Habîb-i Acemî hazretlerine, bir gün bir genç gelip;
"Hocam, ben bir şeyi merak ediyorum" dedi.
"Neyi merak ediyorsun?"
"Allah beni seviyor mu?"
"Sen Allah’ı seviyor musun?"
"Vallâhi seviyorum hocam."
"Öyleyse O da seni seviyordur. Çünkü Allah seni sevmese, sen Onu sevemezsin.”
"Hikmeti ne hocam?"
"Sevgi yukarıdan gelir evlât. Baba evlâdını sevmezse, evlât onu sevemez. Hoca talebesini sevmezse, talebe hocasını sevemez" buyurdu.
● ● ●
Bir gün de bir gence “Evlâdım! İnsanların kaybettiğini bulmaya çalış!” buyurdu.
“O nedir ki, efendim?”
“Sevgi ve muhabbettir. Sertlikle bir yere varılamaz. Sert insan, yalnız adamdır, yalnız kalmaya mahkûmdur” buyurdu.
● ● ●
Bir gün sevdiklerine; “Haramlardan kaçınmak, iki türlüdür. Birinci kısmı, yalnız Allahü teâlânın hakkı olan günahlardan kaçınmaktır. İkinci kısmı, insanların hakları da bulunan günahlardan kaçınmaktır” buyurdu.
“Hangisi daha mühim efendim” dediklerinde;
“İkinci kısmı daha mühimdir. Zîra Hak teâlâ hiçbir şeye muhtâç değildir ve çok merhametlidir. Kullar ise pekçok şeye muhtâç oldukları gibi, cimridirler” buyurdu.

