Hollanda Danıştayı: Türkler vizeden muaf

Uzun bir hukuk mücadelesi sonrasında Hollanda'da Danıştay, Hollanda'nın AB-Türkiye Ortaklık Hukuku gereği Türk vatandaşlarına vize uygulayamayacağına hükmetti
Hollanda'da Danıştay, uzun bir hukuk mücadelesi sonrasında Hollanda'nın AB-Türkiye Ortaklık Hukuku kapsamında Türk vatandaşlarına vize uygulayamayacağına karar verdi. Köse Avukatlık Bürosu'ndan Avukat Ejder Köse, Rotterdam'da konuyla ilgili bir basın toplantısı düzenledi. Türk işadamlarına yönelik uygulanan vizenin haksız olduğuna dikkat çeken Köse, "Danıştay, 14 Mart 2012 tarihli ve 201102803/1/V3 sayılı kararında Türk işadamı sıfatını taşıyan ve hizmet sunucularına Hollanda tarafından 1982 yılında yürürlüğe konulan vizenin 1963 Ankara Antlaşması'nın eşitlik ilkesini içeren 9. maddesine ve AB-Türkiye 1970 Katma Protokolünün 41. maddesine aykırı olduğunu kesin karara bağladı. Katma Protokol 1 Ocak 1973 tarihinde yürürlüğe girdiği için bu tarihten itibaren 9. madde ve Katma Protokolün 41. maddesi sonucu Türklere vize uygulamayan AB ülkeleri bu tarihten sonra da vize uygulayamaz" diye konuştu.
BU NOKTAYA NASIL GELİNDİ?
Müvekkili Cahit Yılmaz'ın 3 Kasım 2009 tarihinde Schiphol Havalimanına inerek, Hollanda'ya giriş yapmak için Hollanda sınır polisine başvuru yaptığını bildiren Köse, "Gümrük polisi, Türklere vize şartını gerekçe göstererek, Hollanda'ya girişini yasakladı ve sonuç itibariyle müvekkilim Türkiye'ye geri gönderildi. Nitekim verilen ret kararına karşı meslektaşım, Avukat Ali Durmuş ile gereken hukuki prosedürleri başlattık. 14 Şubat 2011 tarihli kararıyla Haarlem Mahkemesi lehimize karar verdi ve Hollanda'da ilk olarak bir mahkemenin Türk vatandaşının vizesiz giriş hakkı olduğunu karara bağlamıştı. Haarlem Mahkemesinin verdiği karara karşı, müvekkilim adına 14 Mart 2011 tarihlerinde Hollanda Yüksek İdari Mahkemesine temyiz başvurusunda bulunuldu. 25 Ekim 2011 tarihinde Yüksek İdare Mahkemesinde dava duruşması yapıldı ve bu karar verildi" şeklinde konuştu.
Bu davanın 2 boyutu olduğuna dikkat çeken Köse, "Birinci yönü, müvekkilim Cahit Yılmaz ile alakalı. İkincisi ise kararın genel toplumsal boyutu var. Hollanda Yüksek İdare Mahkemesi'nin verdiği bu kararı tarihsel bir karar olarak niteleyebiliriz. Çünkü geçen 30 sene içerisinde ilk olarak bir AB ülkesinin en yüksek yargı organı apaçık ve tereddütsüz, 'Türk vatandaşlarına uygulanan vize şartı Ankara Antlaşmasına aykırıdır' diye kararını açıkladı" bilgisini verdi.
3 AYA KADAR VİZE MUAF
Kararın yalnız kısa süreli vizesiz giriş hakkıyla ilgili olduğunu kaydeden Ejder Köse, "Hollanda'ya en fazla 3 ay kalmak için verilen vize muafiyeti var. Kararda Yüksek İdari Mahkemesi daha önce bahsettiğimiz Katma Protokolün 41'inci maddesi çerçevesinde hukuki değerlendirmeyi yapmıştır. 41'inci madde kimleri kapsamaktadır: işadamı sıfatında olan ve hizmet sunucu T.C. vatandaşları.
Bu karar gereği hukuken Türkiye'den Hollanda'ya gelen Türk işadamları ve hizmet sunucuları; pasaport, Ticaret Odası Sicil kaydı, meslek odası kaydı, Hollanda'da iş görüşmesini teyit eden bir davet mektubu gibi belgelerle beraber vizesiz girişte ısrar edebilirler. Ancak yine de vatandaşlarımızı uyarmak istiyoruz. Kendilerine şimdilik vizesiz gelmelerini tavsiye etmiyoruz. Şimdiki kanun ve yönetmeliklerinin Hollanda hükümeti tarafından değiştirilmesi gerekiyor. Aksi takdirde sınırda sorun yaşayabilirler" diye konuştu.
Kararın henüz yeni olduğunu bildiren Köse, "Bütün Türk vatandaşlarının vize muafiyetini elde edene kadar mücadele edeceğiz. Karar şimdilik, bütün T.C. vatandaşlarını kapsayan bir karar değil, ama Avrupa Birliği Adalet Divanı'nda (ABAD) da şu anda yürürlükte olan bir dava çerçevesinde, ümit ediyoruz ki, bu hakkı da elde edeceğiz ve vize muafiyeti yalnız işadamları ve hizmet sunucularına değil, herkesi kapsayacaktır. En azından bir ilki başarmış olduk ve devamı gelecektir diye düşünüyor ve ümit ediyoruz. Hollanda bir hukuk devletidir ve hukukun üstünlüğünü şartsız kabul edilmesi ilkesi çerçevesinde, ben Hollanda devletinin böyle bir karar alacağından şüphem yoktur. Bilindiği gibi, Almanya'da henüz (yerel) mahkemelerin kararlarını uygulamamakta ısrarlı. Almanya devleti bu tür kararların çıkmasına rağmen, daha hala Almanya Büyükelçiliği aracılığıyla 'vize muafiyet belgesi alınması' şartını uygulamaktadır" diye konuştu.