Simeone de ayıp ediyor!

A -
A +

Şampiyonlar Ligi’nde kendi sahasındaki maçı 1-0 kazanmış olan Atletico Madrid, tuttu rövanşta İngiliz Premier Lig’i çoktan şampiyon bitirmiş olan Liverpool’u 3-2 yenerek eledi. Evet, futbolu bıraktıktan hemen sonra teknik direktörlüğe soyunan Arjantinli Diego Simeone, kramponunun tozuyla İspanya'nın Atletico Madrid takımına teknik patron oldu. Ve de elindeki kadrodan para edenleri, şöhretine, klasına bakmadan sattı, yerlerine de öteden beriden tanınmamışları koyarak bu “suçları” hem kendi liginde, hem de bu bir numaralı futbol platformunda işlemeye devam etti... Bence veya sizce de son on yılın en büyük hocası bu değil mi?

Sergen’in icraatı...
Baktım Beşiktaş, son haftalarda orta alanda iyi top yapan, hücuma her türlü katkı verebilen bir Galatasaray orta sahasına karşı Burak-Boateng ikilisi ile çıktı. Büyük risk idi. Ama Sergen'in iki kenar ön adamı mükemmel yardımlaştı, takım pozisyona göre oynadı ve puanı kaptı. İzin verirseniz, şu Atiba'ya bir kere daha şapka çıkarayım.

Belhanda işi mi?
Hıncal Uluç üstat sık sık Terim Hoca’nın Belhanda takıntısı olduğunu yazıp söyler. Baktım da Beşiktaş'a karşı da orta alanda o var. Haklıymış ağabey... Sonra mı? Belhanda çıktı yerine takımın lokomotifi olarak öne çıkan Ömer Bayram sahaya yürüdü. Bir de ondan sonra bakınız Galatasaray'ın derbideki oyununa...

Kongre ama kesin gidişli...
Fenerbahçe'nin dokuz kişi kalmış Konyaspor'a bile yenilmesi üzerine o akşamın ekranlarının çoğunda "Ali Koç olağanüstü kongre kararı almalı ve güvenoyuna başvurmalı..." görüşü kuvvet kazanmıştı. Ne güven oyu be! O sözünü ettiğiniz kongreye başka birileri aday olarak çıkmalı... Yoksa tarihi bile yıpratılan Fenerbahçe, bir zamanlar İstanbul'un köklü olan başka kulüplerine benzer. Benden söylemesi... Geleceği önceden görebilmek çok önemlidir. Cocu için benden başka bir tek zat-ı muhterem çıkıp da, o daha gelmeden, tepki gösterebilmiş miydi? Konya maçı mı? Yazık (!)... Bir hoca daha gitti!

Galatasaray’ın peşinden gidilmedi!
Maçlarımızın seyircisiz oynanması kararından sonra Galatasaray, tuttu bütün maçların bir süre ertelenmesinin daha doğru olacağı konusunda bir başvuruda bulundu. Öyle ya kurnazlık önemlidir. Beşiktaş maçını seyircisiz oynamak büyük bir avantajı kaçırmaktı. Bu çıkış kabul edilmedi de acaba Trabzonspor'dan neden ses çıkmadı? Öyle ya Başakşehir maçında o muhteşem seyirci rakibi bayıltırdı be... Ama nisan ortalarında Kadıköy'de oynanacak bir Fenerbahçe kupa yarı final rövanş maçı vardı. İşini bileceksin arkadaş! Yiyen yer, yemeyen gargara yapar...

Harika bir iş ama...
Geçtiğimiz hafta içinde TFF ile MEB arasında bir protokol imzalandı. Evet, bu imzalar üzerine, belki de dünyada ilk olarak, bizde bir veya birçok, Hakem Meslek Lisesi devreye sokulacak. Böylece de hakemler, “Mektepli” olacak... Eh, bu kadar çok meslek lisesi olduğuna göre, bu mektep de ürünlerini piyasaya sunacak. Ürünler de para kazanacaklar. Ancaaak, bu mekteplerin öğretmenleri kimler olacak? İşte burası çok ama çok önemli...

Jimnastikçi spiker sıkıntılı...
Bu, galiba Amerikan patronajlı ekran var ya.. Bir de onun jimnastik yaparcasına sözüm ona haber sunmaya çalışan spikeri... Koronavirüsle ilgili neredeyse, az kalsın, hükûmeti suçlayacak ve de tabii ki Başkan’ı... Malum cezalara toslamamak için jimnastik figürlerine zam yaptı. Acı olan ne? Şu reyting denen illet listesinde hep ön sıralarda... Tabii ki kopyacıları da var. Baktım da bunlardan bir tanesinin sahiplerinin hangi ülkeden, hangi milletten olduklarını bir türlü çıkaramadım. 

Ağzına sağlık Burak Kardeş!
Sessiz derbi sonrası konuşan konuşana idi. Ama bu kişilerden birinin üzerinde durmak istiyorum. Beşiktaş Kaptanı Burak Yılmaz'ın maç sonrası sözlerini bir yerlerden bulup tekrar dinleyiniz. Ve de en önemlisi örnek alınız!

Gözleri göremeyenlere
Başakşehir yine çift santrfor oynuyormuş. Demba Ba varmış, bu defa da Gulbrandsen ona eşlik ediyormuş. Peki, o zaman bu şampiyonluk adayı önde tek kanatla mı oynuyor? Efendim, arada bir orta alandan oraya kayanlar oluyormuş. Yahu beyler; futbolda oyuncular yerlerine çakılı mıdırlar?

Hüseyin Hoca doğruyu buldu
Trabzonspor orta alandaki, özellikle karşılama ve rakibi yıldırma ekibini yeniden kurdu. İki Abdülkadir bu defa vardı. Böyle olunca da yönetmen Sosa daha az efor harcayarak oynayıp, daha net görüp iş yapıyor. Maç kazanılamadı ama rakip bu ülkenin en oturmuş takımı idi.  Ve sonunda Trabzonluların “Oh be” diyeceği gelişme ile Obi Mikel’le de yollar ayrıldı. Yönetim de doğruyu buldu.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.