Emir Turam

Basketbolun giderek profesyonelleşmesi oyuncuların eğitim seviyesini ister istemez düşürürken, yeteneğinin yanında zekasını da etkili bir şekilde kullananların sayısı azalıyor.

Geçmiş yıllardan farklı olarak, "Herkesin herkesi yenebildiği" tanımının gerçekten de yerini bulduğu rekabet dolu bir lig izliyoruz.

Banvit lideri ağırlamak için epey hazırlık yapmıştı anlaşılan ve son bölümler hariç çok da başarılı oldular.

İki takım arasında Ankara'daki ilk maçı Telekom kazanmıştı ama Ankara ekibi Wright'ın sakatlanmasından sonra bocalayarak beklenmedik yenilgiler almış ve taraftarlarını şaşırtmıştı.

BEKO Basketbol Ligi'nde rekabetin iyice kızıştığı bir haftaydı. G.Saray yenilmesine rağmen liderliğini sürdürdü ama Beşiktaş da onlarla aynı puana gelerek lider üzerindeki baskısını artırdı.

İki tarafın da galibiyeti çok istediği bir karşılaşmaydı. Bu sene önemli değişiklikler yapan ve ilk üç sıranın dışında kalan Efes için, Nicholas ve Serkan'ın olmamasıyla oluşan önemli atış gücü eksikliğine rağmen maçı kazanmak çok önemliydi. Çünkü G.Saray'a yenildikleri taktirde zirveden epeyce uzaklaşacaklardı.

Bu sene gücünü savunmadan ziyade hücumdan alan Efes, Maccabi karşısında da iyi hücum ederek başladı.

Uzun yıllardır rastlanmayan bir rekabet yaşanan BEKO Basketbol Ligi'nde, 2008 yılına girerken üç büyüklerin ilk üç sırayı paylaşması Türk basketbolu açısından dikkati çeken bir gelişme oldu.

Telekom topu çabuk getirip çabuk atışlarla başladığı oyunda kısa süreli üstünlük sağladıktan sonra Dudley'in düşük orta mesafe atış yüzdesi -ilk periyotta 1/5- Ankara ekibinin hızını kesti.

Müessese takımlarından yıllardır yakınan üç büyüklerin bu sene doğru sponsorluk politikalarıyla üçünün birden şampiyonluğu kovalaması BEKO Basketbol Ligi'ne heyecan getirmeye devam ediyor. Sıralamadaki ilk 6 takımın birbiriyle karşılaştığı ve liderin değiştiği heyecan dolu bir haftaydı.

F.Bahçe'yi İbrahim ve Semih'in yokluğunda yakalayan Beşiktaş, kendi saha avantajını da kullanarak maçı kazanmak için hazırlanmıştı.

Telekom, Darüşşafaka'yı farklı yenerek liderliğini sürdürdü. Epeyce geri düştükten sonra üçüncü periyodda (18-18) biraz toparlanan Darüşşafaka, rakibinin maç boyunca süren hava topu ve atış yüzdesi üstünlüğüne boyun eğdi.

İkinci periyot haricinde Telekom'a karşı koyamayan Mersin Belediyesi lig liderine farklı yenildi.

Efes için mutlaka kazanmayı hedefledikleri önemli bir karşılaşmaydı. Oyunun başından itibaren akıllı ve dengeli hücum ederek istikrarlı bir şekilde skor ürettiler.

BEKO Basketbol Ligi'nde her hafta yaşanan çok çekişmeli maçlarla birlikte sıralamanın yavaş yavaş oturuyor.

Hiçbir maçta evdeki hesabın çarşıya uymadığı ve peşin favorilerin kolayca devrilebildiği BEKO Basketbol Ligi'nde kıyasıya mücadele sürerken, sayıları da giderek artan yabancı oyuncuların birçok takımımızda baş rolü oynadıkları görülüyor, Alpella hariç.

Hareketli ve skorer dış oyunculara sahip olan Cola Turka Beşiktaş, Kaya'nın takıma katılması ve pota altını toparlamasıyla performansını artırdıktan sonra ligde net bir yükselişe geçmişti. Aynı zamanda Avrupa'da (geçen yıl maçlarının çoğunu kaybettikleri) ULEB Kupası'nda da çok başarılı bir eğri oluşturup yüksek hedefler belirlemişlerdi.

Tek yabancıyla oynayan Alpella genç yeteneklere sorumluluk vererek Türk Basketbolu için önemli işler yapsa da kapasite ve hedef kıyaslaması yapıldığında Telekom'a rakip olmaları beklenmiyordu zaten. Michael Wright yüksek yüzdeyle oynayınca Dudley'e fazla iş kalmadı ve Telekom'un güçlü pota altı Ömer Aşık'a fazla geldi.

Son derece zorlu bir Avrupa Kupası maçından hemen iki gün sonra, yine zorlu bir lig maçı oynamak zorunda kalan Efes'in işi kolay değildi. Beşiktaş, kalabalık seyircisinin desteği altında güçlü bir başlangıç yaptı. İki takımın da atış yüzdeleri yüksek değildi ama az top kaybederek bu durumu telafi ediyorlardı.

İlk üç maçını kaybeden Le Mans'ın şiddetle galibiyete ihtiyacı vardı. Aynı, sistemini oturtup çıkışa geçmek isteyen Efes'in olduğu gibi.