Yerli sinemada korku filmi furyası: Korkular zirvede kalite nerede?
Kültür - Sanat Haberleri
Türk sinemasında bu sene vizyona girecek 50’den fazla korku filmiyle bir rekora yürünüyor. Ancak eserlerin kalitesi tartışılıyor. Korku sinemasının usta yönetmeni Alper Mestçi “Korku sinemasında bir yükseliş yok, sadece çok fazla film çekiliyor. Bizde çok tutan şeylerin üzerine gidilir ya; korku sinemasında da öyle oldu” diyor.
MURAT ÖZTEKİN'İN HABERİ - Türkiye, dünyada en çok korku filminin üretildiği ülkelerden biri olma yolunda ilerliyor… Ülkemizde vizyona giren korku filmlerinin sayısı son yıllarda giderek artıyor. Artık Anadolu’nun küçük şehirlerinde yaşayan yönetmenler bile düşük bütçelerle korku filmi çekip dünyaya pazarlıyor. Türkiye’de vizyona giren yerli korku filmi sayısı da 2010’da sadece 5 iken, 2019’da 34’e çıktı. Pandemi sebebiyle sinemaların bir açılıp bir kapandığı 2021 yılında bile 22 yerli korku filmi gösterime girdi. Bu sene geride kalan yaklaşık yedi aylık zamanda ise 29 adet Türkiye yapımı korku filmi seyirciyle buluştu. Box Office Türkiye'nin datalarına göre yıl sonunda kadar 26 yerli korku filminin daha vizyona girmesi planlanıyor. Böylece 2023 yılında 50’den fazla Türk yapımı korku ile sinemada bir rekorun kırılması bekleniyor. Ancak Türkiye’de çekilen birçok korku filminin kalitesi tartışma mevzuu.
YA TUTARSA DÜŞÜNCESİ TAŞIYORLAR
Türkiye gazetesine mevzuyu değerlendiren tanınmış korku filmi yönetmeni Alper Mestçi “Korku sinemasında bir yükseliş yok, sadece çok fazla film çekiliyor. Bizde çok tutan şeylerin üzerine gidilir ya; korku sinemasında da öyle oldu. Ucuza çok film çekiliyor ve bunlar da vizyonda kendilerine yer bulabiliyorlar. 10 bin seyircinin 500 bin TL maddi karşılığı var. İnsanlar da maaşlı çalışmak yerine ‘bir tane ucuz film yapalım, tutarsa para kazanırız’ düşüncesi taşıyorlar. Ancak bu filmler, az salon olması sebebiyle diğer filmlerin önünü kapatıyor ve sinemaya zarar veriyor. Üstelik dağıtılmaya devam edildikçe, çekilmeye de devam edilecek gibi görünüyor” diyor. Yerli korku sinemasında orijinallik ve kalite sıkıntısı olduğunu vurgulayan Mestçi “Bu ucuz filmlerin bazılarında kendi filmlerimden birebir sahneler bile görüyorum. Bu durum beni rahatsız ediyor. Korku, ‘Biz de yapabiliriz’ denilerek yapılacak bir sinema türü değil. Genç sinemacılar, korku filmi çekmenin kolay olduğunu zannediyorlar. Hâlbuki ben çok zor olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuşuyor.
BU FİLMLER NEREYE GİDİYOR?
Sinema eleştirmeni Kerem Akça ise “Sinemada korku filmi sayısı artıyor. Ancak bu filmler arasında oldukça düşük kalitede yapımlar da var. Ucuz ve amatör üretim çoğaldı. Bu yerli filmlerin bazıları ise vizyonda bir hafta kalıp kalkıyor. Sonra o korku filmleri nereye gidiyor bilmiyoruz” diyor.
Akça buna rağmen geleneği olan yönetmenlerin korku filmlerinin kötü yapımlar arasından sıyrıldığını ifade ederek şöyle konuşuyor: Yine de belirli isimler bu süreci iyi değerlendirdi. Alper Mestçi ve Murat Toktamışoğlu gibi yönetmenler filmleriyle öne çıktılar. Mesela “Haile” bu senenin en çok seyredilen korku filmi oldu. Bunlar türü ayakta tutuyor. Bunun dışında deneysel filmler yapan, cesaret aşılayan yönetmenler de var.
YEŞİLÇAM'DA KORKULAR ZAYIF KALDI
Türkiye’de son yıllarda sayıları artan korku filmlerinin aksine Yeşilçam devrinde üretim zayıftı. Yönetmen Aydın Arakon’un 1949’da çektiği ve bir doktorun esrarengiz konakta yaşadıklarını merkezine alan “Çığlık” Türk sinemasının ilk korku filmiydi. Fakat eserin kopyaları -dönemin bazı filmleri gibi- zarar görerek bugüne ulaşamadı. 1953 yapımı sonraki film “Drakula İstanbul’da” ise muhafaza edildi. Sonrasında çekilen korku filmleri de belirli sayıda ve kalitede kaldı.
TÜRKİYE'DE EN ÇOK SEYREDİLEN YERLİ KORKU FİLMLERİ
> “Dabbe 5: Zehr-i Cin” (2014) 837.791
> “Dünya Savaşı Z” (2013) 757 bin 886
> “Siccin 5” (2018) 633 bin 391
> “Meg: Derinlerdeki Dehşet” (2018) 615 bin 272
> “Hayalet Gemi” (2003) 607 bin 463
> “Büyü” (2004) 553 bin 137
> “Halka” (2003) 551 bin 320
> “Dabbe” (2006) 539 bin 381
> “Dabbe 6” (2015) 536 bin 651
> “Testere 4” (2007) 525 bin 5
'da Takip Edin!
