Geçtiğimiz hafta Kazakistan’da idim.
Kazakistan Halk Asamblesinin Kadınlar Konseyi’nin düzenlediği “Kadın, Toplum ve Gelecek" konulu forumda konuşmacılardan birisi de bendim. Mangistau eyaletindeki Aktau şehrinde “Türk Dünyası Kadınları” bir araya geldik...
Bu etkinlikte Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Azerbaycan’dan gelen konuşmacılar ülkelerindeki kadın emekçilerden, kadının alın terinden, kadının hak hukukundan ve sorunlarından bahsettiler.
Bu forumda beni en çok etkileyen kişi Ayna Han Hanım oldu. Kendisi Aktau’lu tanınmış bir gazeteci yazar. Kazakistan’da başlattığı kampanya ile tanınıyor. Kampanya’nın adı “Ak Oramal” yani “Ak Başörtüsü”…
Ayna Han Hanım ile Aktau Valisinin onurumuza düzenlediği yemek sonrası bir araya geliyorum ve “Ak Oramal” ne anlama geliyor diye soruyorum. Söyledikleri bana ne çok hatırlatma yapıyor ve ne kadar çok kaybımız olduğunu düşündürüyor.
"Kazak kültüründe bir kadın evlendikten sonra renkli başörtüsünü çıkarır beyaz takmaya başlar. Beyaz baş örtüsü temizliği, sadakati, huzuru ve analığı temsil eder. Beyaz örtü Kazak kültüründe çok önemlidir. Yuva kurmak demektir, gelecek demektir, saflık demektir, temizlik demektir.
Bu nedenle çocukların adında bile 'ak' kelimesi çok kullanılır. Erkek çocuklarda Akbay, Akbörü; kızlarda Akgül, Akgün, Akmercan vs... Ak kelimesi, bizim kültürümüzde her iyi dileğin de içindedir. Alnın ak olsun, ömrün ak olsun, yediğin içtiğin ak olsun, ömrün ak olsun gibi sözler söyleriz.
Biz her yıl 'beyaz başörtüsü' kampanyasını gençlerimiz için düzenleriz. Töreyi unutmasınlar isteriz. Evlenip yuva kursunlar, çocukları olsun, ana ve babalarına hayırlı evlat olsunlar isteriz. Bir genç belli bir yaşa geldiğinde mutlaka evlenmelidir. Vakitlice evlenmek bir aile için de ülke için de çok önemlidir. Evlatlarımıza vakitlice evlenmelerini tavsiye ediyorum. Gençlerimize materyalle değil, maneviyatla evliliğe sarılmaları gerektiğini anlatıyorum.
'Beyaz başörtüsü' Kazak kültüründe öyle önemlidir ki savaşta bile sulhu sağlamak için bir kadın iki taraf arasına gidip beyaz örtüsünü ortaya serdiğinde o savaş orada biter. Yani beyaz başörtüsü sulhun timsalidir aynı zamanda. Analık bizim kültürümüzde bu kadar önemlidir.
Biz Kazak halkı Türk halkını çok seviyoruz. Biz sizinle aynı kandanız. Akrabayız. Ben 67 yaşındayım ve Türkiye Türkçesini öğrenmeye çalışıyorum. Ertuğrul dizisinde ortak kültürümüz ve simgelerimiz var. Türk kültürünü, Türkiye’yi ve Türk halkını çok seviyorum. Dış tehditlerin arttığı bir dünyada birbirimize daha çok yakınlaşmalı ve aramızdaki muhabbeti pekiştirmeliyiz. Karşılıklı olarak gençlerimize de bunu iyi anlatmalıyız. Bütün Türk halkına sizin vesilenizle sevgilerimi, selamlarımı ve muhabbetlerimi gönderiyorum..."
Ayna Han Hanım’a katılmamak mümkün mü?
Bizim ülkemizde her geçen gün manevi çizgiden uzaklaşan sosyolojimizin kendini unutmaya yüz tutuğu şu günlerde asırlarca Rus esaretinde kalmış kardeş halkın bu çıkışları bizleri hem sevindiriyor hem de düşündürüyor.
Devlet eliyle kurulmuş olan Kazakistan Halk Asamblesi Kadınlar Konseyi sık sık bu kabil etkinliklerle bir araya geliyor. Bütün ülkedeki en küçük mahalleye ve köye kadar temsilcileri var. En tepeden en küçük köye kadar kadınlar aynı şeyi uyguluyor, aynı şeyi söylüyor, aynı idealde birleşiyor.
Kadınlar Konseyi, aileye ulaşıyor böylelikle. Nerede bir sorun var, oraya toplum hizmeti görevlileri el veriyor, gereken yapılıyor. İşse iş, aşsa aş, psikolojik destekse o destek veriliyor... Hasılı Kazakistan’ın bu örneğini Türkiye de mutlaka almalı ve uygulamalıdır….
Kazakistan intibalarımı anlatmaya devam edeceğim...
Meryem Aybike Sinan'ın önceki yazıları...