Nisan'ın 9 ve 10'uncu günleri İtalya'da seçimler yapıldı. Aşırı sağı Başbakan Silvio Berlusconi, aşırı solu ise Romano Prodi temsil etti. Yoklamalara göre Başbakan, Prodi'den daha az oy alacaktı fakat İtalya ülke siyaset tarihinin en çekişmeli seçimlerine sahne oldu ve kazananı "fotofiniş" belirledi... Başbakan Berlusconi seçim sisteminde yaptığı değişiklik sayesinde bütün otoriteleri yanılttı. Prodi ise yapılan yoklamalarda 3-5 puan önde gözüküyordu. Ancak beklediği gibi parlak bir zafer kazanamadı... İtalya ekonomisi kötüye gitmektedir. Berlusconi İkinci Cihan Savaşı'ndan sonra İtalya'da en uzun süre başbakanlık etmişti. İkinci defa seçilmesini umuyordu. Başbakanın bir bakanı Hazret-i Muhammed'le alay eden bir karikatürü destekledi. Bakanı istifa etti fakat Libya'da İtalya aleyhine yapılan bir nümayişte 14 kişi öldükten sonra!.. Berlusconi'nin Avrupa için gerçek tehlikesi ekonomidir. Başbakanlığın başında Avrupa'nın dördüncü ekonomisi en zayıf haline dönüştü... Seçime katılım yüzde 84 oldu ki bu, beklentinin üstünde idi. Avrupa Komisyonunun eski başkanı Prodi ilk gelen sandıklara göre bir zafer konuşması planlıyordu. Seçimlerden beklediği parlak zaferin çıkmaması üzerine konuşmasını iptal etti. İtalya'da kayıtlı 47 milyon seçmenin yanında dışarıda da 2 milyon seçmen var. Bunların oylarıyla 12 milletvekili ve 6 senatör çıkarıyor. (Türkiye bundan ders alarak Avrupa'da yaşayan milyonlarca vatandaşımıza oy hakkı vermelidir.) İtalya için "Avrupa'nın hasta adamı" denilmektedir. Bunu Milano'daki Boccano Üniversitesi'nin ekonomi profesörü Tito söylemektedir. Fakat Irak'ta İtalyan askeri bulunmaktadır. Berlusconi çok daha Amerikan taraftarıdır. "Ne vakit ABD bayrağı görsem bunu sadece bir ülkenin sembolü olarak kabul etmiyor, bir demokrasi ve özgürlük bayrağı olarak görüyorum" demektedir...