Diş hekimliğinde yeni çağ: Milimetrik görüntüyle maksimum tedavi başarısı! Mikroskoplu tedavilerle diş kaybı engelleniyor

Beyin cerrahisi, göz cerrahisi sonrasında diş hekimliğinde de mikroskop kullanılmaya başlaması diş tedavilerindeki başarıyı yüzde 90’lara kadar taşıdı. Mikroskop sayesinde erken teşhis edilen mikrohasarlar tedavi edilerek dişin çürümesi ve sonunda da çekilmesi önleniyor.
Ziyneti KOCABIYIK- Türk Diş Hekimleri Birliği tarafından yapılan çalışmalara göre ülkemizde her üç kişiden biri tedavi edilmemiş çürük problemi yaşıyor.
Bu kadar fazla kişinin etkilenmesi sebebiyle çürük dişin gündelik basit bir “ağız sağlığı” olmaktan çıkıp bir halk sağlığı krizi hâline geldiğini söyleyen Bahçeşehir Üniversitesi Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi Endodonti Ana Bilim Dalından Dr. Öğr. Üyesi İpek Öreroğlu, “Çürük diş yalnızca lokal bir sorun değildir; etkileri sistemik düzeyde çeşitli sağlık problemlerine kadar uzanabilir; sinüzit, şeker hastalığı, bademcik iltihabı, romatizma ve kemik erimesi gibi önemli rahatsızlıklarda risk faktörüdür.
Bunların haricinde; yapılan araştırmalar kalp ve böbrek yetmezliği, şeker ve ülser gibi sistemik hastalıkların ağız sağlığıyla direkt olarak bağlantısı olduğunu göstermektedir” uyarısını yaptı.
AĞZIMIZDA 8 DİŞ EKSİK
Türkiye’de yetişkinlerin ağzında ortalama 6 ila 8 eksik eksik diş bulunduğunu aktaran Dr. Öreroğlu, “Ancak bu rakam yaş, bölge, sosyoekonomik durum ve ağız-diş sağlığı uygulamalarına göre değişiklik gösteriyor. Türkiye’de 35 yaşında DMFT (çürük + dolgu + eksik diş toplamı) değeri 8 civarındayken, 65 yaş üzeri grupta ise bu değerin 22’ye kadar çıkabildiğini görüyoruz” dedi.

Hiçbir yapay dişin kişinin kendi dişinin yerine geçemeyeceğini hatırlatan Dr. Öreroğlu, “Erken müdahale ile dişleri kaybetmeden korumak son derece önemli. Günde üç defa diş macunu ile diş fırçalamanın yanında düzenli kontrol de dişin hayatiyeti açısından büyük önem taşıyor. Erken teşhis ve doğru kanal tedavisi sayesinde, ağrılı ve kaybedilme riski taşıyan dişler köklerinden tedavi edilerek sağlıklı bir şekilde ağızda kalabiliyor. Çoğu zaman ‘çekilmeli’ denilen dişler bile doğru tedavilerle, uygulamalarla kurtarılabiliyor” diye konuştu.
BEYİNDEN SONRA SIRA AĞIZ İÇİNDE
Beyin cerrahisi, göz cerrahisi sonrasında günümüzde mikroskop kullanımı diş hekimliğinde de kendine bir alan edinmeye başladı.
Diş hekimliğinde son yıllardaki gelişmelerden birinin diş tedavilerinin mikroskop eşliğinde yapılması olduğunu aktaran Dr. Öreroğlu, “Dişin iç yapısını büyütmek için yüksek güçlü dental mikroskoplar kullanılır. Bu özel tasarımlı mikroskoplar, diş ve çene yapısının en küçük detaylarına odaklanmayı mümkün kılar. Böylece gözle fark edilemeyecek seviyedeki çürükler, kırıklar ve çatlaklar dahi görülebildiği için hekimin tedavi başarısı da tedavinin kalitesi ve dişin ağızda kalma süresi de önemli ölçüde artar. Bu teknoloji, kök kanallarının daha iyi görüntülenmesini, temizlenmesini ve doldurulmasını sağlar. Özellikle karmaşık kanal yapılarında veya önceki tedavilerin başarısız olduğu durumlarda bu yöntem büyük avantaj sunar” dedi.