Denizin altı üstünden daha korkunç
Denizin altı halı gibi tamamen deniz salyası ile kaplanmış. Balıklar ölmüş ya da yarı baygın şekilde müsilaj kümelerinin içine hapsolmuş. Korku filmine benziyor...
ZİYNETİ KOCABIYIK
Marmara Denizi’nin birçok bölgesinde deniz yüzeyini kaplayan müsilajın su altındaki durumunu belgelemek için denizaltına inen dalgıçlar, gördükleri manzara karşısında şaşkınlıklarını gizleyemiyor. Türkiye’de ve dünyanın birçok noktasında dalış yapan Türkiye Su Altı Sporları Federasyonu Çevre Kurulu Üyesi ve Su Altı Fotoğrafçısı Mehtap Akbaş Çiftçi, denizin dibindeki manzarayı “korku filmine benziyor” sözleriyle tarif etti. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir çevre felaketi ile karşılaşmadıklarını söyleyen Çiftçi, müsilajın deniz altındaki etkisini gazetemize değerlendirdi.
KAHREDİCİ GÖRÜNTÜ
Müsilajın son bir hafta ya da 15 günün problemi olmadığını 1,5 ay önce ilk belirtilerini verdiğini anlatan Çiftçi, “Marmara denizinin farklı bölgelerinde zaman zaman belirmeye başlamıştı. Gemlik Körfezi’nde deniz üzerinde yoğunluk oluştuğu haberini alır almaz, Türkiye Su Altı Sporları Federasyonu Çevre Kurulu Başkanı Tahsin Ceylan ve ekibimizle birlikte o bölgeye gittik. Bugüne kadar gördüğüm en yoğun müsilaj oradaydı. Suyun yüzeyine baktığınızda çok can sıkıcı geliyor ama inanın suyun altı yukarıdan daha üzücü. O yüzeyde gördüğünüz tabaka tamamen suyun altına inmiş ve oradaki canlılığı yok etmiş. Yeşil algler denilen yeşil yosunlar, kirliliğe en toleranslı deniz canlılarıdır. Onların bile yüzeyi tamamen müsilajla kaplanmış. Denizin dibi ölmüş. Balıklar ya tamamen ölmüştü ya da yarı baygın şekilde müsilajın içine hapsolmuşlardı. Martılar onlara saldırıyordu; böyle acayip kahredici görüntüydü” diye anlattı.
VİZÖRDEN BAKARKEN CANIM YANDI
Kendisinin de Gemlikli olduğunu söyleyen Çiftçi, yüzme öğrendiği, bir zamanlar Ege kasabalarını aratmayan güzellikteki suların bugünkü hâlini görmenin daha fazla acı verdiğini belirterek “Vizörden bakarken canım yandı” dedi.
Müsilajın şehir içinde en yoğun şekilde toplandığı yerlerden biri olan Caddebostan’da da dalış yapan Çiftçi, gördüğü manzarayı “Denizin dibi tamamen halı gibi müsilajla kaplanmıştı. On metreye dalabildik. Kolumu uzattığımda denizin dibini bulamadım. Suyun içi sanki hayalet şehir gibiydi. Dalışta badi (eş) sistemi ile dalıyoruz. Caddebostan’da yarım kol uzağımda badimi göremedim” sözleriyle ifade etti.
