27 Mayıs’ın utanç verici edebiyatı! Yazarlar ve şairler darbeyi̇ coşkuyla karşılamıştı

Düzenleyen: / Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
27 Mayıs’ın utanç verici edebiyatı! Yazarlar ve şairler darbeyi̇ coşkuyla karşılamıştı
27 Mayıs Darbesi, Türk Edebiyatı, Haber

Kültür - Sanat Haberleri  / Türkiye Gazetesi

Bugün 27 Mayıs’ın yıl dönümü. Bu tarih, Menderes ve iki bakanını ipe götüren cuntaya, coşkuyla alkış tutan yazar ve şairlerin de sicilinde kara bir leke olarak duruyor. Attilâ İlhan “Saçlarından tutun ha!” diyor, Nazım Hikmet Moskova’dan yüzüğünü göndermek istiyor, kimi şairler ise bayram yapın diye darbecilere sesleniyordu…

MURAT ÖZTEKİN'İN HABERİ - Adnan Menderes ve arkadaşlarının idamıyla neticelenen 27 Mayıs 1960 askerî darbesi, bütün Türkiye gibi edebiyat ve sanat dünyasına da darbe vurmuştu. Üzerinden bugün 64 sene geçen darbe imtihanını, birçok kalem kaybetmişti. Hemen hemen bütün şairler 27 Mayıs’ı methetme yarışına girmişler, hümanist şiirler kaleme alanlar ya da geleneksel dünyaya yakın duran yazarlar bile o dönemdeki propagandanın bir parçası hâline gelmişlerdi. Kimileri çok coşkuluydu, kimileri ise galiba ikbal peşindeydi… 

Mesela ulusalcı Attilâ İlhan “Ay Yıldız’ın Altında” şiirinde darbecileri ise Kuvayımilliye olarak adlandırır. İlhan, şu mısralarıyla da Menderes ve arkadaşlarının haksız idamına da ön ayak olur: “Zalımların karşısında durun ha/ saçlarından saçlarından tutun ha/ ha deyince birbirine vurun ha…” 
Sosyalist kimliğiyle tanınıp hümanist şiirlere imza atan Nazım Hikmet ise ihtilale doğru sertleşir! 27 Mayıs sonrasında darbecilerin programına destek için Moskova’dan yüzüğünü göndermek isteyecek olan Nazım, darbeye gidilen aylarda yazdığı “Diyet” şiirinde sabık başvekil hakkında “Gözlerinizin ikisi de yerinde, Adnan Bey/ İki gözünüzle bakarsınız/iki kurnaz/ iki hayın...” ifadelerini kullanır. 

27 Mayıs’ın utanç verici edebiyatı! Yazarlar ve şairler darbeyi̇ coşkuyla karşılamıştı - 1. Resim

BEHÇET KEMAL ÇAĞLADI

Tek Parti devrinde “tapınma” şiirlerine imza atan Behçet Kemal Çağlar, darbe sonrasında da coşkuludur. Çağlar, “Hürriyet Şehitlerine” adlı şiirinde DP’lilere hakaret eder. Ahmet Kutsi Tecer ise 27 Mayıs hakkında “Ey şimdi sevinçten gülen, ağlayan / Unutma! Bugünü her yıl kutlarsın” der ve 27 Mayıs’ı yaklaşık 20 sene “Hürriyet ve Anayasa Bayramı” diye halka kutlatan darbecilere ilham verir.  Necati Cumalı, “1960 Devrim şehitlerinin anısına” diye başına not düştüğü “Bir Gül Açıyorsa” adlı şiirinde kanlı darbeyi göklere çıkarır. 

Cemal Süreya da ihtilale yol alınan günlerde yazdığı “555 K” şiirinde “ama bir ağızdan tutturduğumuz gün hürlüğün havasını/ işte o gün sizi tanrılar bile kurtaramaz” diye darbeye göz kırpar.  27 Mayıs’ın utanç verici edebiyatı! Yazarlar ve şairler darbeyi̇ coşkuyla karşılamıştı - 1. Resim

DAĞLARCA METHİYE

Bunlara şaşırmamak lazım zira bir zamanlar Necip Fazıl tesirinde kalan Fazıl Hüsnü Dağlarca bile askere mısralarıyla selam çakan isimlerdendir. 27 Mayıs’tan sonra “Özgürlük Alanı” adlı bir şiir kitabı çıkaran Dağlarca, darbeyi alkışlayarak 28 Nisan hadiselerindeki öğrencileri göklere çıkarır.

En enteresanı ise muhafazakâr dünyaya yakın duran Ahmet Hamdi Tanpınar’dır. Ulus gazetesinde neşredilen yazılarında Adnan Menderes için “ağzı köpüklü”, arkadaşları içinse “çete” tabirini kullanır, darbecilere de “Bu adamlara minnettarım. Demokrat Parti ejderhasından bizi kurtardılar. Vatan temizlendi” sözleriyle teşekkür eder. Birçok yazar ise şaşırtmayacaktır. Mesela Yakup Kadri idareyi ele alan darbecilerin artık adil davranacaklarını söyler. 

VE ACILI MISRALAR

Bütün bunlar karşısında birkaç acılı mısra da kâğıda dökülür. DP vekili olarak 15 ay Yassıada’ya hapsedilen şair Faruk Nafiz Çamlıbel burada yaşadıklarını “Zindan Duvarları” eseriyle tarihe not düşer. Necip Fazıl da Menderes’in idamı üzerine “Zeybeğin Ölümü” şiirini kaleme alır ve “Zeybeğimi birkaç kızan, vurdular/ Çukurda üstüne taş doldurdular/Ya bir de kalkarsa diye kurdular” ifadelerini kullanır. 

KANLI DARBENİN SIRLARI HALA ÖRTÜLÜ

27 Mayıs darbesi hakkında en meşhur romanlardan biri olan “Vefa Apartmanı”na imza atan yazar Sadık Yalsızuçanlar “27 Mayıs kanlı bir askerî darbeydi ve ABD istihbaratının kışkırttığı bir olaydı. Ancak darbeye karşı edebiyatçıların birçoğunun sergilediği tutum, maalesef son derece utanç vericidir ve gayri ahlakidir. Yazarların bir kısmı belki korku atmosferinden etkilenerek darbeye alkış tuttu ama büyük bir kısmı iktidardaki partiye ve onun zihniyetine karşı olduğu için darbeyi destekledi. Tanpınar gibi ılımlı isimlerin bile darbeye destek vermesi, medyanın oluşturduğu atmosferden çok etkilendiklerini gösteriyor. Türk edebiyatının başat aktörlerinin tutumu edebiyata hem de kültürel atmosfere de zarar verdi” diye konuşuyor. 

27 Mayıs’ın utanç verici edebiyatı! Yazarlar ve şairler darbeyi̇ coşkuyla karşılamıştı - 1. Resim

Edebiyat ve sinema dünyasının hâlâ 27 Mayıs’a duyarsız kaldığını kaydeden Yalsızuçanlar “Sonuçta başbakan ve iki bakan öldürüldü, insanlar zindanlara girdi ve sistematik işkence gördü. Sonra Menderes’in ailesini de yok ettiler. Bunlar henüz yeterince ne sinemaya ne edebiyatımıza yansıdı. Türk sineması ve televizyonları 27 Mayıs’a karşı son derece kayıtsız ya da karartıcı bir tutum sergiliyor. Yapılan işler bazılarının çizdiği ezberler üzerinden gerçekleşiyor. Gerçekler henüz tam olarak anlatılmadı. Devletin muhtemel bir kozmik odasında ya da arşivlerinde bilgiler var. ‘Vefa Apartmanı’ eserimde bunların bazılarına yer verdim. Artık sırların ortaya çıkması lazım” diyor. 

HER YOL MÜBAH!

Türkiye’de bazı aydınların sadece zarar gördükleri ve zarar göreceklerini tahmin ettikleri darbeleri eleştirdiğini kaydeden Beşir Ayvazoğlu ise “Nasıl bir felaketle sonuçlandığı ayrıntılarıyla bilinen 27 Mayıs darbesine hâlâ toz kondurmayan ve yakın zamanlarda bile darbe beklentisi içinde olan aydınlar vardı. 1950’lerde zihin dünyaları Tek Parti devrinde şekillenmiş aydınlar ön plandaydı, demokrasiye hiçbir zaman inanmamışlardı. Daha da önemlisi bu hususta Kemalistlerle sosyalistler ilan edilmemiş bir iş birliği içindeydiler. Sosyalist olmayan, fakat İsmet İnönü’ye bir aydından beklenmeyecek derecede bağlılık hisseden -Ahmet Hamdi Tanpınar ve Nurullah Ataç gibi- aydınlar bile darbeyi desteklediler, hatta darbeden sonra ‘Niçin daha fazla Demokrat Partili idam edilmiyor?’ diye hayıflandılar. Bazıları da çok partili sistemi bir çeşit ‘karşı devrim’ olarak gördükleri için Demokrat Parti iktidarının bir an önce devrilmesini istiyor, bunun için her yolu mübah görüyorlardı” şeklide konuşuyor.

27 Mayıs’ın utanç verici edebiyatı! Yazarlar ve şairler darbeyi̇ coşkuyla karşılamıştı - 2. Resim

“27 Mayıs’ta aydınlarımız hiç iyi imtihan vermediler” diyen Ayvazoğlu, sözlerine şöyle devam ediyor: Darbelerin edebiyatımızda ele alınış biçimi çok problemlidir. Mesela 1960 darbesi maalesef edebiyatımızda yeterince yansımasını bulmadı. Hâlbuki 12 Mart Muhtırası’nın ardından yaşananlar ve 12 Eylül Darbesi, onlarca romana konu olmuştur. Çünkü bu darbeler, bu romanları yazanların dünya görüşleri doğrultusunda değildi.

Düzenleyen:  - Kültür - Sanat
Kaynak: Türkiye Gazetesi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Şenol 27 Mayıs 2024 11:11

Lanet olsun halkın seçtiği lideri tanımayıp kendilerini memleketin sahibi sananlara.

Gemkörpülü 27 Mayıs 2024 09:07

Vay Soysuz Köpekler Gerçi Bunların Yanında Köpek Demek Köpeğe Hakaret Olur Vesselam

Sonraki Haber Yükleniyor...