"Bir inanışın, bir işin veya bir sözün sünnet veya bid'at olduğu bilinemediği zaman, bunu yapmamak lâzım olur."
Ebû
İshak İlbiri hazretleri Endülüs'te (İspanya) yaşamış olan fıkıh
âlimlerindendir. Gırnata'ya (Granada) bağlı İlbîre'de (Elvira) doğdu.
Gırnata'da zamanın büyük âlimlerinden fıkıh dersi aldı. İcazet verilerek
talebe yetiştirmeye başladı. Bir ara Gırnata Kadılığı vazifesi verildi.
459 (m. 1067)'de Gırnata'da vefat etti. Bir dersinde şunları anlattı:
Hadis-i şerifte, (Benim sünnetime ve benden sonra, hulefâ-i râşidînin sünnetlerine sarılınız!) buyuruldu.
Sünnet sözü, yalnız olarak söylenildiği zaman, İslâmiyetin bildirdiği
her şey demektir. Bu dînin sahibi olan Resûl, âdetlerde bir şey
bildirmedi. Çünkü Resûlullah, insanlara dinlerini bildirmek için geldi.
Dünyada muhtaç oldukları şeylerin yapılmasını öğretmek için gelmedi.
Hadis-i şerifte, (Dünya işlerinizi yapmasını siz daha iyi bilirsiniz!) buyuruldu.
Dünyanıza faydalı olan şeyleri bulup yapmanız için benim bildirmeme
lüzum yoktur demektir. Dînî vazîfelerinizi, ibâdetlerinizi bilemezsiniz.
Onları benden öğreniniz demektir.
İbâdette bir bid'ati
yapmak, bir sünneti terk etmekten daha fenadır. Bid'at işlemek haramdır.
Sünneti özürsüz terk etmek mekruhtur. Bir sünneti özürsüz terk etmeyi
sevap sanırsa, sünneti terk etmesi de bid'at olur. Bir inanışın, bir
işin veya bir sözün sünnet veya bid'at olduğu bilinemediği zaman, bunu
yapmamak lâzım olur. Çünkü, bid'ati terk etmek lâzımdır. Sünneti yapmak
lâzım değildir. Lâzım olmayan şey yapılmazsa kaza olunamaz. Bunun için
namazların kılınmamış sünnetleri kaza olunmaz. Allahü teâlânın haram
ettiği şeylerden bir zerresini yapmamak, insanların ve cinnin bütün
ibâdetlerinden daha sevaptır. Bunun için, güçlük olan yerde vâcip de
terk edilir. Fakat haram işlenemez denildi.
Âdetlerde
değişiklik yapmak, bid'at değildir. Minâre, mektep, kitap gibi sonradan
yapılmış olan şeyler bid'at değildir. Bunlar dîne yardımcı şeylerdir.
İslâmiyet bunlara izin vermiş, hattâ emretmiştir. Böyle şeylere (Sünnet-i hasene) denir. İslâmiyetin yasak ettiği şeyleri meydana çıkarmaya (Sünnet-i seyyie) denir. Bid'atler, sünnet-i seyyiedir.