Turgut Özal tarafından ağırlandı
“Raziye Aydemir Arslan öğrencileriyle birlikte Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından ağırlanır...”
Bugün yine "Öğretmenler Günü" anısına, Hasanoğlan’dan öğrencim, emekli öğretmen Raziye Aydemir Arslan’ın 48 yıl aradan sonra ziyaretinde anlattıklarını sizinle paylaşmaya devam ediyorum:
Ve yıl 1991… Raziye Aydemir Arslan, o sene Afyonkarahisar’da "Yılın Öğretmeni” seçilir.
Öğrencileriyle birlikte Ankara’da Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından ağırlanır.
Ben, ne “yılın öğretmeni” seçildim; ne “ayın öğretmeni”… Cumhurbaşkanını, başbakanı bırakın; herhangi bir bakan, herhangi bir müsteşar tarafından bile ağırlanmadım. Ama Cumhurbaşkanından ödül alan bir öğrencim olduğu için sevinç duydum. Tıpkı her öğrencimin başarısıyla kıvanç duyduğum gibi.
Bugün size, “sıradan” olmayan bir öğretmeni daha tanıtmak istiyorum:
Adı, Mehmet Gültekin…
Öğretmen bir babanın beş kızından sonra, 1976’nın son günlerinde Konya’nın Bozkır ilçesinin Dere kasabasında dünyaya gelir. Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesini bitirir. (1999) Taşkent ilçesine öğretmen olarak atanır. Dört yıl sonra, Seydişehir’de, sekiz yıl sonra Bodrum’da göreve devam eder.
Ancak, Mehmet Gültekin de “sıradan bir öğretmen” olmamaya ant içmiş gibidir: Tiyatro, resim gibi güzel sanatlarla ilgilenir. Belgeseller çeker. Dağcılık ve doğa sporları ile uğraşır. Bunca uğraş yetmez ona. Bu kadar zamanı nereden, nasıl buluyorsa, oturur; bir de kitap yazar.
2013’te yayımlanan eserinin adı: “Toroslar'da Bilinmeyen Bir Ülke: HOMONADA” (Bu bir “Trekking Rotası” yani Türkçe deyişiyle “Doğa Yürüyüşü” Kitabıdır. Bu “Sıra Dışı Öğretmeni” nereden mi tanıyorum ben?
Kitabından… Bugüne kadar, “Doğa Yürüyüşü” türünde okuduğum tek kitaptır bu. “Homonada neresidir?” diye mi sordunuz? Bu kitabı okuyuncaya kadar ben de bilmezdim bu sorunun cevabını. Meğer Homonada, Roma İmparatorluğu döneminde, (benim de doğup büyüdüğüm) Akseki ve civarının adı değil miymiş?
Ve benim Aksu’ya gidip gelirken, yıllarca yürüdüğüm, köyüm Gödene ile Akseki (Marla) arasındaki 20 kilometrelik taş döşeli yolun yaklaşık 2 bin yıl önce Romalılar tarafından yapılan “Kral Yolu” olduğunu bilmezdim.
Teşekkürler, Mehmet Gültekin Bey kardeşim! Böyle değerli bir uğraşın olduğu ve böyle güzel bir kitap yazdığın için… Benden selam olsun; sıra dışı olan herkese ve özellikle de “sıradan olmayan” bütün öğretmenlere!
Hüseyin Erkan-İstanbul