"Dua müminin silahı, dinin direğidir"

A -
A +

Hadis-i şerifte buyuruldu ki: "Üç dua vardır ki bunların kabul edileceğinden şüphe yoktur. Mazlumun duası, misafirin duası, babanın evladına duası…"

Dua istemek demektir. Aç bir kimsenin iştahlı olduğu bir zamanda yiyecek istemesi gibidir. Dua Allahü teâlâya yalvararak dileğini istemektir. Allahü teâlâ, Mü’min sûresinin altmışıncı ayetinde, (Dua ediniz, kabul ederim, isteyiniz, veririm) buyuruyor.

Allahü teâlâ dua eden Müslümanı sever. Dua etmeyene gadap eder. Hadis-i şerifte, "Dua müminin silahı, dinin direğidir" buyuruldu. Dua gelmiş dertleri belaları giderir.

Gelecek olanların da gelmelerine mani olur. Çünkü Resulullah sallallahü aleyhi ve sellem "Dua belayı önler" buyurmuştur.

Dua etmek namaz, oruç gibi ibadettir. Allahü teâla her şeyi sebeple yaratmıştır. Zararları gidermek ve faydalı şeyler vermek için de dua etmeyi sebep kılmıştır. Hadis-i şerifte "Dua ibadetin aslı ve özüdür. Dua yetmiş türlü kazayı önler. Ömrün bereketini arttırır" buyuruldu.

İmam-ı Rabbani hazretleri de "Dua kazayı belayı defeder" buyurdu.

Duayı temiz bir dille yapmalı. Peygamber efendimiz "Allahü teâlâya günah işlemeyen bir dille dua edin!" buyurduklarında, böyle bir dilin nasıl bulunacağı soruldu. Bunun üzerine "Birbirinize dua edin, çünkü ne sen onun ne de o senin dilinle günah işlemiştir" buyurdu.

Dua halis niyet ile şartlarına uygun yapılmalıdır. Peygamber efendimiz bir keresinde de şöyle buyurdu: "Duanın kabul olması için iki şey gerekir. Duayı ihlas ile yapmalıdır.
Yediği ve giydiği helalden olmalıdır."

Kıymetli vakitlerde dua etmeyi ganimet bilmelidir. Kalp kırık olduğu ve kalpte incelik hissedildiği vakitlerde de dua etmelidir. Hadis-i kudside Allahü teâlâ "Ben kalbi kırıklarla beraberim" buyurmuştur. Nitekim şiir:

Binlerce top ve tüfek, yapamaz asla,
Gözyaşının seher vakti yaptığını,
Düşman kaçıran süngüleri, çok defa,
Toz gibi yapar, bir müminin duası.

Resulullah sallallahü aleyhi ve sellem "Üç dua vardır ki bunların kabul edileceğinden şüphe yoktur. Mazlumun duası, misafirin duası, babanın evladına duası" buyurmuştur.
Diğer bir hadis-i şerifte de "Dua eden üç şeyden hâli değildir. Ya günahı affolunur veya hemen hayırlı karşılığını görür yahut ahirette mükâfatını bulur" buyuruldu.

Kabul edileceğine inanarak dua etmelidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: "Dua ettim. Kabul edilmedi demedikçe dua kabul edilir."

Kimseye beddua etmemeli. Hele kişi kendisine, ailesine, çocuklarına hiç beddua etmemeli. Olur ki kabul zamanına rastlar da bedduası kabul olur. O zaman pişman olur ama pişmanlık fayda vermez...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.