Kendini mübarek bilen, Allah'a düşmandır

A -
A +

Kişinin, kendisinin olgun olduğunu zannetmesi, gerçekte ham olduğunu gösterir. Kendini uyuz köpekten üstün görmek felakettir!..

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Kişinin, kendisinin olgun olduğunu zannetmesi, gerçekte ham olduğunu gösterir. Kendini uyuz köpekten üstün görmek felakettir. Frenk kâfirinden üstün bilmek felakettir. Ama böyle düşünmek, böyle hissetmek çok zordur, Evliya zatlara mahsustur.
Bir gün Allahü teâlâ, Musa aleyhisselama, (Kavminin içinden sâlih Müslümanları ayır) buyurdu. (Yâ Rabbî, ben senin sevdiğin sâlih kulları nasıl bileyim?) dedi. Allahü teâlâ, (İlan et, sâlih kullar bu tarafa gelsin de, onlar kendileri ayrılsın) buyurdu. Gitti kavmine, (Ey kavmim, Allahü teâlânın emri bu, içinizden sâlih olan kullar bu tarafa geçsin) dedi. Üç-beş tanesi kaldı orada, hepsi bu tarafa geçti.
Allahü teala yine bildirdi, (Onların içinde daha sâlih olanlar, bu tarafa ayrılsın) buyurdu. Bu sefer yarısı öbür tarafa gitti, yarısı kaldı. (Onların içinde de daha sâlih olanlar bu tarafa ayrılsın) buyuruldu. Bu sefer yetmiş kişi ayrıldı. (Onların içinden de en sâlih  olanlar ayrılsın) buyuruldu. Yedi kişi ayrıldı oradan. (Hayır, daha sâlih olanlar ayrılsın) buyuruldu. Üç kişi daha çıktı.
Herkes buz kesmiş, ne olacak diye bekliyordu. Allahü teâlâ, Musa aleyhisselama, (Yâ Musa, bunlar benim baş düşmanımdır, onlar da bana düşmandır. Onları hiç sevmiyorum) buyurdu. Musa aleyhisselam hikmetini sual edince, (Ben sâlihim, çok ibadet ederim diyenlerin hepsi bana düşmandır. Çünkü onlar nefslerini işaret ediyorlar. Allah için tevazu etselerdi, Allah için sâlih kul olsalardı, ortalığa çıkmazlardı) buyurdu.
Ziyaeddîn Nahşebî hazretleri, (Ben sâlihim, ben mübareğim, ben çok ibadet ediyorum diyen kimse, ibadet etmeyenlerden daha kötüdür) buyuruyor. Ben dedi mi, arkasından ne gelirse gelsin, çöpe atılır. (Bende zerre kibir yoktur, ben kendimi kimseden üstün görmem) derse daha kötüdür. Onun yaptığı ibadeti nefsi yapıyor, kendi değil. Bunlar Allahü teâlânın düşmanıdır. İbadetlerinin kabul olup olmadığını bile bilmiyor. Sadece, benlik iddiasında ve davasında konuşuyor.
Büyüklerden biri, sohbetle görevlendirdiği talebelerine, (Sohbetlerinizde ilahlık ve peygamberlik davasında bulunmayın!) der. Talebeleri şaşırınca, (Benim her dediğim olsun derseniz, ilahlık davasında bulunmuş olursunuz. Bana uymayan, sohbetimize gelmeyen Cehenneme gider derseniz, peygamberlik davasında bulunmuş olursunuz) buyurur. Onun için nefsimizi yani kendimizi iyi tanımalıyız. (Kendini tanımayan, rabbini tanıyamaz) buyurulmuştur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.