Tatili doyasıya yaşamak -2

A -
A +

Tatili nasıl değerlendirmeyle ilgili duygu düşünce ve tecrübelerimi dile getirirken bir hikâye paylaşmak istedim... Bir yoksul genç hem okumaya çalışıyor hem de okul giderlerini kırtasiye masraflarını çıkarmak için kapı kapı dolaşıp çocukça eşyalar satıyordu. O gün hiçbir şey satamamıştı. Üstelik karnı da çok acıkmıştı... Artık dayanamadı. Çalacağı ilk kapıdan yiyecek bir şeyler istemeye karar verdi. Kapıyı açan genç bayanı görünce bu kez utandı. Yiyecek bir şey istemek yerine “affedersiniz bir bardak su rica edebilir miyim?” diyebildi yalnızca. Genç kadın çocuğun aç olabileceğini düşünerek kocaman bir bardak süt getirdi ona. Çocuk sütü yavaş yavaş içine sindirerek içtikten sonra “Çok teşekkür ederim, borcum ne kadar?” diye sordu. Genç kadın:

 

“Ne borcu, bu size ikramımızdır” diyerek, yüzünde sıcak bir gülümsemeyle devam etti:

 

“Annem, gösterdiğimiz bir iyilik karşılığı olarak asla bir bedel beklemememizi öğretti bize...”

 

Çocuk; “O hâlde çok teşekkürler, yürekten teşekkür ederim” dedi.

 

Genç kadının evinin önünden ayrıldığı zaman kendisini yalnızca bedensel olarak değil, ruhsal olarak da güçlü hissediyordu.

 

Yıllar sonraydı... Bu kadın yaşlanmış tedavisi zor bir hastalığa yakalanmıştı. Yöredeki doktorlar çaresiz kalınca tedavisi için onu büyük kente gönderdiler. Heyet başkanı doktor konsültasyon yapılması için çağrılan hastanın hangi kasabadan geldiğini duyunca heyecanlandı. Artık genç olmasa da yıllar önce kendisine sevgiyle yaklaşan ve sütü içiren kadını ilk gördüğü anda tanımıştı. Onu tedavi etmek için elinden geleni yaptı.

 

Uzun süren bir tedavinin ardından kadın sağlığına kavuştu. Doktor, denetlenmesi için önüne getirilen faturaya bir şeyler yazarak zarfın içine koydu ve hasta bayanın odasına gönderdi. Kadın elleri titreyerek aldı zarfı eline. Açmaya korkuyordu. Hastane faturasının çok fazla geleceğini biliyordu çünkü. Korka korka sonunda zarfı açtı ve faturaya iliştirilmiş bir not gördü:

 

“Hastane giderleri yıllar önceki bir bardak süt ikramınızla ödenmiştir...”

 

     Aslan Torun

 

 

 

 

 

ŞİİR

 

 

 

          DEM

 

 

 

Yorgunum,

 

Günlerdir süregelen ağrılar,

 

İçimde tükenmek bilmeyen umutlar,

 

Bir türlü bitmeyen şu sınavlar,

 

Uzun ve usulca susacak kadar yorgunum...

 

 

 

Geçmeyen göz altı halkaları,

 

Boşluğa dalan anlamsız bakışlar,

 

Dinmek bilmeyen ağrılar...

 

Tüm bunları bilmezdim oysa ben,

 

Her acı başka bir sızıyı getirmeseydi bana...

 

 

 

Yorgunum herkesten ve her şeyden,

 

İçimdeki hevessizliği, hissizliği,

 

Kursağımda kalan hevesleri ve

 

En güzel hisleri nasıl zayi ettiklerini,

 

Kimseye anlatamayacak kadar yorgunum.

 

Dudaklarımın ince çizgisine bir tebessüm kondurup

 

Susuyorum şimdi gelmişine geçmişine...

 

 

 

Bu yorgunluk saklı kalsın içimizde,

 

Bu bekleyiş dursun bağrımızın en köşesinde,

 

Anlayacak kimsemiz olmasın varsın,

 

Gözlerimiz gecelere en esrarengiz masalları anlatsın.

 

Bir çay koyalım şöyle ince belli bardağa,

 

Çayın demi tüm kederimizi alsın.

 

 

 

     Kübra Can

 

 

 

 

 

DUYGU DAMLASI

 

 

 

KISKANÇLIK-HASET: Haset; kıskanmak, çekememek demektir. Allahü teâlânın bir kimseye ihsan ettiği nimetlerin o kimseden gitmesini istemektir. Faydalı olmayan veya zararlı olan bir şeyin ondan ayrılmasını istemek haset olmaz, gayret olur. Bir kimse kalbinde haset bulunmasından üzülmezse veya arzusu ile haset ederse günah olur, haram olur. Bu hasedini sözleri ile hareketleri ile belli ederse, günahı daha çok olur. Haset, ibadetin sevabını da giderir. İnsan, bir kimsede bulunan nimetlerin ondan gitmesini istemeyip, kendisinde de bulunmasını isterse, haset olmaz. Buna gıpta etmek denir. Gıpta güzel bir huydur. Salih kimseye gıpta edilmesi vaciptir. Haset eden, boşuna üzülmüş, yorulmuş ve günah işlemiş olur. Haset olunan dünya ve ahirette bundan zarar görmez. Hatta faydası bile olur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.