Yaz tatiliyle birlikte milyonlarca öğrenci ve öğretmen yorucu bir eğitim ve öğretim döneminden sonra tatile başladı. Ben de herkes gibi bu üç ay boyunca bu çocuklar ne yapacaklar diye düşünmeye başladım.
Bir yanda tatili sadece tatil yaparak geçiren öğrenciler var. Bir yanda bir iş yapıp kendisinin okul harçlığını çıkarmaya odaklanan veya aile bütçesine katkı sağlamaya yönelen öğrenciler var... Bir de okul döneminde başlayıp tatilde de devam eden teknoloji bağımlısı gençler var.
Bu vesileyle birçok evde tatil havası bitecek yerini bazen stres ve sinir krizi yaşanacak seviyeye çıkan ağız ve söz düelloları başlayacak:
“Kapat şu telefonu!”, “kapat şu tableti...”
Beri taraftan sabır sınırını zorlayan ebeveynler bazen taşıp fiş çekmeye veya o telefona el koymaya yönelecekler... Münakaşalar daha da kızışacak.
Oysa uzun yaz tatilinde gençlerin hem kendilerine hem de ailelerine daha güzel ve faydalı olabilmeleri mümkün...
Köylerle alakası olanlar bilirler... Yazın köyler yaylalar temiz havası soğuk suları ile tatil geçirmek için bulunmaz bir fırsattır. Gençleri o doğal yerlere, tabiatın doğanın kucağına götüren ana babalar bu bakımdan iki defa şanslı olacaklardır... Birincisi hem gerçekten tertemiz bir ortamda tatil yapacaklardır... Hem gençlerin yani çocuklarının doğayı tanımalarını sağlayacaklar...
Ben kendi çocukluğumu hatırlıyorum. Yazın okuldan tatile gittiğimizde bağda bahçede tarlada çalışır her işi yapardık. Orak biçer, çapa yapar, tırpan bile çekerdik. Ormanda çalışır, çoğunluk köyde, yaylada çobanlık yapardık. Yani bir şekilde ailemize faydalı olmaya çalışırdık. Ama şimdi şartlar değişti. Gençlerin bu işleri yapmaları elbette ki pek mümkün değil ama yaz tatilinde bu işleri seyretmek, merak etmek köy hayatını tanımaya çalışmak bile çocuklarımız ve gençlerimiz için çok sevimli bir uğraş olacaktır...
İnanın hayatta hiçbir şey karşılıksız kalmıyor. Yapılan iyilikler de kötülükler de mutlaka karşılığını buluyor, insanın bir şekilde karşısına çıkıyor... En güzeli de yaptığımız iyiliklerin misli olarak geri dönmesidir.
Aslan Torun
ŞİİR
ÖZÜR
Bilemedim böyle olacağını,
Kalbinizin kırılacağını.
Çok çok özür dilerim,
Bağışlayın ben dalgını.
Bir daha olmaz inanın.
Boş anına rastlıyor insanın.
Bu durumdan rahatsızım,
Yanlış anlamayın sakın.
Hata yapabiliriz anında.
İnsanız hepimiz sonuçta.
Affetmek büyüklüktür,
Eğer bir kasıt yoksa.
Çok alınmışsınız belli.
Bilmeden kırdım sizi.
Yaptık bir yanlışlık
Gelin, affeyleyin beni!..
Rafettin Bülbül
DUYGU DAMLASI
Bayramınız mübarek olsun
Bayramlar; Müslümanların birbiriyle kaynaştığı, küs olanların barıştığı, fakir, fukara ve yetimlerin sevindirildiği, sevinç ve neşe günleridir. Bayram günleri, Peygamber efendimizin zamanından beri, hususi bir şekilde kutlanmıştır. Bütün İslâm devletlerinde de bugüne kadar kutlanarak gelmiştir. Bayram günleri; ana, baba, hoca, akraba, arkadaş ve komşu ziyaretleri yapılır. Salih olan akrabayı ziyaret lâzımdır. Salih arkadaşları ziyaret de çok sevaptır. Bayram öncesi, yiyecek, giyecek ve temizlik gibi hazırlıklar yapılır. Bayram günlerinde herkes, temiz giyinir. Çocuklara yeni elbiseler alınır. Fakir, öksüz ve yetimler sevindirilir. Bayram namazından sonra, kabirler ziyaret edilir. Daha sonra da aile büyükleri, dost, akraba, arkadaş ve tanıdıklar ziyaret edilir. Çocuklar babalarının ve aile büyüklerinin; gençler de yaşlıların ellerini öperler. Allahü teâlâ, necip milletimize ve bütün Müslümanlara sıhhat ve âfiyet içerisinde nice bayramlar nasip eylesin! Âmin!