Oylarımızı geri verin!

CHP ile HDP arasındaki ilişki, tarihte eşi benzeri görülmemiş bir komediye dönüştü. 

Hatırlarsınız.

Bir süre önce HDP kongresinde konuşan Pervin Buldan CHP'lilere, "Artık gizli saklı takılmayalım, resmî nikâhımızı kıyalım" demişti.

Önceki gün ise Bolu'da çok daha komik bir olay yaşandı. 

CHP’li Belediye Başkanı Tanju Özcan’a kızan HDP Bolu İl Başkanı İbrahim Yolci savcılığa başvurarak, “CHP, 31 Mart’ta verdiğimiz 4 bin oyu iade etsin” dedi.

Sebep ne biliyor musunuz?

CHP Bolu İl Başkanı Kazım Karsu ve CHP Bolu Merkez İlçe Başkanı Ersan Türkoğlu, HDP il teşkilatına bir davetiye göndererek kongreye iştirak etmelerini istiyor.

E, HDP'liler de davete icabet ediyor hâliyle. 

Ama sonra...

HDP’lilerin kongreye katılması Bolu’da tepkilere neden olunca CHP’li Tanju Özcan çark ediyor. Kongreden 1 gün sonra bazı basın mensuplarını makamına çağırarak, HDP’lilerin kongreye davetsiz geldiğini, kendisinin o heyeti kovduğunu iddia ediyor.

Bak bak, sözlere bak:

“Davet edilmeyen yere bir davulcu, bir zurnacı gider derler. Tüm halkımız davetlidir ibaresinden il başkanının, kendine durum ve vazife çıkarıp oraya gelmesini de yadırgadım. İyi günümde de kötü günümde de ben HDP İl Başkanı’nı çevremde görmek istemiyorum” diyor.

Vay sen misin bunu söyleyen?

HDP'liler hemen olayı yargıya taşıyor, "Bu adama verdiğimiz oyları geri istiyoruz" diye talepte bulunuyor. 

CHP yönetiminin bu konularda takındığı kaypakça hâlleri biliyorsunuz. "Siz HDP ile ittifak kurdunuz" denildiğinde hep inkâr yoluna gidiyor, "Asla bir araya gelmedik" diyorlar. 

Ama yukarıda olduğu gibi, ittifak yaptıkları kabak gibi ortaya çıkınca bu kez kıvırıp, "Ne yani? HDP de bu ülkenin meşru partisi değil mi? Ne yani? HDP'ye oy veren 6 milyon seçmene terörist mi diyorsunuz?" kurnazlığına başvuruyorlar.

Şekil A'da da görüldüğü üzere, aslında HDP'ye terörist muamelesi yapanlar bizzat kendileri... 

Yahu madem HDP meşru parti, o zaman niye gizli ilişki yaşıyorsunuz? Niye Pervin Buldan çıkıp, "Gelin nikâhımızı kıyalım, gizli saklı takılmayalım" diye yalvarıyor. Yok eğer, meşru parti olarak görmüyorsanız, niye birlikte iş çeviriyorsunuz. 

Seçimin hemen öncesinde ve hemen sonrasında yazdıklarımı hatırlayanlar olacaktır. "Bu iş burada kalmaz, kalmayacak. Yakında patlayacaklar" demiştim. 

Bu daha başlangıç!..

Seçimin üzerinden bir yıl geçti. Pek çok CHP'li belediye HDP'li olup PKK'ya yakın olan isimleri belediyelere sokmaya başladı. Muğla'da Abdullah Öcalan'ın avukatını bile CHP'li belediyede "Başkan Yardımcısı" yaptılar.

İstanbul'un pek çok ilçesinde de durum aynı. Kendisini canlı bomba olarak patlatan teröristin aynı ideolojideki oğlunu CHP belediyesine alanlar var. 

Sadece bir örnek vereyim.

Kars Belediyesi'nde binbir yalanla işten çıkardıkları isimlerin yerine akrabaları dağda olan isimleri belediyeye doldurmaya başladılar.

Yakında kimlerin işten çıkarıldığına, kimlerin işe alındığına dair belgeler geldiğinde daha detaylı anlatırım bu konuyu...

Demem o ki...

Korkunç bir girdabın içine düştüler.

HDP'lilere el uzattıklarında İYİ Parti isyan edip, "Biz bu ittifakın içinde yer almayız" diyecek. El uzatmayıp gizli saklı iş çevirmeye devam ettiklerinde ise Bolu'da olduğu gibi birer ikişer deşifre olacaklar.

Ve daha da önemlisi...

Devlet uyumuyor, olanı biteni anbean canlı yayında izler gibi izliyor. Yakında bu izlemenin ortaya çıkaracağı sonuçları hep beraber göreceğiz!