HDP ile masaya oturmaktaki amaç farkı…

Sesli Dinle
A -
A +

“PKK’ya silah bıraktırmayı” amaçlayan çözüm sürecini çarpıtıp, nasıl ki Kandil’in siyasi uzantısı HDP ile seçim ittifaklarını ve Kandil’i kuran ağababalara hizmet eden amaç birlikteliklerini meşrulaştırmaya çalıştılarsa…

 

Şimdi de ‘başörtülüleri ve aileyi koruma’ amaçlı anayasa değişikliğine destek istemek için HDP’ye yapılan ziyareti aynı maksatla dillerine doladılar.

 

AK Parti nasıl olur da HDP’yi ziyaret edermiş!

 

              ***

 

Arkadaşlardan rica ettim, çıkardılar.

 

* Haziran 2020'de çoklu baro sistemini getiren yasa teklifi için o zamanki AK Parti Grup Başkan Vekillerinden Cahit Özkan HDP’yi ziyaret etmiş.

 

* Yine 24 Mart 2020'de dönemin Grup Başkan Vekilleri Mehmet Muş ve Cahit Özkan infaz düzenlemesine destek için HDP’nin kapısını çalmış.

 

Bakın, AK Parti’nin Meclis’te grubu bulunan HDP’ye ziyaretleri, hep toplum yararına çıkarılması planlanan kanuni düzenlemelere destek istemek maksatlı.

 

HDP’nin bir isteğini yerine getirmeyi amaçlamıyor, “Sen şuna şu desteği verirsen ben de karşılığında bunu yaparım” gibi bir katakulli çevirmiyor.

 

Bunun tek istisnasını sayabilirsiniz, o da 7 Haziran 2015 seçimleri sonrası dönemin AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun HDP’yle koalisyon kurmak için yaptığı istikşafi görüşmeler.

 

Zaten CHP’nin çok istediği o koalisyonu Cumhurbaşkanı Erdoğan kurdurmadı diye bugün hepsi birlikte Erdoğan’dan intikam alma peşindeler!

 

              ***

 

Tuhaf olan şu; daha önce birçok kanuni düzenleme ve anayasa değişikliği için Meclis’te grubu bulunan diğer partiler gibi HDP’ye de gidilirken çıtı çıkmayan Millet İttifakı bileşenlerinin, söz konusu başörtüsü ve aileyi anayasal korumaya alacak düzenleme olunca hop oturup hop kalkması!

 

“Başörtüsüne ve ailenin korunmasına anayasal güvence istemiyoruz” diyemedikleri için de kılıfları hazır;

 

-Bizi suçluyordunuz, şimdi kendiniz HDP ile masaya oturuyorsunuz.

 

Öyle mi?

 

Peki ey CHP avanesi; terör örgütü PKK ve Suriye uzantısı YPG’ye yönelik her operasyona, çıkarılan her tezkereye HDP ile aynı dili kullanarak karşı çıkmanızı…

 

Çukur olaylarından başlayarak her eylemlerine sahip çıkmanızı, suçu devlet kurumlarına atarak aklamaya çalışmanızı nereye koyacağız?

 

AK Parti, her ne kadar terör örgütü ile iltisaklı olsa da, HDP seçmenini de ilgilendiren başörtüsü ve aile konusunda çıkarılacak anayasa değişikliğine destek istemek için kapısını çaldı.

 

CHP gibi LGBT-İ destekçisi HDP’nin bu anayasa düzenlemesine karşı çıkacağını ve dahi bu ziyaretin boşuna yapıldığını düşünsem de…

 

Görüşmenin temeli tıpkı diğer örneklerinde olduğu gibi, toplum yararı amaçlı.

 

Peki, siz HDP ile ne amaçla masaya oturuyordunuz?

 

Sadece bir örneği hatırlatayım…

 

              ***

 

Millet İttifakı’nın, HDP oyları ile birçok büyük şehir belediyesini kazandığı ve ciddi bir kadrolaşma imkânına ulaştığı 2019 yerel seçimlerinden bir yıl öncesi…

 

Şimdi inkâr ediyorlar ama CHP lideri 2 Haziran ve 21 Haziran 2018’de şunları söylüyordu;

 

-Biz daha önceden yani seçimler daha gündemde yokken Millet İttifakı’nı oluşturan partiler olarak bir araya geldik. Bir anayasa değişikliği için neler yapabiliriz diye ilkeler belirlendi ve o komisyonun başkanlığını da Sayın Kaboğlu yapıyordu. Dört partinin anayasa değişikliğinde ilkeler üzerinde bir anlaşma metni hazırlandı.

 

CHP Genel Başkanı’nın bizzat dile getirdiği bu çalışmayı daha sonra İYİ Parti kurucularından Ümit Özdağ ve İsmail Koncuk teyit etti.

 

Hatta Özdağ detay verdi.

 

CHP, İyi Parti, HDP ve Saadet; KHK’dan ihraç edilen ve CHP Milletvekili seçilen Prof. İbrahim Kaboğlu’nun hazırladığı taslak metne imza atmış, Kılıçdaroğlu ön söz bile yazmıştı.

 

Özdağ’ın açıkladığı, daha sonra belgeleri de yayınlanan 30 Nisan 2018 tarihli dört partinin ortak “Anayasa Uzlaşma Metni”nde, Türkçe’nin sadece resmî dil olarak tanımlanmasından Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin zorunlu olmaktan çıkarılmasına, teröre karşı güvenlik politikalarını savunmayı amaçlayan millî söylemlerin suç sayılmasından “yerel yönetimler yeniden düzenlenmeli” kılıfıyla Kandil’in istediği özerkliğin yolunu açacak düzenlemelerin yapılmasına kadar pek çok madde yer alıyordu.

 

Bu görüşmelerde HDP’nin de yer aldığını teyit eden CHP’li Kaboğlu, “İyi Parti, HDP ile çalışmaktan rahatsız olmadı mı?” sorusuna, “Bu çalışma yapıldı. Dolayısıyla yapılan çalışma sırasında neler konuşulduğunu söylemek uygun düşmez ama dört partinin katılımıyla bir anayasa çalışması yapıldı” diyordu.

 

Şimdi söyleyin; sizin HDP ile masaya oturmanızla AK Parti’nin yahut hükûmetin HDP ile temas kurma maksatları aynı mı?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.