Filistinli yönetmen Abu Saleh: Gazze’deki dram sinemada bile yok!

Düzenleyen: / Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
Filistinli yönetmen Abu Saleh: Gazze’deki dram sinemada bile yok!

KÜLTÜR - SANAT Haberleri  / Türkiye Gazetesi

Ülkesinde yaşanan insanlık dramını anlatan Filistinli yönetmen Abu Saleh “Gazze’den yansıyan sahnelerin tasvir ettiği yalın gerçeklik, bir yazar ya da yönetmenin hayal gücünün çok ötesinde. Ortaya çıkan ham duygular, senaryosu yazılan her şeyden daha güçlü ve dokunaklı” diyor.

MURAT ÖZTEKİN'İN HABERİ - Nawras Abu Saleh, çektiği uzun ve kısa metrajlı filmlerle ülkesinde yaşanan dramları anlatan ve Cannes Film Festivali gibi prestijli festivallerde yarışan Filistinli bir yönetmen… Bazı yakınlarını önceki yıllarda ülkesindeki bombardımanlarda kaybeden Abu Saleh, birkaç senedir İstanbul’da yaşıyor. Filistinli yönetmen, sinemaya ve ülkesine dair sorularımızı cevapladı...

> Sinema kariyerinizin başlamasının Filistin’de devam eden savaşla büyük bir bağlantısı var. Hep ülkenizin acı hikâyelerini filme dönüştürdünüz. Sinema sizin için mücadele mi demek?

Sinemadaki öncelikli hedefim, halkımın hikâyesini global seyirci kitlesine anlatmak. Filistin’de doğmuş ve 20 yıl boyunca orada yaşamış biri olarak büyük hadiseleri ilk elden tecrübe ettim. Filistinlilerin işgal altındaki tecrübelerinin zengin anlatısı paylaşılmayı hak ediyor ve bir film yapımcısı olarak arzum bunu tüm dünyaya aktarmak.

FİLMLER YERİNİ BULUR

> Filmleriniz başta Cannes Film Festivali olmak üzere farklı ülkelerde ses getirdi. Peki, sinema mağduriyetleri duyurma bakımından gerçekten etkili mi?

Filmlerin üretildikten sonra bir şekilde insanlara ulaşma yolunu bulacağına inanıyorum. Önemli olan, onu yapma fiili... Filmler, kökleri ve kültürleri aşan birleşimiyle insan hikâyelerini bütün dünyaya anlatma hususunda büyük bir güce sahip. 

> Son aylarda Gazze’de yaşanan insanlık dramı, bir sinemacı olarak size ne düşündürüyor?

Gazze’de yakın zamanda yaşanan insanlık trajedisi, bir sinemacı olarak beni derinden etkiledi. Hayatımın önceliklerini yeniden değerlendirilmeye ve kendimle yüzleşmeye zorlayan derin bir iç sarsıntı oldu. Bu trajedi, dünyayla paylaşılması gereken sonsuz sayıda hikâye ve sahneyi ortaya çıkarıyor. Ancak yaşanan trajedinin büyüklüğü ve Gazze’den yansıyan sahnelerin tasvir ettiği yalın gerçeklik, bir yazar ya da yönetmenin hayal gücünün çok ötesinde. Sergilenen ham duygular ve tecrübeler, senaryosu yazılan ya da yönetilen her şeyden daha güçlü ve dokunaklı.

> Bu defa dünya, İsrail hükûmetine hiç olmadığı kadar tepkili. Bu hususta neler söylersiniz?

Modern çağda kameranın gücü yadsınamaz. Günümüzde tek bir kurban için yüzlerce görüntü yakalayabiliyoruz ve sosyal medya platformlarıyla birlikte bilgi akışı durdurulamaz bir hâl aldı. Bu savaşta Filistinliler bu platformlarda daha tesirli hâle gelerek daha önce İsrail işgalinin anlatısı tarafından gizlenen hikâyenin Filistin tarafının ortaya çıkmasını ve yayılmasını sağladı. 

TÜRK HALKINDA FİLİSTİN'İN YERİ AYRI

> Bir müddettir Türkiye’de yaşıyorsunuz. Bir Filistinli olarak burada yaşamanın güzel yanları neler?

Arap ülkeleriyle ortak mirası ve tarihi olan Türkiye, Filistin davasına ve Filistin’in kendisine ayrı bir yakınlık duyuyor. Filistin, Türk halkının kolektif şuurunda benzersiz bir yere sahip ve coğrafi yakınlığın ötesine geçerek ortak bir tarihî ve kültürel bir bağ kuruyor. Burada TRT’de bünyesinde çok sayıda belgesel filmin yapımında aktif olarak yer alıyorum. Ayrıca, sanatsal videolar üretme girişiminde bulunuyorum. Türkiye’deki üretken ortam, devamlı yeni fikirlerin akınıyla birleştiğinde, sinemayı keşfetmek için zengin fırsatlar sunuyor. Bu duygu, yakın zamanda tamamladığım ilk romanım “Üsküdar’ın İhtiyarı” ile daha da güçlendi. 

"ORTA DOĞU HOLLYWOOD"U LAZIM

> Türkiye’nin Filistin’deki drama dair çabaları hakkında ne düşünüyorsunuz?

Mesele sadece Türkiye’ye has değil; aslında çoğu ülke sinema aracılığıyla Filistin davasının hakkını yeterince veremiyor. Filistin’in hikâyesinin karmaşık yönlerini kapsamlı bir şekilde ele almak için güçlü bir medya aygıtı gerektiriyor; tabiri caizse bir “Orta Doğu Hollywood’u” lazım.

Düzenleyen:  - KÜLTÜR - SANAT
Kaynak: Türkiye Gazetesi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...