Tarihi mozaiklerin arasında bir muamma: Müzedeki lahit imparatorun mu?

- Güncelleme:
Tarihi mozaiklerin arasında bir muamma: Müzedeki lahit imparatorun mu?

Kültür - Sanat Haberleri

Zeytinburnu Mozaik Müzesi, önümüzdeki ay ziyaretçileriyle buluşmaya hazırlanıyor. Ancak müze alanında keşfedilen kemik dolu tarihî lahittekilerin kimliği hâlâ muamma. DNA testleri devam ederken bazı tarihçiler, lahdin bir Bizans imparatoru ve eşine ait olduğunu iddia ediyor.

MURAT ÖZTEKİN'İN HABERİ - İstanbul’da ziyaretçilerini tarihin derinliklerine davet eden bir müze daha kapılarını açmaya hazırlanıyor... Zeytinburnu Belediyesi tarafından hazırlıkları neredeyse tamamlanan “Zeytinburnu Mozaik Müzesi”, önümüzdeki ay ziyaretçileriyle buluşacak. Ancak bir muamma var… 

Sultan II. Abdülhamid devrinde Kazlıçeşme’de askerî hastane olarak inşa edilen ve cumhuriyet döneminde uzun yıllar Zeytinburnu Belediyesi’nin başkanlık binası olarak kullanılan binanın yenileme çalışmalarında Geç Roma-Erken Bizans devrine tarihlenen yaklaşık 1.500 yıllık mozaikler keşfedilmiş ve 2018 yılında Belediye Başkanı Ömer Arısoy tarafından ziyarete açılmıştı. İlerleyen senelerde mozaiklerin bina dışındaki devamları ortaya çıktı. Ancak bunların yanında tarihî bir lahit de vardı. İki ayrı bedene ait kemiklerin keşfedildiği lahitte, Bizans kraliyet ailesinin kullandığı eflatun renkli kumaşlar da bulundu. Bu yüzden “Lahit, bir imparatora mı ait?” sorusu ortaya çıktı. Bu sebeple karbon testi yapılarak kemiklerin sahiplerinin 3. asrın sonu ile 4. asrın başında yaşadıkları anlaşıldı. Ancak bedenlerin kim oldukları netleşmedi. Bu sebeple araştırma yapılabilmesi adına DNA’larının ortaya konulması için kemik örnekleri, ODTÜ’ye gönderildi. Lahdin bir imparator ve eşine ait olup olmadığı hâlâ esrarını korurken müze, hazır hâle geldi.

Tarihi mozaiklerin arasında bir muamma: Müzedeki lahit imparatorun mu?
Dr. Olcay Aydemir, müze hakkında sorularımızı cevapladı. 

DNA TESTİNİN NETİCESİNİ MERAKLA BEKLİYORUZ

Müze çalışmalarını koordine eden restorasyon uzmanı Dr. Olcay Aydemir, hâlihazırda Kazlıçeşme Sanat’a ev sahipliği yapan binada keşfedilen mozaiklerin bölgenin hikâyesini değiştirdiğini söylüyor. Dr. Aydemir “İstanbul çok katmanlı bir şehir. Biz aslında bu çok katmanlı yapıyı yürüttüğümüz kazılardan sonra da görmüş olduk. 2. asırdan Roma dönemine ait lahit, Erken Bizans dönemine ait mozaikler ve 19. yüzyıl bir Osmanlı askerî hastanesi burada bir arada” diyor. 

Mozaiklerle birlikte bulunan esrarengiz lahdi de anlatan Dr. Aydemir “Lahdin içerisinde iki kişinin bedenleri ve aynı zamanda eflatun renkli kumaş parçaları bulundu. O dönemde eflatun renkli kıyafetleri, sadece imparator ve yakınları kullanıyor. Lahdin sıradan birilerine ait olmadığı kesin ama bir imparatora ait olup olmadığını henüz bilmiyoruz. Bazı tarihçiler, İmparator I. Justinus’un karısı ile gömülmeyi vasiyet ettiğini, dolayısıyla lahitte yer alan kemiklerin ona ait olabileceğini düşündü. Ancak TÜBİTAK’ta yapılan karbon testi, kemiklerin I. Justinus’tan eski olduğunu gösterdi. Karbon testinde çiftin 3. yüzyılın sonu ile 4. yüzyılın başında yaşadıkları tespit edildi. Latin istilasında İstanbul’daki lahitler yağmalandığı için lahdi, diğerleriyle kıyaslama imkânımız da yok. Fakat Batı Roma’dakilerle bir DNA uyuşması olup olmadığını merak ediyoruz. Bunun için hâlihazırda ODTÜ’de yapılan DNA çalışmasının neticelerini merakla bekliyoruz. Ancak halk, lahittekilerin bir erkek ve kadın olduğunu düşünerek şimdiden ‘Âşıklar Lahdi’ demeye başladı bile…” ifadelerini kullanıyor. 

Tarihi mozaiklerin arasında bir muamma: Müzedeki lahit imparatorun mu?

BAŞKASI BÖYLE KORUNMAZ 

Bizans üzerine çalışmalar yapan Nişantaşı Üniversitesi Öğretim Görevlisi Fatih Yurttaş ise lahdin bir imparatora ait olduğunu iddia ediyor. İstanbul’da günümüze bu şekilde ulaşan bir Bizans imparatoru lahdi olmadığını söyleyen Yurttaş “Evet, lahitte bulunan eflatun rengi kumaşları, kraliyet ailesinden başkaları da kullanıyor ama imparator dışında hiçbirinin mezarı bunun gibi korunmaya alınmaz. Zira lahit mühürlenmiş ve yağmalanmaya karşı koruma maksatlı olarak üzeri mozaiklerle kapatılmış. Ayrıca burası o devirde imparatorların askerlerini selamladığı garnizon bölgesi. Bence bu, kesinlikle bir imparator mezarı. Tarihî belgelere göre, I. Justinus ‘Beni karımla gömün’ demiş ama karbon testi bizi doğrulamadığı için kesin olarak o olduğunu söyleyemiyoruz. Ancak başka bir imparator da olabilir. Bölge de araştırılmalı” şeklinde konuşuyor.

Tarihi mozaiklerin arasında bir muamma: Müzedeki lahit imparatorun mu?

TARİHİ MOZAİKLERE HAS MÜZE

Zeytinburnu Mozaik Müzesi’nin eylül ayında kapılarını açması bekleniyor. Müze, hem Osmanlı yapısı binadan hem de mimar Celaleddin Çelik tarafından yeni inşa edilen kısımdan meydana gelecek. Dr. Olcay Aydemir, “Müzenin asıl koleksiyonu zeminde yer alan mozaikler olacak. Ancak kazılarda bulunan sikke, mozaik parçaları ve çeşitli metal nesneler de burada sergilenecek. Ayrıca bu bölgeden çıkmış arkeolojik eserleri de geçici sergilerle müzede teşhir etmek istiyoruz” ifadelerini kullanıyor. 

Sergilenecek mozaiklerin üzerinde Bizans döneminde sivil bir yapı olduğuna işaret eden Aydemir “Bu mozaiğin üzerinden bulunan motifler ve yapım şekilleri 4. yüzyılı işaret ediyor. Zaten o devirde burada sayfiye yerleri vardı. Muhtemelen bu yapı da o zamanki gösterişli sivil yapılardan biriydi. Çünkü mozaikler herhangi bir yapıda bulunmuyor. Elbette bunu tam olarak bilmiyoruz ama elimizdeki bilgiler bunu gösteriyor” diyor.


 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...