Asker oldum piyade...

A -
A +

İki yarım kalmış üniversite macerası sebebiyle askere geç gittim. Tabii bu arada evli, çocuklu ve işi olan birisi olarak yurt dışından dövizli askerlik yapmak veya bedelli çıkar ümidiyle zaman kazanmak için çeşitli yasal atraksiyonlar da yaptım. Fakat nasip değilmiş... Biraz da yaka-paça götürüldüm. Ben giderken askerlik 15 aydı... Daha haki renge alışamadan tekrar 18 aya çıktı. Şafak cetvellerimizi yeniledik... Artı doksan gün daha... Bizi o kadar sarsmadı da, tezkeresine az kalanların geçirdiği travmalar hâlâ içimi burkuyor... *** Vatan evlatlarının "mecburi askerlik vazifesi"ni masanın üstüne cesurca yatırmalıyız. Bizim sayıca ne kadar askere ihtiyacımız var? Ve sayıca yeterlilik, yeterlilik midir? (Ve bu arada tarih boyunca kazandığımız zaferlerin hangisinde sayıca üstündük...) Otuz yaşından gün alamamış ve haftalardır kalbi küt küt atan gençleri çok iyi anlıyorum. Otuz yaş kararı büyük bir hayal kırıklığı... Çoğu evli... Çoğunun çocuğu var... Çoğu işini kaybetmek istemiyor... Ve ama tüh, yaşları otuz olmamış... Her seferinde "son kez" çıkarılan bedelli, Türkiye'nin "askerlik" probleminden kaynaklanmaktadır. Ve nedense hiç tartışılmamaktadır... Ağaca tekmil vererek geçirdiğim acemilik günlerini hatırlıyorum... Acaba dağdakiler nasıl bir eğitim alıyor? İlk günlerdi ve oldukça kalabalık bir şekilde eğitim alanına istiflendik. Çakı gibi ve gözlüklü bir yüzbaşı (ki o an üniformasıyla ve formuyla çok karizmatik görünüyordu) bize neden orada olduğumuzu anlatırken bir cümle kurdu: - Size burada iyiyle kötüyü ayırt etmeyi, insan olmayı öğreteceğiz... O laftan sonra yıkıldım ve hâlâ o üniformayla barışamadım... *** Şimdi hükümet, Türkiye'nin kanını emen yüzlerce tarihi hastalığı usta bir cerrah gibi iyileştirirken veya kesip atarken, muhalefetin "kolaylaştırılmış askerlik" önerisine kulak vermeli ve bu bahaneyle profesyonel ordu masaya yatırılmalıdır? Etrafımız düşmanlarla çevrili değil... Bu bir... Gerillaya karşı üç ay eğitim almış er ve erbaşın kullanılması cinayettir... Bu iki... (Bilmem kaç yüz binlik ordu üç buçuk eşkıya ile niye baş edemiyor? Çünkü karşımızdaki devlet değil, ordu değil ve çoğu bizim vatandaşlarımızın kandırılmış evlatları...) Gün gelir bu topraklara "namussuz postalı" değerse, (ki mümkün değil/sıkar biraz) 70 küsur milyon "Sütçü İmam"ız biz... *** Ben rahatım... Dünya, Anadolu'ya sıkıştırmayı başardıkları bu milletin Osmanlı torunları olduğunu biliyor. Bilmeseler Afganistan'dan, Irak'tan önce buraya girerler, dünyayı, dünyanın "Kaptan Köşkü"nden yönetirlerdi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.