Ömer Faruk Sorak'la 'Bandırma Füze Kulübü'nü konuştuk: Sinemada tarihimiz için geç kaldık

Düzenleyen:
- Güncelleme:
Ömer Faruk Sorak'la 'Bandırma Füze Kulübü'nü konuştuk: Sinemada tarihimiz için geç kaldık

Kültür - Sanat Haberleri

Yönetmen Ömer Faruk Sorak “ABD’de deniz bitti. Bizde ise hikâyeler derya deniz. Tarihimizde anlatılması gereken çok önemli kişiler ve olaylar var” diyor.

MURAT ÖZTEKİN'İN RÖPORTAJI

Bundan yarım asırdan fazla bir zaman önce Bandırma’da bir grup liseli genç, füze kulübü kurarak fezaya ulaşmayı denemişlerdi. Belki istediklerini tam olarak başaramamışlardı ama hafızalarda iz bırakmaya muvaffak olmuşlardı. Onların gazete kupürleri arasında kalan ilham verici hikâyeleri ise Ömer Faruk Sorak’ın yönetmenliğinde beyazperdeye taşındı. Biz de “Bandırma Füze Kulübü” adlı filmin son hâlini gala öncesi Sorak’la birlikte seyredip, hikâyesini dinledik.

Madem son kontrolü yaptınız; film içinize sindi mi diye sorayım…

Son kopyayı gördükten sonra… Oldu, oldu... Herkesçe bilinmeyen ama Türkiye için çok önemli bir olayı, bütün gerçekliğiyle anlattık. O dönemi olabildiğince doğru şekilde göstermek istedik.

Bandırma Füze Kulübü gibi yaşanmış durumların sinemaya aktarılmasının handikapları ve avantajları neler?

Dünyanın her yerinde başında “Bu gerçek bir hikâyedir” yazan filmler, daha fazla ilgi görüyor. Bu da size bir sorumluluk yüklüyor. Tabii, olanları çarpıtmamak ve her ne kadar kurgusal karakterler koysanız da ana gerçeklik yörüngesinden sapmamanız gerekiyor. İnce bir kantarı var asalında…

Son dönemde yerli sinemada Türkiye’nin yakın tarihinden hikâyeler ön plana çıkmaya başladı. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?

Bizde biraz geç bile kalındı diye düşünüyorum. Farkındaysanız Hollywood’da özellikle süper kahraman filmlerinde aynı hikâyeler temcit pilavı gibi tekrar anlatılmaya başladı. Yani ABD’de deniz bitti. Bizde ise hikâyeler derya deniz. Tarihimizde anlatılması gereken çok önemli kişiler ve olaylar var. Ben de hep yerel olmadan, üniversal olmaz diye düşünenlerdenim. İnanıyorum ki mahalli hikâyelerimizi evrensel bir dille anlatırsak, dünyanın diğer ucundaki insanın da kalbine dokunabiliriz.

Ama biraz hamaset problemimiz var sanki…

Bu durum, biraz da kendi kabiliyetinizi ve olmanız gereken yeri bilip şu an bulunduğunuz yeri hazmedememekten kaynaklanıyor.

Ömer Faruk Sorak'la 'Bandırma Füze Kulübü'nü konuştuk: Sinemada tarihimiz için geç kaldık
‘Bandırma Füze Kulübü’nde Atay Yıldız’ın yanı sıra; Alina Boz, Deniz Can Aktaş, Erkan Kolçak Köstendil, Aslı Bekiroğlu ve Altan Erkekli de rol alıyor. 

HAMASET DEĞİL, HAKİKAT

Siz de biraz filmde hamaset imtihanı verdiniz galiba…

“Bandırma Füze Kulübü”nde hamasetten ziyade gerçeklik var. Devrim arabaları da böyle olmuş, Nuri Demirağ’ın fabrikası kapatılmış. Aslında bizim küçük imkânlar dâhilinde neler yapabileceğimizi bilen “dış güçler” diye tabir ettiğimiz çevreler, içerideki iş birlikçileri ile önümüzü tıkamış.

Bandırma Füze Kulübü’ndeki gençlerin hikâyesi biraz da “keşkeler” üzerine kurulu… Füze yapan gençlere yeterince yardım edilmiyor. Filminizde seyircide hangi duyguları uyandırmak istediniz?

Bizde maalesef ciddi bir beyin göçü var. Batılı ülkeler, yetenekli insanlarımızı kendi ülkelerine transfer ediyor. Bu, aslında dönüp kendimize bakmamızı gerektiren bir hadise. Giden insanlara kızmak yerine, gitmelerini engelleyecek ufuklar açmak lazım. Ben istiyorum ki bu film gençlerde “biz de yapabiliriz” duygusu uyandırsın. Fakat daha önemlisi “Gençlerimiz başarır, biz de onlara sahip çıkarız” diyen bir üst akıl ortaya çıksın.

Peki, sinema dünyası yeterince gençlere saha açıyor mu?

Sinema belki de gençlerin kendini en çok ifade edebildiği sektörlerden biri. Son dönemde sinemada gurur duyduğum çok fazla genç arkadaş görüyorum.

Filmde tesirli bir devir tasviri yapmışsınız. Kolay oldu mu bu?

Türkiye’de mimari çok hızlı değişiyor maalesef. Eskiye dair bir şeyler bulup, mahalle ortamı oluşturmak hiç kolay değildi. Bu sebeple Mudanya ile Beykoz Kundura Fabrikalarını birlikte kullandık. Bandırma’da çekimler yaptık. Fakat bir sokakta çekim yapabilmek için günümüz unsurlarını silmeye ayırdığımız zamanla üç tane daha film çekebilirdik. 

ATAY YILDIZ: ROLÜM İÇİN SANAYİDE ÇALIŞTIM

“Bandırma Füze Kulübü”nde Hasan karakterini canlandıran genç oyuncu Atay Yıldız, “İlk başrol tecrübemdi. Aslında ben de tarihteki Bandırma Füze Kulübü’nden haberdar değildim. İki aylık bir  hazırlık sürecim oldu. Karaktere hazırlanırken Hasan’ı daha iyi anlayabilmek adına Maslak Oto Sanayi’deki bir tamirhanede 3 ay kadar çalıştım. Güzel bir karakter oluşturduğuma inanıyorum. Hasan bizden biri, mahalle çocuğu aslında. Karakterin bu yönü de beni kendine çekti. Fakat Hasan tereddütlü biri. Ben ise asla pes etmem; sonuna kadar hayallerimin peşinden giderim” şeklinde konuşuyor.  

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...