‘Dünya’nın güneş kremi’: Ozon tabakasındaki delik Türkiye’nin 1,5 katı büyüklüğünde küçüldü

Düzenleyen:
- Güncelleme:
‘Dünya’nın güneş kremi’: Ozon tabakasındaki delik Türkiye’nin 1,5 katı büyüklüğünde küçüldü

TEKNOLOJİ Haberleri

Güney Kutbu üzerindeki ozon tabakası deliği, geçen yıl bu zamana kıyasla 1,1 milyon kilometre kare kadar küçüldü. Bu, 783 bin 562 kilometre kare alan büyüklüğüne sahip Türkiye’den yaklaşık olarak 1,5 kat daha büyük olduğu anlamına geliyor.

NASA bilim insanları, 7 Eylül ile 13 Ekim 2022 tarihleri arasında ozon tabakasındaki deliğin ortalama 8,9 milyon mil kare (14,323 milyon km kare) olduğunu açıkladı. Araştırmacılar, bunun geçen yıl ölçülen 8,99 milyon mil kareden (14,468 milyon km kare) biraz daha küçük olduğunu vurguladı.

Uydu gözlemleri, ozon deliği alanının 5 Ekim'de tek bir günde maksimum 16,415 milyon kilometre kareye ulaştığını ortaya koydu ancak en son yapılan gözlemler, son birkaç yıldır devam eden küçülmeyle tutarlı şekilde ozon tabakasındaki deliğin yeniden küçülmeye başladığını gösterdi.

‘Dünya’nın güneş kremi’: Ozon tabakasındaki delik Türkiye’nin 1,5 katı büyüklüğünde küçüldü

Bilim insanları, ozon tabakasındaki deliğin küçülmesinin 35 yıl önce kabul edilen Montreal Protokolü sayesinde gerçekleşmiş olabileceğini düşünüyor. Söz konusu anlaşmayla, aerosollerde kullanılan kloroflorokarbonlar (CFC) olarak adlandırılan zararlı kimyasalların salınımı yasaklanmıştı.

NASA'nın Goddard Uzay Uçuş Merkezinde yer bilimleri bölümünün baş araştırmacısı Paul Newman, konuya ilişkin “Zamanla, istikrarlı bir ilerleme kaydediliyor ve delik küçülüyor. Hava değiştikçe ve diğer faktörler sayıları günden güne ve haftadan haftaya hafif kıpırdattıkça bazı dalgalanmalar görüyoruz ama genel olarak, son yirmi yılda azaldığını görüyoruz. Ozon tabakasına zarar veren maddelerin Montreal Protokolü yoluyla ortadan kaldırılması, deliği küçültüyor.” şeklinde değerlendirmede bulundu.  

DÜNYANIN ‘GÜNEŞ KREMİ’ OZON TABAKASI

Ozon tabakası Dünya'nın atmosferinin katmanlarından biri olan stratosferde bulunur ve Dünya'yı Güneş’in ultraviyole ışınlarından korur. Ancak ozon tabakasında oluşan bir delik bu ışınların gezegenimize çarpmasına yol açar. 

‘Dünya’nın güneş kremi’: Ozon tabakasındaki delik Türkiye’nin 1,5 katı büyüklüğünde küçüldü

Bununla birlikte, ozon tabakası, her Eylül ayında Güney Kutbu'nun üzerinde incelir ve bir delik meydana gelir. Buna, klor ve brom içeren maddeler neden olur. Reaktif klor ve brom, Antarktika'nın kışının sonunda (Eylül-Ekim aylarında) Güneş yükselirken ozonu yok eden reaksiyonları başlatır. Bu nedenle bilim insanları Eylül - Ekim aylarında Güney Kutbu'nun üzerindeki ozon tabakasının deliğinin büyüklüğünü ölçer. (Güney Kutbu'nda Eylül ayında bahar mevsimi başlar). 

NASA ve NOAA'daki (ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi) araştırmacılar, Aura, Suomi NPP ve NOAA-20 uydularındaki aletlerle ozon deliğinin büyüklüğünü tespit ediyor. Bazı bilim insanları, Hunga Tonga-Hunga Ha'apai yanardağının Ocak 2022 patlamasından kaynaklanan potansiyel stratosferik etkilerden endişe duyuyorlardı. Yani yanardağ patlamasının ozon tabakasına zarar verebileceğini düşünüyorlardı. Zira 1991’de gerçekleşen Pinatubo Dağı patlaması, ozon tabakasındaki deliğin büyümesine yol açan önemli miktarda kükürt dioksit salmıştı. Bununla birlikte, Antarktika'dan gelen stratosfer verilerinde Hunga Tonga'dan kaynaklanan doğrudan bir etki tespit edilmedi.

OZON TABAKASINA ZARAR VEREN KİMYASALLAR YASAKLANDI

1987 yılında kabul edilip 1989 yılında yürürlüğe giren Montreal Protokolü, ozon tabakasına zarar veren maddelerin üretimini ve tüketimini aşamalı olarak kaldırarak ozon tabakasını koruyan uluslararası bir anlaşmadır. Anlaşma, 1980'lerin başında ortaya çıkan ozon tabakasındaki devasa deliğini kapatılması için ortaya atılmıştır.

‘Dünya’nın güneş kremi’: Ozon tabakasındaki delik Türkiye’nin 1,5 katı büyüklüğünde küçüldü

2021 yılındaki araştırmalara göre, eğer Montreal Protokolü olmasaydı Dünya tam anlamıyla ‘kavurucu’ sıcaklıklarla karşı karşıya kalırdı. Bilimsel tahminlere göre, anlaşma olmasaydı, 2040'larda ozon tabakasında dünya çapında bir yok olma gerçekleşecekti. 

Son araştırmalar, bir zamanlar buzdolaplarında ve sprey kutularında yaygın olarak kullanılan kloroflorokarbonları (CFC'ler) içeren kimyasalların yasaklanmasının iklimi iki şekilde koruduğunu buldu; sera etkisini azaltmaya yardımcı oldu ve ozon tabakasını koruyarak bitkileri ultraviyole radyasyonun (UV) zararlı artışından korudu.

(DailyMail)

Düzenleyen:  - TEKNOLOJİ
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...