için tehdit olan burnumuzun dibindeki oluşumlar bize tehdit değil mi? Aklıselimi kaybetmemek lazım.
KILIÇ ÇEKEN TEĞMENLER
Olağanüstü bir hiyerarşi var. Bu hiyerarşi dahilinde, bakan, rektör ve kurumlar, disiplin grupları çalışıyor. Sükunetle soruşturmayı beklememiz, hüküm vermeden olayı takip etmemiz lazım.
UMUT HAKKI VE DEVLET BAHÇELİ
Sayın Devlet Bahçeli gerçekten bilge kişiliğiyle, tecrübesiyle, görüşleriyle tarihe not düşen, devamlı istikamet çizen bir lider. Sayın Cumhurbaşkanı'yla hiçbir çelişki olmaması, fikir birliği halinde, iş birliği halinde Cumhur İttifakı'nın yürümesi, ülkemizin, milletin geleceğine her türlü katkının sağlanması için gayret gösteriliyor. Bu bir yol, bir açılım, bir ifade… Yeni bir strateji. Bilgisine, tecrübesine, algısına, bilgeliğine güvendiğimiz, bildiğimiz Bahçeli'nin ortaya koyduğu bir yol bu. İlgili makamlar, ilgili kişiler değerlendiriyorlar. Teröristlerle alakalı bir sorumluluk yok. Terörle mücadele, aralıksız devam edecek. Bunu kronik hale gelen terör konusunun çözümü için bir hamle olarak değerlendirmek lazım. Nasıl uygulayacak, nasıl yapılacak, ayrıntılı bir şekilde çalışılması gerekiyor. Teröristlere karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Biz ah demeyeceğiz, teröristler ah diyecekler. Terörü temizlemekte azimli, kararlı, buna muktediriz.
CHP’LİLERİN YERLİKAYA PROVOKASYONU
Meclis'in adabına, edebine, huzuruna, tartışma ortamına göre herkes fikrini söylesin. Beğenelim, beğenmeyelim, hoşumuza gitsin, gitmesin. Nezaket, terbiye kuralları, adap içinde, geleneklerimize uygun şekilde, karşılıklı saygı çerçevesinde, birbirimizi sevelim sevmeyelim ama sayalım. Nezaketle konuşalım. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir bakanı geliyor. Davetli, gezmek için gelmiyor. ‘Bütçeni savun’ diyorlar. Savunma hakkı kutsaldır. Yapılanlar yakışıksız. Yapanların tarafı, etrafı da, mensup olduğu parti de, arkadaşlar da, bundan sıkıntı duydular. Üzüntü duydular.
Yayın Tarihi
|
Bizi Takip Edin
YORUMLAR
