Seçim sonucunu uzmanlar değerlendirdi: Seçmen, 31 Mart’ta kendini hatırlattı

YILMAZ BİLGEN'İN HABERİ - Cumhuriyet Halk Partisi, 31 Mart yerel seçimlerinde hayal bile edemeyeceği bir oy oranı yakaladı. AK Parti ise gerileyip özellikle Anadolu’da destek kaybetti. Bu tabloda görünen sebep emekliler. Maaşlarına zam bekleyenler küstü ve sandığa gitmedi. Pekiyi, görünmeyen ve konuşulmayan diğer sebepler ne?

SİYASET DÖNÜŞÜYOR

Sosyal Ekonomik ve Kültürel Araştırmalar Merkezi Başkanı Prof. Dr. Burhanettin Can’a göre “EYT ile terazi şaştı. Ardından emeklilere zam konusunda denge kaybı doğdu. Eğitim ve gençlerle ilgili sosyal mecralarda manipülasyonlar yapıldı” ve bunlar seçmen üzerinde etkili oldu. Gezi ile startı verilen toplum ve siyaseti dönüştürme projesinin işlediğini belirten Can, bundan sonra muhalefetin erken seçimi dayatacağı görüşünü dile getirdi.

SAHADAN KOPUK ADAYLAR

Sosyolog Prof. Dr. Tevfik Erdem de seçmenin iktidara “Her şeyden önce beni önemse” mesajını verdiğini söyledi. Erdem şöyle dedi: Ekonomik anlamda eksilen güç, farklı komplikasyonlara neden oldu. Muhafazakâr bir hükûmetin faiz odaklı, banka kredileri üzerinden ekonomik döngü sağlama görüntüsüne seçmen itiraz etti. EYT ve emeklilerin durumu zaten en çok konuşulan konu. Hayat pahalılığı, kiralar, hastanelerden randevu alamama, sokak köpekleri meselesi problemli bir hafıza oluşturdu. Buna bir de düzensiz göçmen sorununu çözmekten uzak klişeler eklenmeli. Aday tercihlerinin sahadan kopuk tepeden yapılıyor olması, Gazze konusundaki enfermosyan eksikliği de diğer etkenler. Bir de tabana alanı açmak yerine Kemalist, solcu, liberal, toplumsal cinsiyetçi tiplerden atamalar yapıldı. Muhafazakâr seçmeni küstüren çıkışlarla psikolojik üstünlük kaybedildi. Bazen bir değişimin gerçekleşebilmesi için böyle bir silkeleme gereklidir. Seçmen kendisini güçlü bir biçimde hatırlattı.

MEDYA DİLİNİN ETKİSİ

Araştırmacı Yazar Ercan Yıldırım’a göre ise Zafer Partisi, Saadet Partisi, İyi Parti, Deva, Gelecek gibi siyasi yapıları tasfiye eden 31 Mart seçiminin nihai bir kazananı yok. Yıldırım şunları söyledi: Üsttencilik millet ile tüm bağları koparır. Her hâlükârda millet oyunu bize verir anlayışı ve öteki idari alanlarda klanlar oluşturmak siyaseti kemirir. İktidar medyasının inşa ettiği özerk alanlar, kendilerinin bile inanmadığı ama anlattığı bir dünya kurması ve kullanılan dil ciddi negatif etki yaptı. Trollük tüm matbuatın, kültürün, düşüncenin üstüne çıkarıldı. Seçmen mayıs seçimlerinde Altılı Masa’nın DEM bileşkesini beka sorunu olarak gördü ve ona göre karar verdi. Ancak bu sefer inandırıcı bulmadı. Ya da durum gereği kadar anlatılamadı.