“Ellerde ne akrabalar var” sözü doğru mu?

A -
A +
"Feridun Ağabey burada isim vererek söylemem mümkün değil. Hani derler ya 'Kimse bilmez akrabanın akrabadan çektiğini/Akrep etmez akrabanın akrabaya ettiğini' ben de böyle bir sıkıntı içerisindeyim. Kavga etsem ortak saygı duyduğumuz isimler var, çekip gitsem nereye gideceğim? Dünyanın öteki ucuna da gitsem o yine benimle akraba... Ortaklık olsa 'al her şey senin olsun' der bırakıp gidersin. Yol arkadaşın olsa 'arkadaş buraya kadarmış' dersin veda edersin... Ama akrabayı akrabalıktan çıkartman mümkün olmuyor. Ama yaptıklarına sabretmek de mümkün olmuyor. Ne yapacağım çaresizim” diyen değerli okuyucumuz, duygularınıza hayır diyemeyiz elbette. Üzüntülerinizi de anlayışla karşılarız. “Ne yapacağım çaresizim” sözünüze de üzülüyoruz... Evet bu tür sıkıntıları yaşamayan yok gibidir. Akrabalar arasında genelde başka akrabalar örnek gösterilir birbirine. “Ellerde ne akrabalar var” denilir. Ama o örnek akraba maalesef Kafdağı'nın ardındadır. Yani insan olan yerde çözüm bekleyen dert de olur, kıskançlık da olur, haset de çekememezlik de... Dikkat etmemiz gereken konu “akrabanın” insanın gerçeği olduğudur. Biberin gerçeği acı olmak ise, suyun gerçeği ıslatmak ise, balın gerçeği tatlı olması ise insanın akrabası da karakteriyle davranışıyla huyuyla suyuyla insanın gerçeğidir. Sizin teyzenizin kızı bütün tutum ve davranışlarıyla sizin teyzenizin kızıdır ve ne onu teyze kızı olmaktan menedebilirsiniz ne de siz teyze kızı olmaktan istifa edebilirsiniz. Vazgeçiyorum diyemezsiniz. Bu sizin elinizde olan bir şey değildir. Yani bu sizin gerçeğinizdir. İnsan artısıyla eksisiyle gerçeğine göre hayatını kurgulamaya çalışırsa sürpriz yaşamaz ve zamanla kendini gerçeğine göre ayarlar. Sizi yaşadığınız sürprizler üzüyor... F.A.
 
 
Dilimizin kıymeti ve bir teşekkür
 
Feridun Ağabey, bu köşede dilimizde Türkçe kelimelerden başka kelimelerin olmamasını isteyen okuyucunuza verdiğiniz cevap için şükranlarımı ifade etmek isterim... Böylece Türkçe dilinin tarihçesini bilmesine rağmen, dilin yaşayabilmesi için değil, kaybolması için gayret içinde olan nice insanımıza, gerçeği ifade edip yol gösterdiniz... Numan Aydoğan Ünal Ağabeyin Türkçeye Suikast kitabını da okumamış olanlara tavsiye ediyorum... Yine köşenizde yazılarına yer verdiğiniz eğitimci yazar Ali Özdemir hocanın tespitleri de çok kıymetli. Ona da yer verdiğiniz için ayrıca teşekkür ederiz... Selam ve muhabbetle...
     Alaaddin Erdoğan
 
 
Haliliye Belediye Başkanlığı’na
 
Feridun Ağabey sizlere gönderdiğim adreste ikamet etmekteyim. Evimizin önündeki alanda ot yığınları bitmiş ve çöplerle dolmuştur. Beyaz Masa görüntü istedi gönderdim sonra dilekçe vermem gerektiğini belirttiler. Toplumumuzun aşması gereken bence üç ana engeli var... Birincisi idealsiz olmak. İkincisi, kuralsızlık (ne dünyevi ne uhrevi ideallerimiz ve kurallarımız var.) Üçüncüsü nemelazımcılık (bana dokunmayan yılan bin yaşasın) ruhu... Düşüncelerimin değerlendirilerek gereğinin yapılmasını Haliliye Belediye Başkanlığına arz ederim.
     Musa İshakoğlu-Haliliye/Şanlıurfa
 
 
İnsanın cemali sözünün güzelliğidir
 
“Feridun Ağabey, çocukluğumdan beri arkadaşlarım arasında çirkin biri olarak dışlandım. Hâlen de çirkin olmanın ezikliğini içimden atamıyorum. Birçok öz güven kitapları okudum seminere gittim ama içimdeki çirkinlik duygusunu atamıyorum” diyen okuyucumuz gerek inancımızda gerek kültürümüzde insanın sözünün güzelliği yüzünün güzelliğinden öndedir. Verdiği sözünden caymayan, kimsenin kalbini kırmayan, ahdine vefa gösteren kimsenin yüz güzelliği hesaba bile katılmaz... Güzellik zamanla geçicidir derler. Ayrıca güzellik de çirkinlik de biraz göreceli değil midir? Lütfen kendinize haksızlık etmeyin... Çocuklukta size söylenen sözler çocukça sözlerdir. Çocuklar kıyaslama yaparken acımasız davranabilirler. Ama büyüdükçe insanın önceliği ve değerleri çehreden ziyade karakteredir... Halk arasında da “insanın yüzünden ziyade ahlakı güzel olsun” denir. Sizi yüzünüze göre değil sözünüze göre değerlendiren kimselerden arkadaş seçmeye çalışın... F.A.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.