Sanatta ‘iklim krizi’: Uzmanlara müzelerdeki vandallığı sorduk

- Güncelleme:
Sanatta ‘iklim krizi’: Uzmanlara müzelerdeki vandallığı sorduk

Kültür - Sanat Haberleri

Müzeler son aylarda iklim aktivistlerinin saldırıları altında…

MURAT ÖZTEKİN'İN HABERİ

Çevreye ve iklime dikkat çekmek istediğini söyleyen Batılı aktivistler geçtiğimiz Mayıs ayında Paris’teki Louvre Müzesi’nde “Mona Lisa” tablosuna pastayla saldırılmış, İngiltere’nin başşehri Londra’daki Millî Galeri’deki John Constable’ın çerçevesine ellerini yapıştırmış, temmuz ayında ise yine Londra’da bulunan Kraliyet Akademisindeki Giampietrino’nun “Son Akşam Yemeği”ni tekrar çalıştığı tabloya ellerini yapıştırmışlardı. Son olarak da Londra’daki Millî Galeri’de sergilenen van Gogh’un “Ayçiçekleri” tablosu iklim aktivistlerinin hedefindeydi. 72,5 milyon sterlin değerindeki tabloya çorba atılarak yapılan saldırı, “vandallık” olarak nitelendirildi. Neyse ki eser cam ile korunuyordu ama “Sanat eserleri aktivist tehlikesi altında mı?” sorusu gündeme geldi. Biz de yeni Vandalizm’i uzmanlara sorduk…

REKLAM KAMPANYASI YERİNE…

Pera Müzesi Müdürü Özalp Birol “Aktivist girişimlere saygım var ama ilgi uyandırmak adına kültür varlıklarına zarar vermeye çalışmak Vandallıktır. Bir reklam kampanyası yapmak isteseler dünyanın parasını harcamaları lazım. Kendilerince attıkları çorbanın maliyetiyle işi kurtarmış oluyorlar. Ama davalarına zarar veriyorlar” diyor. Birol, koruma metotları hakkında ise “Her eseri cam altına koyarak ya da başına güvenlik görevlisi dikerek korumanız mümkün değil. Çünkü cam ve eser arasında oluşabilecek bir reaksiyon, belirli bir zaman içerisinde konservasyon problemlerine sebep olabilir. Eseri, iklimlendirme sağlayacak bir sistemle kaplamak ise her müzenin kaldıramayacağı bir maddi yük ki, bunda bile riskler var. Bu, bir eğitim ve görgü meselesidir. Diğer taraftan elbette müzelerin temel güvenlik tedbirlerini alması lazım” şeklinde konuşuyor. 

DEĞER VERMEK KORUMAKLA OLUR 

Sanat danışmanı Raffi Portakal ise “Van Gogh’a yapılan saldırıda ‘Bunlara çok değer veriyorsunuz ama toplumun ciddi bir kısmı açlıktan kırılıyor’ denilmek istendi. Ancak o çocuklar bu tabloların kıymetine karar vermezler. ‘Mona Lisa’ beş yüz yıldır, ‘Ayçiçekleri’ de yüzyıldan fazla bir zamandır, dünya sanat tarihinde yer almış, yol göstermiş eserler. Bu, nasıl söylenebilir? Değer vermek sadece para vermek değil, eserleri korumak demektir. Bunlar bütün dünyanın kültürel varlıkları… Müzelerdeki bu sanat eserlerinin korunmasının zor ve kalıcı yolu ise bireyleri bilinçlendirmek. Tek tek her tablonun önüne nöbetçi dikemezsiniz. Ancak belki kırılmaz cam duvarlar belki çare olabilir. Çok zor...” şeklinde konuşuyor.

SANAT PUTLAŞTIRILDI, BÖYLE OLDU

Sanat eleştirmeni İsmail Erdoğan ise “Sanat eserleri başka amaçlara alet ediliyor. Çok elverişli de bir ‘araç’ oluyorlar. Eğer saldırılar birileri tarafından organize ediliyorsa devamı gelecektir. Fakat bu durumda ağır yaptırımlar getirilecektir. Ancak asıl problem eserlere verilen aşırı maddi ve manevi kıymetten doğuyor. Sanat eserlerin önemlidir ama onları kutsallaştırmakta kaçınmak lazım. Bu tablolar bu kadar değerli görülmese birileri protestosuna meze yapmaya çalışır mı?” yorumunda bulunuyor. 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...