Otizmde korku duygusu yoktur | Türkiye Kliniği

- Güncelleme:
Otizmde korku duygusu yoktur | Türkiye Kliniği

Türkiye Cumartesi Haberleri

Otizm; kişinin dil, sosyal ve iletişim becerilerini bozan gelişimle ilgili bir bozukluktur. Son yıllarda sıklığı ve farkındalığı giderek artmaktadır. 

Otizmde korku duygusu yoktur | Türkiye Kliniği

> Birçok otistik çocuk, kendisine seslenildiğinde tepki vermez ya da duymazdan gelir. Sanki çocukta işitme problemi var zannedilebilir. İyi bir sorgulama yapıldığında bazı seslere tepki verdiği görülebilir. Mesela televizyonda bir reklam sesi duyduğunda hemen o ortama gidebilir. Motor sesi gürültüsü, kedi miyavlaması gibi seslere de aşırı derecede reaksiyon gösterebilir ve kulaklarını kapatabilir.

> Otistik çocukların çoğu çevresindeki görsel uyaranlara karşı yeterli tepki vermeyebilir. İnsan yüzüne bakmaz ya da kısa süreli bir tepki gösterir. Doğrusu göz temasından kaçınırken, hareket eden, dönen ve parlak olan nesneleri uzun süre seyredebilir. 

> Acıdan, sıcaktan ve soğuktan çok etkilenmezler. Bu sebeple kolayca yanabilir, yara bere içinde kalabilirler. Çoğu çocukta tehlike ve korku duygusu yoktur. Kolayca trafiğin ortasına atlayabilir, ateşle tehlikeli şekilde oynayabilirler.

> Otistik çocuklar kapı açma, kapama, yüzme gibi kaba motor becerileri ile sayfa çevirme, kâğıt kesme gibi ince motor becerileri gecikmeli olarak yapılabilir. 

> Otistik çocuklar ellerini, kollarını ve bacaklarını farklı şekilde kullanabilir. Parmak uçlarında yürüyebilir, kendi etraflarında dönebilir, ellerini anlamsız bir şekilde çırpabilirler.

> Fiziki temastan son derece rahatsız olurlar, çevresindeki insanlarla ilişki kurmaktan kaçınırlar. Başkalarının yanında onlar yokmuş gibi davranır ve kendi dünyalarında yaşarlar. Bu kadar içine kapanık olmalarına rağmen, çok fazla hareketlidirler. Çoğu zamanlarını tek başına oynayarak geçirirler, ortak oyunlara katılmazlar. 

> Otistik çocuklarda ilk dikkat çeken bulgulardan biri de konuşma gecikmesidir. Bazı otistik çocuklar geç bile olsa konuşsalar da ‘anne git, su ver’ gibi basit cümleleri kuramaz. Karşılıklı küçük diyaloglar yapamazlar. Öğrendikleri kelimelerin çoğunu hatta tamamını unutabilirler. Biraz konuşabilen otistik çocuklar bile çoğu zaman düzgün ve anlamlı konuşamaz. Bazıları kendilerine söylenen kelimeleri, papağan gibi sürekli tekrarlayabilir. Konuşma zorluğu çektikleri için, ulaşmak istedikleri nesneleri işaret ederek isteklerini ifade ederler. Akranlarına göre daha agresif ve saldırgan olabilirler. Kendilerine ve ev halkına zarar verebilirler. 

> Çoğu sürekli olarak görmeye ve yapmaya alıştıkları şeylerin değiştirilmesine aşırı tepki gösterir. Mesela evdeki eşyaların yerinin değişmesi, her zamanki kıyafetlerin giyilmemesi onları huzursuz edebilir. Bazı nesnelere takıntı derecesinde bağlıdırlar. Mesela peluş bir oyuncak, kalem, plastik şişe gibi herhangi bir şey olabilir. Sevdikleri nesneler kaybolursa bulunana kadar aşırı derecede huysuzlaşırlar. 

> Otistik çocuklar süt ürünleri ve unlu besinleri çok fazla tercih eder. Sindirim sistemi problemleri de hâliyle daha fazla gözlemlenir. 

> Uyku problemlerine de normal çocuklara göre daha fazla rastlanır. 

> Erken teşhis ve tedavi hayati derecede önemlidir. Süt çocukluğu döneminde şiddetli sancıları olan, sürekli ağlayan, vaktinde göz teması kurmayan ve gülümsemeyen bebekleri daha yakından takip etmek uygun olacaktır.

r-955821,954589#

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...