Prof. Dr. Derya Uludüz: Her doktor biraz Sherlock Holmes olmalı

Prof. Dr. Derya Uludüz: Her doktor biraz  Sherlock Holmes olmalı

SAĞLIK Haberleri

Profesör Uludüz, yeni kitabı “Gençliğin Sırrı Beyinde” ile kaybedilen sağlığı yeniden kazanmak için vücudu fabrika ayarlarına döndürmenin formüllerini açıklıyor...

ZİYNETİ KOCABIYIK

Kendimizi 100 yaşında hayal edelim. O yaşta sağlığımızın bozulacağını, yürümekte, işlerimizi yapmakta, bir şeyleri hatırlamakta zorlanacağımızı ve daha çok ağrımız olacağını düşünüyoruz. Böyle bir durumu yaşlanmanın normal süreci olarak görüyor bundan endişe ediyoruz. Hele ki ailemizde hastalığı olan yakınımız varsa hastalanmadan hastalık riski taşıyor muyum endişesi ile her yıl check-up programları satın alıyoruz. Oysa check-up yaptırmak bizi daha sağlıklı yapmıyor. Sayfalarca ayrıntılı tetkik bizim genetiğimizi, hayat şeklimizi bilmeden hiçbir anlam taşımıyor. Peki ne yapacağız? 100 yaşında bile sağlıklı olmak mümkün mü?

Beyinle ilgili çalışmaları yurt dışına taşan, Dünya Baş Ağrısı Derneği Komite Direktörü ve Pediatrik Baş Ağrıları Dünya Çalışmaları Koordinatörü, BEYİNDER Kurucu Başkanı Prof. Dr. Uludüz, sağlıklı şekilde uzun yaşamanın sırlarını, yıllar boyunca süren çalışmalarının sonucu olan yeni kitabı “Gençliğin Sırrı Beyinde” ile anlatıyor. Biz de yukarıdaki soruları; insan hayatını kısaltan, onu hasta eden sebepleri Derya Hoca’ya sorduk...

Prof. Dr. Derya Uludüz: Her doktor biraz  Sherlock Holmes olmalı

> “Beyin sağlığınız iyileştiğinde bütün beden sağlığına da kavuşacaksınız” diyorsunuz. Beyin sağlığını iyileştirmek için neler yapacağız?

Hayatımızın ne kadar süreceğini bilmiyoruz, bunu da en iyi şekilde geçirmek istiyoruz. Ve sağlıklı olma yolunda en arzu ettiğimiz şey de iyi bir beyin sağlığına sahip olmak. Beyninize iyi bakın ki vücudunuz genç ve sağlıklı olsun. Beyninizi iyileştirdiğinizde bedeninizin de iyileştiğini göreceksiniz. Bunun formülü aslında birçoğu bildiğimiz ama asla gerçek hayatta uygulamadığımız şeyler. 100 yaşına değil ama kaç yaşına kadar yaşayacaksanız, sağlıklı, dinç ve genç yaşayabilmenin formülleri... Bunun sekiz muhteşem formülü var: 1- Mitokondrilerin sağlıklı çalışması 2-Toksinleri vücudumuza almamak 3- Doğru ve kaliteli beslenmek 4-Sindirim sistemi ve bağırsaklarımızın iyi çalışması 5- İyi uyumak 6- Hormonların sağlıklı ve dengede olmasını sağlamak 7- Egzersiz yapmak 8- Stresi azaltmak... Kitapta bütün bunları çok detaylı şekilde anlatıyorum.

> Kitabın tanıtım yazısında “Her doktor Biraz Sherlock Holmes olmalı” cümlesi var. Ne kastediliyor?

Kitabın önsözünü Ahmet Ümit yazdı. Aslında bu onun ifadesi. Önsöz de özetle şöyle diyor Ahmet Ümit: “Nasıl ki, faili meçhul bir cinayette birçok zanlı varsa, dinmek bilmeyen baş ağrısı şikâyetiyle doktora gelen bir hastanın tanısında da en önemsizinden en tehlikelisine birçok hastalık ihtimali olabilir. İlerleyen tıp teknolojisi bu alanda doktorlara büyük olanaklar sunsa da doğru teşhis için bunlar yeterli olmayabilir. Sonuçta karar verici olan, tıpkı cinayet soruşturmasındaki dedektif gibi yine doktorun kendisidir. Her doktor Biraz Sherlock Holmes olmalıdır. Doktorun teşhisinde sadece kendi mesleğini ve çalıştığı alan bilmesi yeterli değildir. Hastalığı doğru teşhis etmek için hastanın yaşadığı çevreye, bedenine ve ruhuna ayrılmaz bir bütün olarak bakabilmesi gerekir. Bu yüzden her belirti, her ayrıntı, her şikâyet, gerçek hastalığı bulmada önemli bir ipucudur. O önemli ipucunu yakalamanın tek yolu, bütüncül-sorgulayıcı tıp yöntemini kullanmaktır.”

VÜCUDUN KAZAN DAİRELERİ

> “Sağlığın temeli mitokondrilerimize iyi bakmaktan geçiyor” diyorsunuz.

Elbette çünkü mitokondriler vücudumuzun enerji üreten kazan daireleridir. Mitokondrilerin iyi çalışması, sağlıklı bir beynin ve uzun hayatın en önemli sebebidir. Mitokondriler yediğimiz besinleri ve nefes aldığımız oksijeni enerjiye dönüştürürler. Enerji üreten bu yakıt daireleri beyinde bulunur. Mitokondriler iyi çalışmazsa beynin çalışması yavaşlar, hâlsizlik, unutkanlık, baş ağrısı, depresif ruh hâli başlar. Zaman ilerleyince otizmden demansa kadar birçok hastalıkla karşı karşıya kalırız. Mitokondrilere en çok havadaki ve besinlerdeki toksinler, aşırı yemek yeme, hareketsiz bir hayat tarzı ya da aşırı egzersiz zarar verir. Tembelleşen mitokondriler ayrıca kilo alımına da yol açar. Mitokondrilerinizi iyi çalıştırmak için doğru nefes alın, iltihaplanmaya sebep olan yiyecekleri hayatınızdan çıkarın.

KARNINIZI DEĞİL BEYNİNİZİ DOYURUN

> Prof. Dr. Derya Uludüz, yediklerimizin beyin sağlığımız için son derece önemli olduğunu belirterek dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle sıralıyor: Beynimizin yüzde 80’i su olduğundan, yeterli sıvı alın. Ağırlığınızı 30 ml ile çarparak tüketmeniz gereken su miktarını bulabilirsiniz. Hafif bir sıvı kaybı bile vücutta stres hormonunu artırır. Huzursuz hisseder, hafıza problemleri yaşar, kilo alırsınız. Sıvı kaybı cildinizi yaşlı ve kırışık gösterir.

Beslenmede yapılan önemli hatalardan biri de yağları beslenmeden çıkarmaktır. Oysa beyin katı dokusunun yüzde 60’ı yağdır ve sinir hücrelerinin çalışmak için iyi yağlara ihtiyacı vardır. Yağ oranları vücutta düşükse dikkat eksikliği, depresyon ve Alzheimer riski artar.

Çay, kahve, kola, çikolata ve enerji içecekleri kafein içerir. Günlük kafein tüketimi 300 miligramı geçmemelidir. Fazla kafein tüketimi sıvı kaybı yapar ve beyne kan akışını azaltır. Beyin sağlığımız için yapmamız gereken diğer şey de tuz tüketimini azaltıp potasyum tüketimini artırmaktır.

Prof. Dr. Derya Uludüz: Her doktor biraz  Sherlock Holmes olmalı

BAYRAM ZİYARETİ STRESİ AZALTIR

> Derya Hoca bize Ramazan Bayramı’nı yaşadığımız şu günleri iyi değerlendirmenin de aslında uzun ve sağlıklı bir hayata katkısı bulunacağı tüyosunu verdi. İnsan hayatını kısaltan en önemli noktalardan birinin stres olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Uludüz, aile bağları kuvvetli kişilerin stres düzeylerinin düşük olduğuna dikkat çekerek şöyle bir tavsiyede bulundu: Günümüz insanı giderek aileden uzaklaşıyor ve bireyselleşiyor. Bireyselleşen insan daha da bencil hâle geliyor. Stresle savaşmak için aile bağlarımızı kuvvetli tutalım. Önce anne babamız, dedemiz büyükannemiz, sonra diğer akrabalarımızla daha sık görüşelim. Onların dertlerine ortak olmaya çalışalım. İnanın bu size çok iyi gelecek. Görüşmek için bayramları fırsat bilelim. Yakındaki akrabalarımıza gidelim, gidemediklerimizi mutlaka arayıp sohbet edelim. Bir yere ait olduğunu, bizi şartsız seven insanların olduğunu bilmek stres düzeyimizi düşürür. Bunu bu bayram deneyin…

Prof. Dr. Derya Uludüz: Her doktor biraz  Sherlock Holmes olmalı

GÜZELLİK MERKEZİ YERİNE UYUMAYA GİDİN

> Uyumanın önemini biliyoruz ama değerini bilmiyoruz sanırım. Kaç saat uyumalıyız?

Yetişkinlerin 7-9 saat uykuya ihtiyacı var. Ancak zamanı önemli. Vücudumuzun ihtiyaç duyduğu hormonlar 23.00 ve 04.00 arasında salgılanır. Bu dönemi kaçırmamak gerekir. İyi uyku, hem ruh hâline hem kalp ve damar sağlığına, kilo kontrolüne, hafıza ve beyin üretkenliğine iyi gelir. Sağlıklı uyku dış görünüşe de yansır. İyi bir uykuda cilde esneklik kazandıran kolajen üretimi de sağlanır, nem dengesi korunur ve gözaltı torbaları ve karışıklıklar azalır. Aslında o pahalı nemlendirici kremlerin, kolajen haplarının, maskelerin ve bakımların çok daha iyisini yapabilen doğal bir çözüm iyi uykudur. Nasıl mı oluyor? 8 saatlik ideal uyku süresinde ilk 3 saatte cildi gençleştiren bir süreç yaşanıyor. Sonraki 2 saat cildi tamir ederken, son 3 saat de cildi birçok hastalıktan koruyor.

CANLI ÇİÇEKLER HAVAYI TEMİZLER

Mitokondrilerinizi korumak için evinizdeki ya da ofisteki havayı temizlemenin en basit yolu canlı bitkilerdir. Aloe vera, salon sarmaşığı, Benjamin, eğreltiotu, örümcek bitkisi çevrenizdeki havayı temizler ve oksijeni artırır.

MUTLULUK 85. YAŞI DEVİRMENİZİ SAĞLAYABİLİR

Prof. Dr. Derya Uludüz, mutlulukla sağlığın yakın ilgisi olduğunu belirterek şunları söylüyor: Pek çok araştırma, mutlu insanların kalp hastalığı, felç, akciğer hastalıkları, kanser ve enfeksiyondan erken ölüm riskinin azaldığını gösteriyor.  Mesela 70 binden fazla kişinin incelendiği bir çalışma, hayata mutlu ve pozitif bakan insanların daha uzun hayat süresine sahip olduklarını ve bu kişilerin yaş ömürlerinin uzadığını gösteriyor.


Prof. Dr. Derya Uludüz: Her doktor biraz  Sherlock Holmes olmalı

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...