Türkiye Gazetesi E-Gazete
Arama
Kaydet
a- | +A

Allahü teâlâ, ölüm gelinceye kadar ibâdet yapılmasını emretmektedir!..

Celâleddîn Tebrîzî hazretleri evliyanın büyüklerindendir. 560’ta (m. 1165) Tebriz’de doğdu. Bağdat’a gidip Şehâbeddin Sühreverdî hazretlerineintisab etti. İcazet verilerek Hindistan’a gönderildi. Önce Delhi’ye, sonra Bedâyûn’a, oradan Bengal’deki Panduh kasabasına giderek insanları irşad etti. 642 (m. 1244)’de orada vefat etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:

Hicr sûresinin doksandokuzuncu âyetinde meâlen, (Sana yakîn gelinceye kadar, Rabbine ibâdet et) buyuruldu. Burada yakîn demek, mevt, yâni ölüm olduğunu, tefsîr âlimleri bildirmektedir. Allahü teâlâ, bu âyet-i kerimede, ölüm gelinceye kadar ibâdet yapılmasını emretmektedir. Ölüm de, bu dünyanın sonu demektir. Çünki hadis-i şerifte, (Bir kimse, ölünce, onun kıyâmeti kopmuş olur) buyuruldu.

Âhıret hayatında hakîkatler meydana çıkacaktır. Orada sûretler hakîkatlerden ayrılacaktır. Dünya hayatı başkadır. Âhıret hayatı başkadır. Bu iki hayatı birbiri ile karıştıran, yâ câhildir veya zındıktır!Zındık, din perdesi altında İslâmiyeti yıkmaya çalışır. Çünkü, İslâmiyetin câhillere olan her emri, âlimlere de ve tesavvuf yolunun sonuna varanlara da emredilmiştir. İslâmiyetin emirlerini yapmakta, bütün müminler ve âriflerin en yüksek derecede olanları arasında hiç ayrılık yoktur. Tasavvufcuların câhil olanları ve mülhidler, İslâmiyetin emir ve yasaklarından kendilerini sıyırmak istiyorlar. Bu emirler ve yasaklar, yalnız câhil kimseler içindir diyorlar. Tasavvufçulara ve tarîkatçılara yalnız marifet ve hakâyık-ı Kur'âniyyeyi öğrenmek emrolundu diyorlar. O kadar câhildirler ki, âmirlere, kumandanlara ve devlet adamlarına da yalnız adalet ve insâf etmeleri emrolundu. Bunlara başka bir ibâdet emrolunmadı diyorlar. İslâmiyet, marifet elde etmek için lâzımdır. Marifet elde edenlerin İslâmiyete uymalarına lüzûm yoktur diyorlar.Yukarıdaki âyet-i kerimede yakîn demek, marifetullah demektir. Sehl bin Abdüllah-i Tüsterî de böyle demiştir diyorlar. Bu âyet-i kerime, (Allahü teâlânın marifetine kavuşuncaya kadar ibâdet ediniz!) demektir diyorlar.

Ehl-i sünnet âlimlerinden bu âyet-i kerimedeki yakîne marifetullah diyen olmuş ise de, (Marifetullah elde edinceye kadar, ibâdet zahmeti, güçlüğü bulunur. Sonra bu güçlük kalmaz) demişlerdir.

Vehbi Tülek'in önceki yazıları...

ÖNE ÇIKANLAR